• BIST 9427.78
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Bursa 22 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 16 °C

Zayıf notlar ailenin karnesini gösteriyor

Zayıf notlar ailenin karnesini gösteriyor
Aile içindeki sorunlar karneye yansıyor.

Okulların yarıyıl tatiline girmesine kısa bir zaman kaldı. Zayıf notlarla dolu karnede çocuğa ceza vermek yerine beraber durum değerlendirmesi yapmak gerekiyor. Zayıf karne, çocuğun tembel olduğu anlamına gelmiyor. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, öğrenme güçlüğü, sosyal fobi gibi sorunlar altta yatan faktörlerden biri olabilir. Aile içindeki iletişim sorunları, boşanma, kardeş doğumu gibi faktörler de okul başarısını etkileyebiliyor.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Aynur Sayım, karnenin çocuğun gelişim değerlendirmesi olduğunu söyledi.

Çocuk tek başına sorumlu değil

Zayıf notlarla dolu bir karneden sadece çocuğun sorumlu tutulmaması gerektiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Aynur Sayım, "Karne, çocuğun gelişim değerlendirmesidir. Genetik özellikler ve psikososyal etmenlerinin göstergesidir. Yarıyıl boyunca çocuğun öğrenme, duygusal ve sosyal gelişim ve uyumunun somut göstergesidir diyebiliriz" dedi.

Zayıf karnenin üç nedeni var

Her çocuğun doğuştan getirdiği zekâ, dikkat ve öğrenme kapasitesi gibi bir donanımı bulunduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Aynur Sayım, zayıf karne için üç neden sayılmasının mümkün olduğunu belirterek bu nedenleri, "Çocuğun kendisi kaynaklı nedenler, aile kaynaklı nedenler, okul-çevre kaynaklı nedenler" olarak sıraladı. Uzman Klinik Psikolog Aynur Sayım, bu nedenleri de şöyle açıkladı:

Çocuk kaynaklı nedenler: Birtakım psikiyatrik rahatsızlıklar ve öğrenme kapasitesi. Zeka engeli, zekanın sınırda veya yüksek olması, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), özel öğrenme güçlüğü, davranım bozukluğu, sosyal fobi ve fiziksel engel gibi sorunlar.

Aile kaynaklı nedenler:Aile içi iletişim sorunları, boşanma, kayıp, travma, ailede süreğen hastalıklar, kardeş doğumu, kardeşle ilgili sorunlar, ev-şehir-okul değişimi ve iflas gibi durumlar.

Okul-çevre kaynaklı nedenler: Okul değişimi, çocuğun bireysel farklılığına yönelik rehberlik yapılamaması, okul-aile işbirliğinin yeterince sağlanamaması, öğretmen kaynaklı nedenler ve travma yaşantısı gibi durumlar sayılabilir.

Zayıf karne çocuğun tembel olduğu anlamına gelmez

Karnenin bir yıl boyunca çocuğun gerek yapısal gerek psikolojik ve davranışsal anlamda öğrenme süreçlerini nasıl gerçekleştirdiği ile ilgili bize bilgi veren bir değerlendirme olduğunu kaydeden Aynur Sayım, "Karne, çocuğun kişiliği hakkında bilgi vermez. Kötü karne, öğrenme süreçlerinde çocuğun zorlandığı ile ilgili bir geribildirimdir. Kötü karnenin tek sorumlusu çocuk değildir. Kötü karne, her zaman tembel olduğu anlamını taşımaz" uyarısında bulundu.

DEHB, özel öğrenme güçlüğü sorunu olabilir

Uzman Klinik Psikolog Aynur Sayım, notları düşük olan çocukta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), özel öğrenme güçlüğü, zekâ engeli, davranım bozukluğu, okul reddi, ayrılma kaygısı, performans kaygısı, sınav kaygısı, depresyon, sosyal fobi, anne-baba arasındaki sorunlar, kardeş kıskançlığı ve disiplin sorunları olabileceğine dikkat çekti.

