• BIST 9827.23
  • Altın 2954.659
  • Dolar 34.7445
  • Euro 36.5021
  • Bursa 8 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 5 °C

Yargıtay'dan emsal karar!

Yargıtay'dan emsal karar!
Eşin hatasını başa kalkmak boşanma sebebi

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, aile birliğini ekonomik yönden sarsacak şekilde borçlanan koca ile, bir arkadaşına kefil olan eşinin bu hatasını sürekli gündeme getiren kadını eşit kusurlu buldu. Verilen emsal kararla birlikte artık eşinin hatasını sürekli gündeme getirmek boşanma davalarında kusur sayılacak.

Eşi sürekli eleştirmek, bir hatasını başa kakmak artık boşanma sebebi sayılacak. Eşinin aşırı borç altına girerek evi ihmal etiğini öne süren kadın, 1. Aile Mahkemesi'ne boşanma davası açtı. Kocasının devamlı hakaret ettiğini, fizikî şiddet uyguladığını, eğlence mekânlarına giderek ailesini ihmâl ettiğini öne sürdü.

Kocasının kendisini ailesiyle görüştürmediğini, başka kadınlardan bahsettiğini iddia etti. kocasının sorumsuz davranışları olduğunu ve 200 bin lira borcun altına girdiğini icra takibi ile öğrendiğini söyledi. Artık evliliğin düzelmeyeceğini anladığını ileri sürerek boşanmalarını isteyip, çocukları B. ve S.'nin velâyetin kendisine verilmesini, 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının, 50 bin TL maddî, 50 bin TL de manevî tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti.

Mahkemede savunma yapan davalı koca, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında boşanmayı gerektirir bir sebep bulunmadığını, arkadaşına kefil olduğunu ve aile içinde bu sebeple sıkıntı yaşandığını belirtti. Eşinin bayram ziyareti için memleketine gittiğini, ancak geri dönmediğini belirterek davanın reddini savundu. Aksi hâlde velâyetin kendisine verilmesini, 60 bin TL maddî, 70 bin TL de manevî tazminatın faizi ile davacıdan tahsiline karar verilmesini istedi. Mahkeme, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmalarına, velâyet hakkının davalı babaya tevdiine hükmetti. Yargıtay 2. Hukuk Dâiresi, velâyet konusunda eksik inceleme ile karar verildiğinden, tazminatlar ve nafakalar konusunda ise kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olduğu gerekçesiyle kararı bozdu.

Mahkeme, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı erkeğin ailenin ekonomik düzeyini iyi yönetemediği, etrafa bütçeyi sarsacak şekilde aşırı borçlandığı, bu yüzden kusurlu olduğuna dikkat çekti. Davacı kadının ise borcun kefillik ile çözülmesine rağmen bu olayı sürekli gündeme getirip tartışmaya sebep olduğu, Ramazan ziyareti nedeni ile ailesine gittiği ve bir daha müşterek haneye dönmediği, bu suretle boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, velâyet hakkının davalı babaya tevdiine, tarafların tazminat talebinin reddine, davacı kadın yararına 250 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verdi.

Davacı kararı temyiz etti. Karar ikinci kez bozuldu. Mahkeme ikinci kararında direnince devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Emsâl bir karara imza atan kurul, mahkeme hükmünü onadı. Kurul kararında, ''maddî tazminat yanında manevî tazminat istenebilmesi için de kusura ilişkin bir kısım şartların varlığı gerekmektedir. Şöyle ki; kusurlu taraftan uygun bir manevî tazminat istenebilmesi için boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusursuz ya da daha az kusurlu olması gerektiği açıktır. Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 1991 tarihinde evlendiği, eldeki boşanma davasının 2011 tarihinde davacı kadın tarafından açıldığı ortadadır. Somut olayda; davalı erkeğin, aile birliğini ekonomik yönden sarsacak şekilde borçlandığı, bu şekilde birlik görevlerini yerine getirmediği, buna karşılık davacı kadının eşinin birine kefil olması sonucunda borçlanma hadisesini her fırsatta gündeme getirip tartışma çıkardığı anlaşılmaktadır. Davacının evden ayrılarak ablasının yanına gittiği ve geri dönmediği, bunun üzerine davalının davacının özel bir takım eşyalarını da beraberinde götürdüğü, anne yanında bulunan ortak çocuğun da okuluna devam etmesi maksadıyla babasıyla birlikte müşterek hâneye döndüğü, tarafların bu şekilde ayrıldığı belirlenmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların birinin kusurunu diğerinden baskın kabul etmek mümkün değildir. Bu itibarla, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, mahkeme kararında açıklanan gerektirici sebeplere göre, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Bu sebeple davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine dâir mahkemece verilen direnme kararı yerindedir. Mahkeme kararının onanmasına oy birliği ile hükmedilmiştir'' ifadeleri yer aldı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Kapıkule'de gözlük operasyonu29 Kasım 2024 Cuma 10:35
  • BİM'den aldığı lavabo açıcı hayatını kararttı29 Kasım 2024 Cuma 10:29
  • Taksilere kamera zorunluluğu getirildi29 Kasım 2024 Cuma 09:50
  • 3 milyon 600 bin Euro sahte para ele geçirildi28 Kasım 2024 Perşembe 11:57
  • Sahte para soruşturması başlatıldı28 Kasım 2024 Perşembe 11:52
  • Sanal kumar ve bahis bağımlılığı artıyor28 Kasım 2024 Perşembe 10:06
  • 8 PKK’lı terörist etkisiz hâle getirildi27 Kasım 2024 Çarşamba 11:36
  • TBMM'de ‘kadın cinayetleri' tartışması27 Kasım 2024 Çarşamba 11:31
  • Karısını boğarak öldürdü27 Kasım 2024 Çarşamba 10:40
  • Eski Milletvekili intihara teşebbüs etti27 Kasım 2024 Çarşamba 10:38
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43