Türk İç Hastalıkları Uzmanlığı Derneği, Türk Toraks Derneği, Akademik Geriatri Derneği, Türk Kardiyoloji Derneği, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Türk Tıbbı Onkoloji Derneği'nin de aralarında bulunduğu 14 tıp derneği, düzenledikleri bir basın toplantısı ile grip hastalığının ve grip aşısının önemine dikkat çekildi.
Toplantıda, 65 yaş üstü, kalp, diyabet gibi kronik hastalıkları bulunanlar, kanser hastaları ve kanser tedavisi görenlerin risk gruplarında oldukları anlatılarak, grip aşısı olmaları gerektiği vurgulandı. Ayrıca gribin ölüme neden olabileceği belirtilerek en başta bulaşıcılığını azaltmak için elleri yıkamanın önemine dikkat çekildi.
“ÖLÜME SEBEP OLABİLİR"
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Süda Tekin, enfeksiyon hastalıklarında başta elleri yıkayarak, hijyen ile korunmak gerektiğini ikinci aşamada ise aşı ile korunma sağlanması gerektiğini ifade ederek “Genellikle toplumda nezle, soğuk algınlığı ile grip birbirine karıştırılıyor. Hapşırma, öksürük, burun akıntısı gibi bulguları girip ile karıştırıyorlar. İki hastalık birbirinden farklı. Gripte özellikle yüksek ateş, boğaz ağrısı, öksürük ve genel bir kas, eklem ağrısı, vücutta kırgınlıkla ortaya çıkar. Bu hastalık nezleden farklı olarak daha sonra alt solunum yollarına inerek solunum yetmezliğine yol açarak, özellikle risk gruplarında ölüme sebep olabilir. Bizim korkumuz ve kaygımız bu. Bunları önlemek için başta risk grupları yani 65 yaş üzerindeki kişilere, sağlık çalışanlarına, kronik hastalıkları olanlara, kanser hastalıklarına, HIV pozitif hastalarına ve herkese bu aşıyı Dünya Sağlık Örgütü önermekte. Aşının koruyuculuğu her yıl değiştiği için her yıl değişebiliyor ama geçen yıl yüzde 60 ile 72 arasında aşı koruma sağladı. Sağlık otoriteleri 10 kişiden 7'sinin doktora başvurmadan bu hastalığı aşı sayesinde yenebildiğini söyledi. O yüzden aşının koruyuculuğu iyidir, şimdiye kadar ciddi bir yan etkisi bildirilmemiştir. Bizim ülkemizde uygulanan ölü bir aşıdır. Bağışıklık yetmezliği olan kişilere, altı aydan büyük herkese özellikle erişkinlere çok rahat uygulanabilir" diye konuştu.
Tekin aşının uygulanmadığı bir durumun bulunmadığını ancak grip dönemin geçene kadar ertelenebilineceğini söyleyerek, “Aşı güvenlidir" dedi.
Süda Tekin, “O kadar çok ilaç tüketimi var ki, aşının içerisindeki mikro gram civa tartışılıyor. Ama aşı uygulanmadığı noktada hastaneye gidip kilolarca ilaç tüketilebiliyor. Bunların yan etkisi gündeme getirilmiyor. O kadar çok antibiyotik gereksiz tüketimi var ki, bu ilaçların da verdiği hasarlar var. Gereksiz antibiyotik tüketimi maliyetini bir kenara bırakıp insanlara verdiği sıkıntılar var. Bunları da gündeme getirmek gerekiyor. O yüzden bir doz aşıyı sağlık otoritelerinin önerileri doğrultusunda uygulamak gerekiyor" şeklinde konuştu.
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ise, “Her yıl mevsimsel gribin neden olduğu ölüm genç erişkinlerde yüz binde bir ile üç yüz binde bir arasında. Ama bunun üzerine koah hastalığı eklendiğinde, hasta 65 yaş üzerinde olduğunda, kalp yetmeliği olduğunda, onkoloji hastası olduğunda ya da gebe olduğunda, diyabet olduğunda ölüm oranı katlanarak gidiyor. Dünya artık grip aşısının yapılıp yapılmayacağını tartışmıyor" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.