Pandeminin başladığı günden bu yana koronavirüs hastalığına yoğunlaşılmasından kaynaklı solunum yolu ile bulaşabilen bir diğer enfeksiyon hastalığı olan tüberküloz arka planda kaldı.Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Tunç, Verem Hastalığı Farkındalık Haftası’ nda önemli açıklamalarda bulundu.
Verem Hastalığına Yakalanan Sayısı da Artıyor
Halk arasında verem olarak bilinen Tüberküloz hastalığı ile ilgili toplumsal bilinçlendirme ve konunun önemini vurgulamak açısından her yıl ocak ayının ilk pazar günü ile başlayan haftaya “Verem Hastalığı Farkındalık Haftası” adı verilmiştir. Son iki yıldır koronavirüs pandemisi ile mücadele edilmesi sonucu tüberküloz hastalığının arka planda kalması nedeniyle verem hastalığı vakalarının da arttığını belirten Uzm. Dr. Ali Tunç, verem hastalığının öneminin altını çizdi ve şu konulara dikkat çekti: ‘’ Aynı koronavirüste olduğu gibi verem hastalığı da solunum yolu ile vücuda giren bir mikroorganizma nedeniyle oluşmaktadır. Bu hastalık akciğerde yaralar oluşmasına neden olabildiği gibi lenf bezlerini ve vücudun çeşitli organlarını da etkilemektedir. Önceki yüzyıllarda dünya çapında toplu ölümlere neden olan tüberküloz hastalığı, dünyadaki birçok ülkede uygulanan bağışıklama programları sayesinde nadir görülen bir hastalık hâline gelmiştir.
Pandemide Tüberkülozun Ciddiyeti Gölgede Kaldı
Verem hastalığı ile mücadelede önemli bir yol kat edildiğini ifade edenGöğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Tunç: “Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak yapılan zorunlu aşılama programının yaygınlaşması ile verem hastalığının görülme sıklığı oldukça azaldı. Ülkemizin de yer aldığı 53 ülkenin bulunduğu DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) Avrupa Bölgesi’nde verem hastalığının bir yılda görülme sıklığı yüz binde 25’e kadar geriledi. Aynı zamanda tüberküloz tedavisinin ülkemizde sağlık kuruluşları tarafından yakından takip edilmesi sonucu hastalığın mortalite (ölüm) hızının da yaklaşık yüz binde 0.5 oldu. Tüberküloz tedavisinde hastalara ücretsiz olarak dağıtılan ilaçlar ve ilaç kullanımının Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) ile takip edilmesi ölüm oranlarını oldukça düşürdü. DSÖ Avrupa Bölgesinde yüz binde 2.9 olan mortalite oranı ülkemizde 0.5’e kadar düşmüştür. Pandemi süreci boyunca tüberkülozun ikinci planda kalmasının verem görülen vaka sayılarında artışa neden olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Tunç, damlacık yolu ile bulaşan bu hastalığın vücutta yıllar boyunca gizli kalabileceğini belirtti.”
Ateş, Göğüs Ağrısı ve Halsizlik Belirtiler Arasında Görülebilir
Dr. Ali Tunç, ‘’ Mycobacterium tuberculosis isimli bakterinin vücuda girmesi sonucu tüberküloz hastalığının oluştuğu biliniyor. Ancak bazen bu bakteri vücuda girdiği zaman hemen hastalığa yol açmıyor ve bir süre gizli kalıyor. Bağışıklık sisteminin savunma mekanizması bu bakterinin vücutta hastalığa yol açmamasını sağlarken bağışıklık sistemi zayıfladığı anda bu bakteriler savunma bariyerini geçerek hastalığa neden olabiliyor. Vücutta gizli kalması nedeniyle birçok kişinin gizli tüberküloz taşıyıcısı olduğu tahmin ediliyor. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde tüberküloz bakterisi ile karşılaşıldığı anda vücutta enfeksiyon oluşabiliyor. Bu enfeksiyon vücutta yıllarca devam edebiliyor. Hastalığın ilk evresinde genellikle bir belirti olmuyor, ancak bazen hafif öksürük oluşabiliyor. Gece terlemesi, hafif ateş, halsizlik, göğüs ve sırt bölgesinde ağrı, hızlı kilo kaybı gibi belirtiler ile kendini belli eden bu hastalık vücutta birçok organda enfeksiyon oluşmasına neden olabilmektedir. Enfeksiyon oluşan bölgeye göre sindirim problemleri, karın ağrısı, karaciğer ve dalakta büyüme, lenf bezlerinde şişlik gibi ek belirtiler de ortaya çıkabiliyor. Tüberküloz belirtilerinin görülmesi veya verem hastaları ile temasta bulunulması halinde kişilerin verem savaş dispanserlerine ya da sağlık kuruluşlarında ilgili branş hekimlerine başvurması gerekmektedir.’’ dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.