Türkiye’nin ilk ve tek trafik radyosu Radyo Trafik, trafik hariç gündemin nabzını tutmaya devam ediyor. Gazeteci Özay Şendir, “İnce Ayar” programında bu hafta İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Adem Sözüer, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Akova ve Sanatçı Gülden’i konuk etti. Koronavirüs-aşı ilişkisi, özellikle de aşı olmayanların tazminatsız işten çıkarılabileceğine yönelik tartışmalar programın ana gündem maddesiydi.
Gazeteci Özay Şendir, Radyo Trafik’te yayınlanan “İnce Ayar” programında, konuklarıyla trafik hariç gündemi konuşuyor. Şendir, bu haftaki programda İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Hukukçu Adem Sözüer ile koronavirüs-aşı ilişkisinin hukuksal boyutunu, Hacettepe Üniversitesi İnfeksiyon Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Doktor Murat Akova ile koronavirüs ve aşıyı, Sanatçı Gülden ile de pandemi döneminde müziği konuştu.
"AŞI OLMAYANLARA HUKUK MÜDAHALE ETMELİ"
Özay Şendir, koronavirüs-aşı ilişkisinin hukuki boyutunu İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Hukukçu Adem Sözüer’e sordu. Yasalarımızda koronavirüs ile ilgili açık bir düzenleme olmadığını dile getiren Sözüer, “Aslında biz de yetişkinler bakımından herkesin zorunlu aşı olması konusunda taraftar değiliz. Bu işin önemli noktası, aşı olunmaması bireysel bir tercihtir. Kanser tedavisinde kişinin tedaviyi red hakkı olabilir. Ancak koronavirüs aşısında sadece kendi sağlığın için karar vermiyorsun. Burada toplum sağlığı da ön plana çıktığından hukuk müdahale etmeli. Diğer ülkelerde olduğu gibi işten çıkarma gündeme gelebilir, bu hapis cezasından daha ağırdır. Oralara varmamalı bu iş. Bireysel tercih yüzünden aşı olmayanlar üniversiteler, sinemalar, tiyatrolar gibi kapalı ortamlarda risk oluşturucu davranışta bulunamazlar. Aşı olmayan öğrencilere uzaktan eğitim vermek zorunda kalabiliriz. Burada kişi değil toplum sağlığı önemli.” değerlendirmesinde bulundu.
30 YILA KADAR HAPİS…
“Aşı olanla olmayan arasında farklı uygulamalar yapılması eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelmiyor.” diyen Adem Sözüer, Ülkelerin yaklaşımları farklıdır. Virüs kaptığı belirlenen bir kişi bilerek ya da bilmeyerek başkasına virüs bulaştırması sonrası, olası kast ile 30 yıla kadar hapis cezası alması bile gündeme gelebilir. Bunun bir de tazminat boyutu var. Hastane masrafı ve işgücü kaybı da virüs bulaştıran kişiden tazmin edilebilir. Aşı olmak toplum sağlığı için bizim bir yükümlülüğümüzdür.” açıklamasını yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.