9 günlük Kurban Bayramı tatili Cuma akşamı itibariyle başlıyor, milyonlarca kişi kara yoluyla aile veya tatil sebebiyle şehirlerarası yola çıkmaya hazırlanıyor. Trafik kazalarına neden olan etmenlerden biri de direksiyon başında cep telefonu kullanımı. Bayram tatili öncesinde araç kullanırken telefonlarını ellerinden bırakmayanlara uyarıda bulunan Anadolu Sağlık Merkezi'nden Uzman Psikolog Selin Karabulut, "Araç kullanırken telefonla ilgilenmek el, göz ve bacaklardaki koordinasyonun bozulmasına, dikkatin dağılmasına, dikkati sürdürmede güçlüğe, karar verme yetisinde zayıflamaya ve tereddüt gibi riski oldukça artıran etkilere neden olabilir" uyarısında bulundu.
Bayram tatili için tatile ya da akraba ziyaretine gitmek için karayolunu tercih edenlerin aynı tarihlerde yolculuğa çıkması bu dönemlerde trafik kazalarının artmasına neden oluyor. Son yıllarda artan cep telefonu kullanımı trafikte de etkilerini hissettiriyor. Teknolojinin hayatın her anında vazgeçilmez oluşu ve sosyal medya alışkanlıklarının trafik kazalarının nedenleri arasında yer aldığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi'nden Uzman Psikolog Selin Karabulut, "Yaptıklarımızı an be an sosyal medyada paylaşıyoruz. Anlık mesajlaşma uygulamaları ile sürekli yazışıyoruz. Bu gibi alışkanlıkları araç kullanırken de sürdürüyor ve güvenliğimizi tehlikeye atıyoruz" dedi.
Yol tarifi almak dikkat dağıtıyor
İnsanların işlerini cep telefonlarından yazışarak çözmeye çalıştıklarını belirten Selin Karabulut, "Yol tarifi almak veya acil bir konuşma için dikkatin dağılmasını göze almak o anda mantıklı gelse de oldukça tehlikelidir" dedi. İnsanların her yerden ulaşılabilir konumda olduğuna dikkat çeken Karabulut, "Her zaman çevrimiçiyiz, mesajlarımıza cevap alamadığımızda kızıyoruz çünkü karşımızdakinden de aynı ulaşılabilirliği sürdürmesini bekliyoruz. Bu nedenle araç kullanırken de telefonlarımızı elimizden düşürmüyoruz" dedi.
Cep telefonunun elden bırakılmama sebebi 'Hakimiyet bende' duygusu
Sosyal medyadan uzak kalamama, trafikte sıkılma ve telefonun bir eğlence aracı olarak görülmesinin oldukça tehlikeli olduğunu vurgulayan Karabulut, "Hayatı tehlikeye atma noktasında bile sürdürülen bu davranışlar aslında narsisizm dediğimiz, temelde kendini aşırı beğenme duygusunun bir sonucu. Sosyal medya insanların kendini güçlü ve mutlu hissetmesini sağlayabiliyor. Sürekli ulaşılabilir olma arzusu da 'hakimiyet bende' ve 'neyi nasıl istersem öyle yaparım' gibi duyguları körüklüyor. Sonuç olarak insanların gerçek hayatta olmadığı gibi güçlü hissetmesini sağlayabilen sosyal medya birçok kişi için vazgeçilmez hale gelebiliyor" açıklamasında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.