Soğuk kış günlerinin habercisi sonbahar ayları, eğer doğru beslenme ve hijyen kurallarına dikkat edilmezse, toplum genelinde yaygın olarak görülebilen soğuk algınlığı sorunlarına adeta davetiye çıkarabilirken, uzmanlardan da bu dönemde dikkat edilmesi gereken konulara dair uyarılar gelmeye devam ediyor.
Hava sıcaklıklarının yavaş yavaş düşmeye başlamasıyla birlikte, gribal enfeksiyonlar başta olmak üzere; soğuk algınlığı ve enfeksiyon hastalığının görülme sıklığının, içerisinde bulunduğumuz bu dönemlerde daha çok artış gösterdiğini anımsatan Özel Esentepe Hastanesi'nden Diyetisyen Seher Dallı, sonbahar mevsiminde hastalıklarla mücadele edebilmek için özellikle hijyen, yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat ederek, bağışıklık sisteminde yaşanabilecek olası zayıflamanın da önüne geçmenin faydalı olacağını söyledi.
Bahar aylarında bağışıklığı güçlendirmek, hastalıklara yakalanma riskini azaltmak veya yakalansak bile kolayca atlatabilmek adına sağlıklı ve dengeli beslenmenin şart olduğunu vurgulan Diyetisyen Seher Dallı, her dönemde olması gerektiği gibi karbonhidrat, protein ve yağları günlük beslenmemiz içerisinde dengeli bir şekilde tüketmemiz gerektiğine vurgu yaptı.
Özellikle sonbahar-kış mevsimi geçişinde belirgin şekilde ortaya çıkan grip ve nezle gibi hastalıklara karşı; domates, brokoli, pırasa, kereviz, sarımsak, soğan, turunçgil, nar gibi besinlerin tüketimine daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Dallı; zencefil, zerdeçal, mürver, ekinezya gibi besinleri de beslenmemize eklememizi önerdi. Ayrıca haftada 2-3 kez balık tüketiminin de kış boyu hastalıklardan korunmamıza yardımcı olacağını belirtti.
Yeterli Sıvı Tüketimine Dikkat Edilmeli
Sonbahar ve kış aylarında vücutta terleme azaldığı için sıvı elektrolit dengesizliği oluştuğunu ve kışın su alımının da bu yüzden azalabildiğini kaydeden Dallı, yeterli sıvı tüketmeye özen göstermenin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, günde en az 2 litre su tüketilmesi gerektiğine değindi.
Günde 2 litre su tüketiminin vücudun toksinlerden temizlenmesi açısından oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Dallı, yeterli su tüketiminin bağışıklık sistemini artırarak, enfeksiyonlara karşı bir koruma da sağlayacağını söyledi.
Probiyotik tüketimine dikkat çekti
Seher Dallı ayrıca, probiyotiklerin hastalık yapan mikroorganizmaların çoğalmasını engellediği, bağırsağın düzenli çalışmasına yardımcı olduğunu belirterek probiyotiğe dikkat çekti. Probiyotiği kefirde doğal olarak bulabileceğimiz gibi eczanelerden de besin desteği olarak alabileceğimizi söyleyen Dallı, bu probiyotik bakteriler, besin olarak prebiyotikleri (pırasa, enginar, soğan ve sarımsakta bulunan karbonhidratları) kullandıkları için probiyotik-prebiyotik beraber tüketilirse daha olumlu sonuçların görüldüğünü de sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.