Çocukluk çağı kanserlerinde yüzde 30 ile en sık görüleni lösemi. Halk arasında kan kanseri olarak bilinen ve çoğunlukla 2-5 yaşları arasında görülen lösemiye genetik faktörlerin yanı sıra çevresel etkenler de neden olabiliyor. Öyle ki çocuklarda genellikle genetik faktörler ön planda olurken, erişkinlerde çevresel faktörler önem taşıyor. Günümüzde teknoloji ve tıptaki gelişmeler sayesinde erken teşhis ve etkili tedavi ile iyileşme şansı oldukça yükselen löseminin erken teşhisinde en önemli sorun, anne babaların löseminin tam da en önemli belirtilerinin başında gelen morlukları çocuklarının yaramazlıklarına bağlayarak göz ardı edebilmeleri. Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat, löseminin teşhisindeki en önemli sorunun erken anlaşılamaması olduğunu, çünkü belirtilerinin birçok hastalıkla karışabildiğini belirtirken "Morluklar başta olmak üzere bazı belirtilerde çocuk hemen en yakın sağlık merkezine götürülmelidir. Kesin tanı hastanın kemik iliğinin alınarak ilgili bölümlerde incelenmesi ile konulur. Tanıda süratli davranmak ve tedaviye erken başlamak hayati önem teşkil etmektedir" diyor. Prof. Dr. Cengiz Canpolat, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında, anne-babaların dikkat etmesi gereken belirtileri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Morluk diz üstünde yer alıyorsa
Morlukların belirdiği bölgeye çok dikkat edilmesi gerekiyor. Diz üzerinde, vücudun yumuşak bölgelerinde çıkan morlukları şüpheyle karşılamak ve hematolojik hastalıklardan kaynaklanabileceği için çocuğu zaman kaybetmeden hekime götürmek şart. Çocuklar oyunun heyecanıyla da çoğu kez bir darbeye maruz kaldıklarını hatırlamayabiliyorlar. Dizden aşağı olan morluklar da genellikle hareketlilik, yaramazlık esnasında çarpma nedeniyle oluşuyor. Özellikle kreşe giden ve okul çağındaki çocuklarda bu morluklar daha fazla görülüyor, sayıları üç dört taneden fazla olmuyor. Anne babalar elbette diz altında olan morlukları da yakından takip etmeli ancak özellikle sıkı takibi almaları gereken bölge diz üstü bölgesi olmalı.
Orantısız ve sayıca fazlaysa
Genellikle bir hastalığa bağlı oluşan morlukların sayıları daha fazla oluyor ve yaygın olarak görülebiliyor. Özellikle dizin üzerinde ve vücudun yumuşak bir yüzeyinde büyük ve sayıca fazla olan morluklar dikkatten kaçmamalı. Hele bir de darbe olmaksızın kendiliğinden gelişen morluklar veya küçük bir çarpmaya rağmen dikkat çekici şekilde beliren, darbenin şiddeti ile büyüklüğü ve rengi orantılı olmayan morluklar anne babaları mutlaka alarma geçirmeli. Çünkü bu morluklar birçok kan hastalığının habercisi olabiliyor.
Burun ve diş eti kanamaları eşlik ediyorsa
Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat, bu tür morluklara burun ve diş eti kanamaları ile idrar ve dışkıda kanama gibi bulguların da eşlik etmesi durumunda ailelerin hiç zaman kaybetmeden hekime başvurmaları gerektiğini vurguluyor. Nedeni belli olmayan ve uzun süren ateş, karaciğer, dalak ve lenf bezlerinin büyümesi, vücutta geçmeyen küçük noktasal kanamalar, kol ve bacak ağrıları, çabuk yorulma, halsizlik ve solukluk gibi belirtilerin de yakından takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Cengiz Canpolat "Özellikle çok esmer çocuklarda oluşan morluklar zaman zaman gözden kaçabilmektedir. Bu nedenle aileler yakın takipte olmalıdır. Tanıda süratli olmak ve tedaviye erken başlamak kritik önem taşımaktadır" diyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.