İşte Emel Yıldırım'ın açıklamaları:
- Kendim kazanıyorum, kendim çalışıyorum, kendim harcıyorum... Kendi kendimin efendisiyim. Üç arkadaşımla mağaza açtık. Allah yolumuzu açtı, çok da güzel kazanıyoruz.
- Kızım 19, oğlum 16 yaşına geldi. Öyle çocuklar için sık sık görüşme gibi bir şey olmuyor. Çünkü birey oldular artık, kendi sorumluluklarını biliyorlar. Bir şey olduğunda babaya ve bana söylüyorlar. Erdal'ın telefon numarası bende durmuyor.
"KABE'Yİ GÖRÜNCE ÇOK AĞLADIM"
- Umre'ye ilk gittiğimde tek başıma gittim. Geçen sene aralıkta gittim. Anlatılmaz, yaşanır. Gittiğimde çok ağladım.
- Ben Umre fotoğraflarını paylaşmadım aslında. Benim bir arkadaşım var Esra... O ben ve annesi gittik bu sefer. Çok güzel çıktı bu dedi. Fotoğrafı Instagram'a koydum. Altınabirisi 'herkes reklam için oraya gidiyor' şeklinde bir yorum yazdı.
- Giydiğimiz kıyafeti, saçı, makyajı koyuyoruz. İnsanları özendiriyoruz. Bu da bir örnek.
- Kabe'yi görünce çok ağladığımı hatırlıyorum. Bir anda gidip gelirsin ya 'neredeyim ben' diye. Öyle oldum. İkinci gittiğimde daha sindire dindire baktım. Bence orası mahşerin provası... Yaşlıları görünce, ellerinde bastonla yürüyenleri görünce kendimden utandım.
"BOŞANIRKEN CEKETİMİ ALIP, ÇIKTIM"
- Ben hiçbir zaman kimseye ah etmem. İyi ve kötüyü unutmam yapımdan dolayı. Kırıldıysam bir daha dönüp arkama bakmam.Dostluklarımla alakalı olarak bu yaşıma kadar kimseyle kötü olmadım.
- Aslında bu konuda hiç konuşmak istemiyorum ama şunu da söylemek durumundayım. Benim üzerimde hiçbir şeyim yok. Ev, araba, o, bu, şu... Ceketimi aldım ve çıktım. Bu da artık son söylememdir.
"19 SENE EŞİMİ ÇOK SEVDİM"
- Emel Yıldırım isem kendim kazanıyorumdur, kendi ayaklarımın üzerinde duruyorumdur. Kendi kendimin patronuyum.
- Çocuklarım, ailem, sevdiklerim ve dostlarım... Bu demek değildir ki, 'karşı taraf kötü' öyle bir şeyim de yok. Bu benim tercihimdi, konuştuk olmadı. Son kez söylüyorum Emel Yıldırım olarak hiçbir şey almadan çıktım, hiçbir şeyim de yok. 19 sene ben eşimi sevdim, çocuklarımın babasıydı. Ondan sonra sevgim bitti, ayrıldım. Bu kadar!
- Kötü bir şeyim yok, çocuklarımın babasıdır. İyi olsun, o da mutlu olsun. Kimseyle kötü değilim, kimseye düşman değilim. Çok gezdim, çok gördüm, en iyi yerlere gittim ama ben kendimi buldum. İçime döndüm ve gerçek Emel'i çıkardım. Çok huzurluyum, çok mutluyum. Çocuklarım sağlıklı.
"ÜZERİMDEKİ PANTOLON 20 LİRA"
- Veren de Allah, alan da Allah. İstediğiniz kadar malınız mülkünüz olsun. Sağlığınız olmadıktan sonra hiçbir şeyin değeri yok bu hayatta. Ben o döndem de böyleydim, şimdi de böyleyim. Kompleksli bir kadın olsam üzerimdeki pantolonun 20 TL olduğunu söylemem.
- Alışveriş yapmak istiyorsam bu ille bir markaya gideceksin demek değil. Ben pazara da gidip alışveriş yapardım. Önemli olan kendine yakışan bir şeyi almak. Har vurup harman savurmak değil mesele.
- O yıllarda da sahip olduklarımı arkadaşlarımla, dostlarımla paylaşırdım. Hiçbir zaman 'bu benim', 'ben yaptım', 'ben aldım' demedim. Arkama baktığım zaman çok zenginim, çünkü inanılmaz dostlar biriktirdim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.