Uyuz hastalığı, bilimsel adı “sarcoptes scabiei” olan mikroskopik sekiz bacaklı akarların sebep olduğu bir enfestasyon olarak tanımlanıyor. Bu hastalıkta, uyuz böceklerinin dişileri derinin dış tabakalarına yumurtalarını bırakıyor. Akarların deriye yumurtalarını bırakması, deride bir alerjik tepkimeye, ağır kaşıntıya ve döküntülere neden oluyor.
Nasıl Bulaşıyor?
Uyuzun genellikle cilt teması yoluyla bulaşıtığına ve şiddetli kaşıntı, kızarıklık, döküntü gibi belirtilere yol açtığına dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Celal Yücel Batmacı, “Uyuz hastalığı tipik olarak, kişiden kişiye uzun süreli cilt teması yoluyla yayılır. Akarların çokça bulunduğu yatak takımları veya havlular gibi paylaşılan kişisel eşyalar üzerinden de yayılabilir. Aile bireyleri ve cinsel partnerler arasında kolayca yayılabilir. Normal el sıkışma ya da sarılma gibi kısa süreli eylemler uyuz akarının bulaşması için uygun koşulları sağlamaz. Uyuz akarı çok yavaş sürünen bir varlıktır ve zıplayamaz, uçamaz. Bu yüzden kısa süreli temaslarda bulaşması söz konusu değildir.
Uyuz hastalığı daha çok temizlik koşullarının ideal olmadığı ve insanların uzun süre boyunca birbirine yakın olduğu yerlerde görülebilir. Herkes uyuz hastalığına yakalanabilir. Özellikle hapishane mahkumları, kalabalık koşullarda yaşayan insanlar ile anaokulu, kreş öğrencileri ya da yaşlı bakım tesislerindeki insanlar uyuz hastalığına yakalanma riski en yüksek gruplardır” dedi.
Evcil Hayvanlardan Uyuz Bulaşmaz!
Dr. Celal Yücel Batmacı, hayvanlarda görülen uyuz akarı türünün insanlarda görülen uyuz akarı türünden farklı olduğunun altını çizdi: “Kediler ve köpekler de insanlar gibi uyuz hastalığına yakalanabilir. Kedi ve köpek uyuz akarı insanlara geçse bile, insan derisinde üreyemez ve çoğalamaz. Bu da akarların herhangi bir ciddi belirtiye neden olmadan ve uyuz hastalığını başlatamadan ölecekleri anlamına gelir.”
Uyuz Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Bireylerin uyuz akarı ile enfekte olduğunda, cildin ilk tepkileri göstermesinin dört ila altı hafta arasında bir süre aldığına vurgu yapan Dr. Celal Yücel Batmacı, hastalığın belirtileri hakkında şunları söyledi: “Bu tepkiler arasında en yaygın olanları özellikle geceleri yoğun kaşıntı, sivilce benzeri döküntülerle kızarıklıklar, kabuklarla kabarcıklar ve sürekli kaşımadan kaynaklanan yaralardır.
Hastalığın erken evrelerinde derideki döküntüler, sivilce, sivrisinek ısırığı ve diğer cilt komplikasyonları ile benzerlik gösterdiği için nedeni anlaşılamayabilir. Uyuz hastalığını diğer türlerden ayıran sebep amansız uyuz kaşıntısıdır. Bu kaşıntı genellikle çocuklarda ve yaşlılarda çok şiddetli görülür.
Uyuzun bir diğer ayırt edici özelliği ise deride uzun çizgiler halinde oyukların görülmesidir. Bu kabarık çizgiler ya grimsi beyaz, ya da ten rengindedir. Bu çizgiler dişi akarlar tarafından cildin yüzeyinin hemen altında açılan tünellerdir. Oluşturulan bu yuvaların içine her bir dişi uyuz böceği tarafından 10 ila 25 yumurta bırakılır.
Uyuz akarları vücudun herhangi bir yerinde yaşayabilir, ancak vücudun belirli yerlerini diğerlerine göre daha fazla tercih ederler. Bunlar arasında; parmak araları, el bileği, dirsek veya diz kıvrımları, bel veya göbek çevresi, göğüsler veya cinsel organlar ve çok küçük çocuklar ile yaşlılarda baş, boyun, yüz, avuç içi ve tabanlar başı çekiyor.”
Tedavisi Nedir, Ne kadar Sürer?
Uyuz hastalığının sadece akarları öldüren reçeteli ilaçlarla tedavi edilebileceğini belirten Dr. Batmacı, “Uyuz hastalığı kendiliğinden iyileşmez, çünkü uyuz akarları kendi kendilerine bulundukları vücudu terk etmezler.
En yaygın tedavi, bir krem veya losyonun boyundan aşağıya doğru tüm vücuda uygulanmasıdır. Bu krem ya da losyon vücut üzerinde 8 - 14 saat bekletilir ve sonrasında yıkanır. Bazı durumlarda uyuz tedavisi için hap reçete edilebilir. Kullanılan ilaca bağlı olarak tedavi üç gün kadar sürer.
Uyuz tedavisinde kullanılan ilaçlar uyuz akarlarını ve yumurtaları hemen öldürerek etkisiz hale getirse bile, hissedilen kaşıntıyı hemen gideremezler. Bu, deride devam eden alerjik reaksiyonun sonucudur. Özellikle geceleri yoğunlaşan kaşıntıyı gidermek için antihistaminik haplar ya da hidrokortizon kremleri kullanılabilir. Ancak hidrokortizon kremi uyuz döküntülerinin görünümünü değiştireceği için durumu teşhis etmeyi zorlaştırabilir. Bu yüzden kremi sadece doktor onayıyla kullanmak gereklidir. Buna ek olarak çay ağacı yağı ve aloe vera kremleri de kaşıntıyı hafifletmek için kullanılabilir. Ancak bunların da doktor kontrolünde kullanılması gereklidir.
Uyuz hastalığının yayılmasını engellemek için bir bireye uyuz teşhisi konulunca, kişiyle yakın fiziksel teması olan herkes de tedavi edilmelidir. Aynı yatakta uyumak, el ele tutuşmak ve birlikte banyo yapmak gibi faaliyetler uyuz akarlarının bir bireyden diğerine geçişini mümkün kılar. Semptomların ortaya çıkmasının dört ila altı hafta arasında sürmesi nedeniyle hane halkının tüm üyelerinin tedavi edilmesi önerilir.
Uyuz akarları kıyafetlerin, yatak takımlarının, mobilyaların veya havluların yüzeyinde iki ila üç gün yaşayabilir. Geride bırakılmış akarların öldüğünden emin olmak için, kullanılan çarşafları ve kıyafetleri sıcak suda yıkamak ve ideal olarak sıcak bir kurutucuda kurutmak gereklidir. Yıkanamayan eşyalar yedi gün boyunca kapalı plastik bir torbada tutulmalıdır” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.