COVID-19 pandemisinin ortaya çıkmasıyla dünya beklenmedik değişikliklere sahne oldu. İki yıla yakın süredir tüm dünya, pandemiyle ve yarattığı ekonomik krizle, yeni bir yaşam tarzına uyum sağlayarak baş etmeye çalışıyor. BAREM’in global ortağı WIN Grubu ile yaptığı Sağlık Araştırması, yeni yaşam tarzında bireylerin strese maruz kalma durumu, uyku düzeni, egzersiz yapma oranı ile sigara ve alkol tüketim oranlarını ve gözlenen değişiklikleri ortaya çıkarıyor.
Dünyada beş kişiden dördü kendini sağlıklı hissediyor
Önceki iki yılın ölçümlerinde kendini sağlıklı hissedenlerin oranı yüzde 77 iken, pandemiye rağmen bu oran yüzde 79’a yükseldi. Nedeni ise pandemi sürecinde muhtemelen insanların günlük hayatlarında basit alışkanlık değişiklikleriyle kendilerine daha iyi bakmaya başlamış olması. Global olarak erkekler kendilerini kadınlardan daha sağlıklı görme eğilimindeler. 25-35 yaş kendini en sağlıklı hisseden grup iken, yaş arttıkça sağlık algısı aşama aşama azalıyor.
Türkiye’nin yüzde 78’i “sağlıklıyım” diyor
Türkiye’de kendini sağlıklı hissedenlerin oranı yüzde 78. Yüzde 84 oranla en fazla erkekler kendini sağlıklı hissediyor. Sağlıklı hisseden kadınların oranı ise yüzde 73. Yaş arttıkça kendini sağlıklı görme eğilimi azalıyor; 18-34 yaş grubundaki gençlerde yüzde 88 olan oran, 35 yaş ve üzerinde yüzde 73’e iniyor. En az eğitimli grupta yüzde 67 olan oran, eğitim arttıkça yükselerek lise mezunlarında yüzde 82’ye, üniversite ve üzeri eğitimli kişilerde yüzde 92’ye çıkıyor. Türkiye’de sağlık algısı en düşük grup, dünya genelinden farklı olarak ev kadınları (%61). Ev kadınlarını işsizler (%74) ve emekliler (%77) takip ediyor.
Dünyada 3 kişiden 2’si iyi uyuyor
Görüşülen kişilerin üç kişiden ikisi (%64) iyi uyuduğunu ifade ediyor. Bu oran geçen yıla göre 3 puan daha yüksek. Erkekler, kadınlara oranla daha iyi uyuduklarını belirtirken, 35-45 yaş grubu, muhtemelen iş hayatlarının yoğunluğu nedeniyle diğer yaş gruplarına göre daha az uyuma eğiliminde. Diğer yandan, eğitim ve sosyo ekonomik statü arttıkça iyi uyuma oranı da artıyor. Emekliler, ücretli - maaşlı ve kendi hesabına çalışanlar uykunun keyfini çıkarabiliyorken, en kalitesiz uykuya sahip olanları ev kadınları oluşturuyor.
Türkiye’nin yarısı uykusuz
Türkiye’de ise çok sıklıkla ve sıklıkla iyi uyuduğunu söyleyenlerin oranı geçen yıl yüzde 49 iken bu yıl yüzde 50. Bu durum istatistiksel olarak anlamlı olmayan küçük farklarla tüm demografik gruplar için geçerli.
65 yaş ve üzeri egzersiz yapıyor
Araştırmaya göre, 2020 yılında dünya genelindeki insanların yüzde 39'u düzenli egzersiz yaptı. Küçük de olsa, önceki yıllara göre bir artış söz konusu. Bununla birlikte, çok az egzersiz yapan veya hiç egzersiz yapmayanların oranı hala yüksek (%31). Spor alışkanlığı olan insanların, spor salonlarına gitmelerini veya açık havada toplu spor yapmalarını engelleyen güvenlik önlemlerine rağmen ara vermedikleri, evlerinde egzersiz yapmaya devam ettikleri görülüyor. Kadınlar erkeklere göre daha az spor yapıyor, ev kadınları arasında spor yapanların oranı daha da düşüyor. Araştırmadaki en ilginç bulgu ise en çok egzersiz yapanlar yalnızca gençler (18-34 yaş arası) değil, sağlığına daha fazla dikkat eden 65 yaş ve üstü kişiler de benzer oranda egzersiz yapıyorlar.
Türkiye spor yapmaya üşeniyor
Türkiye’de ise düzenli egzersiz yaptığını söyleyenlerin oranı yalnızca %21. Bu oran tüm demografik kırılımlarda benzerken yalnızca üniversite ve üzeri eğitimli kişilerde istatistik olarak yüzde 29’a çıkıyor.
Dünyada en gergin olanlar; savunmasız gruplar
Araştırmaya göre, dünya nüfusunun yüzde 31'i düzenli olarak stres yaşıyor. Yaşanan zorlu şartlara rağmen, bu yılın sonuçları ile önceki yıllar arasındaki fark minimum düzeyde. Genç kadınlar (18-24 yaş arası), düşük gelirli kişiler, öğrenciler, işsizler, ev kadınları ve yarı zamanlı çalışanlar stresten en çok etkilenenler arasında. Bu grupların aynı zamanda dünyadaki en savunmasız nüfusu temsil etmesi nedeniyle bu oran, sosyal savunmasızlık ve stres arasında bir ilişki olduğunu vurguluyor.
Türkiye daha gergin
Türkiye’de insanların yüzde 39’u çok sıklıkla veya sıklıkla stres yaşadığını ifade ediyor. Yüzde 43 oranla kadınlar daha stresli. Dünya genelinde olduğu gibi işsizler (%49), düşük gelirliler (%48), öğrenciler (%47) ve ev kadınları (%44) en çok stres altında olan gruplar. Çalışanların stres düzeyi ortalama iken, en düşük oran emeklilerde (%25) ve çalışan emeklilerde (%29).
Pandemi döneminde sigara tüketimi düştü
Küresel nüfusun yüzde 17’si düzenli olarak sigara kullanıyor. Pandemi döneminde sigara tüketimi global çapta pandemi öncesine göre yalnızca 3 puan düştü. Dünya genelinde erkeklerin çok sıklıkla ve sıklıkla sigara kullanma oranları yüzde 22 iken, kadınlarda bu oran yüzde 12. Sigara kullanımı yaş arttıkça artarken, 65 yaş ve üzeri grupta hızla düşüyor. Eğitim yükseldikçe sigara içenlerin oranı azalıyor. Türkiye’de ise düzenli sigara kullananların oranı pandemide 7 puan düşmesine rağmen yüzde 30 oranla dünya ortalamasının çok üstünde. Türkiye’de en fazla sigara tüketenler sırasıyla; işsizler (%44), çalışanlar (%39) ve erkekler (%36).
Dünyada çok sıklıkla veya sıklıkla alkol kullananların oranı ise yüzde 15. Sigarada olduğu gibi erkeklerin alkol kullanma oranı (%20) da kadınlarınkinin (%11) iki katına yakın. Global olarak yaş, eğitim ve gelir arttıkça alkol kullananların oranı da artıyor. Türkiye’de ise yüzde 5’lik kesim çok sıklıkla veya sıklıkla alkol kullanıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.