AK Parti ve MHP'nin uzlaştığı 'yeni anayasa' değişikliği için hazırlanan taslak metni, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a sunuldu.
'Yeni anayasa' taslak metni AK Parti Grup Başkanvekilleri Mustafa Elitaş, Naci Bostancı, Mehmet Muş ve AK Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül tarafından Meclis Başkanı İsmail Kahraman'a verildi. Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın'ın da katıldığı sunuşta teklif hakkında kısa bir bilgi veren Mustafa Elitaş, daha sonra anayasa taslağını İsmail Kahraman'a verdi. Taslak dosyasını alan İsmail Kahraman "Sonucun hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
AK Parti ve MHP 'yeni anayasa' değişikliği için hazırlanan taslak metninin sunulmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Ak Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül konuşmasında, "Yaklaşık 70 maddeyi, ihtiva eden burada da özellikle sistemden kaynaklı birtakım ibare değişiklikleri, Anayasanın bütünüyle değişikliği yeni anayasa anlamında bir değişiklik değildir. Bir takım ibarelerin kalktığı toplam 21 maddelik anayasa değişiklik teklifimizi Ak Parti olarak sunduk" ifadelerini kullandı. Abdülhamit Gül," Az önce TBMM Başkanımıza 316 Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili olarak 1. imza sahibi olarak Sayın Başbakanımız Genel Başkanımızın imzasıyla Anaya değişikliği önergemizi sunduk. Türkiye demokrasi tarihi açısından çok önemli bir günü yaşıyoruz. Türkiye'de 2007 yılında yapılan referandum sonrasında bir fiili durum ortaya çıktı. Parlamenter sistem içerisinde parlamentodan seçilen Cumhurbaşkanı yerine 2007 referandumuyla milletimiz cumhurbaşkanını ben seçeceğim diyerek bir irade ortaya koydu. Bunun akabinde yapılan 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkımız ilk defa Cumhurbaşkanını kendisi seçti. Bu seçimle birlikte Türkiye'de yürütmede 2 başlılık anlamında bir sorun ortaya çıktı ya da bir melez hükümet sistemi ortaya çıktı. Şu an yaşanan tabloda Türkiye'de bir hükümet sistemi krizi olmaması iktidarda tek partinin, Ak Parti'nin olmasından dolayıdır. Ancak mevcut sisteme göre koalisyonların hala mümkün olduğu bir 7 Haziran gerçeğini de göz önünde bulundurduğumuzda farklı partilerle bir koalisyon sürecinde yürütmedeki iki başlılık arasındaki bir çatışmanın bir hükümet sistemi krizinden ziyade bir rejim krizine dönüşme ihtimali, özellikle bir risk alanı olarak karşımızda duruyordu. Bu anlamdaki değişikliği ortadan kaldırmak, yürütmede tek başlı bir irade doğrudan halkın seçtiği yürütmeyi halkın tayin ettiği bir değişiklik konusunda bir ihtiyacın zaruri olduğu orta çıkmıştır. Bu anlamda yapılan değişiklik esas itibariyle yasamanın, yürütmenin güçlendirildiği, yargının da bağımsız ve tarafsız olduğu, kuvvetler ayrımının sağlandığı bir hükümet sistemi anlamındaki değişikliklerdir" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.