Anne ve babalar bu önerilere kulak vermeli

Kırık notların sorumluluğunun sadece çocuğa ait olmadığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog Aynur Sayım, şu tavsiyelerde bulundu:

"Çocuğu kötü karneden dolayı cezalandırmak, yargılamak-kıyaslamak, sorunu çözmeyeceği gibi, çözümü daha da zorlaştırır. Bu durum, bir aile değerlendirmesini gerektirir. Aile, okul ve öğretmenle işbirliği halinde olmalıdır. Sorun varsa bir sene boyunca beklemek yanlış bir tutumdur, hemen önlem alınmalıdır. Bir çocuk-ergen psikiyatristinin değerlendirmesi gereklidir. Çözüm gecikirse çocukta tabloya eşlik eden başka davranış sorunları ve psikiyatrik, psikolojik durumlar görülebilir. Depresyon, alt ıslatma, içe kapanım, agresivite, uyum sorunları, uyku-iştah sorunları, okul reddi gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Aile tutumları incelenmeli

Çocuğun zekâsı, dikkati değerlendirilmeli, kişilik analizi yapılmalı, aile tutumları incelenmelidir.

Bir dönem boyunca çocuk başaramadığını iki haftalık tatilde başaramaz. Çocuğu zorlamamak, çözüme yönelik eyleme geçmek, en doğru yaklaşım olacaktır. Çocuktan tatilde sıkı çalışma programı uygulamasını beklememek ancak özel eğitimle desteklenmesi gereken bir durum varsa, bir eğitici rehberliğinde ek çalışma yapılması uygun olabilir.

Cezalandırmak çözüm değil

Karnesi kötü olan çocuğa kızmak, bağırmak, cezalandırmak çözüm değil. Ailesinin göstereceği tepkiden korkan çocuk ve gençlerin çok kaygılandığını, hatta intihara, evden kaçmaya kadar giden durumlar olduğunu biliyoruz. "Seni her durumda seviyoruz, bizim için değerlisin, önemlisin. Sorun nerede birlikte araştırıp çözmeye çalışalım" demek en doğru yaklaşım. Bir uzman yardımı almak, ailenin danışmanlığı ve çocuk/ genç için telafi programı uygulaması yapılması ve sportif faaliyetler ile dinlenmeye zaman ayrılması en doğru yaklaşım olacaktır. Saydığım bu nedenleri dikkate alarak öncelikle belirtmek istediğim; karne sadece çocuğun değil, karne hem çocuğun, hem ailenin, hem okulun değerlendirmesidir. Bu nedenle sorumluluk da sadece çocuğun değil, çocuk-aile ve okulun performansıdır."

"Sorunların oluşması zaman alır, zayıf karneye kadar bu sinyalleri çocuk ve notları vermiştir" diyen Aynur Sayım, "Bu aşamaya gelmeden yardım alınması tercihimiz fakat her zaman her şekilde bir çözüm vardır. Bir çocuk-ergen psikiyatristi ve çocuk-ergen alanında çalışan psikolog yardımı alınmalı ve bir program yapılmalıdır" tavsiyesinde bulundu.

Okula da önemli görevler düşüyor

Uzman Klinik Psikolog Aynur Sayım, sorunların çözümünde okula da önemli görevler düştüğünü belirterek bunları da şöyle sıraladı:

"Çocuk-aile-okul işbirliğinin düzenli ve etkileşim halinde yapılması, ortak kararlar ve yaklaşım benimsenmeli. Okul kaynaklı sorunlar var ise, idare ve rehber öğretmenle çalışılarak sorun çözülmeli. Çocuk kaynaştırma öğrencisi ise ( özel yaklaşım ve program gerektiren öğrenci ) ;bireysel yapılan programla desteklenmeli ve takibi yapılmalıdır. Öğretmenlere yönelik bilgilendirici seminer, eğitim programları zenginleştirilmelidir."

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Sinüzit tanısını kendiniz koyabilirsiniz17 Kasım 2024 Pazar 13:06
  • Aile içi iletişim koptu!17 Kasım 2024 Pazar 12:51
  • Mutlu olmak için iyilik yapmak şart17 Kasım 2024 Pazar 11:11
  • Retina dekolmanı kör edebiliyor!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36
  • Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilir13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35
  • Soğuk duş sizi kışa hazırlıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22
  • Haktan Akdoğan’dan “Kozmik Yankı13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17
  • İşte migreni tetikleyen nedenler11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41
  • Geçmeyen öksürük ihmale gelmez11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34
  • Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43