Kamboçya, Güneydoğu Asya’da, Çin Hindi Yarımadasının güneybatı kısmında yer alıyor. Güney kıyısında Siyam Körfezi, kuzeyinde ve doğusunda Vietnam, batısında ise Tayland bulunuyor.
Kamboçya, tek kelime ile tezatlar ülkesi. Bir yanda dünyanın en görkemli yapılarından 1000 yıllık Angkor tapınağı, Kımer mirası ve Apsaralar; diğer yanda 1970’lerdeki iktidarları sırasında iki milyondan fazla kişinin ölümüne neden olan Kızıl Kımerlerin ölüm tarlaları, işkence odaları ve acılı bir geçmiş… Geçmişin canlı ve zengin Khmer mirası uzun süredir bu topraklarda yerini hüzne, acıya ve suskunluğa bırakmış.
Yaşanılan fiziksel ve ruhsal travmanın izlerini Kamboçyalıların gözlerine bakınca okuyabiliyorsunuz. Asya’daki diğer ülkelere tezat, ülkede bir sükunet, sadelik ve durgunluk var. Komşusu Tayland’ın aksine bu topraklarda renklilik ve canlılık hissedilemiyor. Küllerinden yeniden doğan ülke, kendisinden beklenmeyen şekilde insanı kendisine çekmeyi becerebiliyor.
Yeşil doğası, küçük kasabaları, şahane günbatımları ile hayatın ağır aktığı bir ülke. Ne egzotik adalar vadediyor, ne süper lüks oteller… Ne alışveriş merkezleri, ne de capcanlı sokaklar ve gece hayatı… İlk görenleri heyecanlandırmayı başaramıyor bile, ancak bu ülkede insanı sarmalayan bir huzur var. Ben bunu hep hissettim ve hala da hissediyorum.
Kamboçya huzur ve dinginliktir; bizim en çok ihtiyacımız olan şey bu değil mi?
Kamboçya, 15 milyonluk nüfusa sahip, anayasal bir monarşi altında çok partili demokrasi ile yönetiliyor. Başkent Phnom Penh 2 milyon nüfusa sahip. Kamboçya, Birleşmiş Milletlerin En Az Gelişmiş Ülkeler kategorisinde yer alıyor.
Kamboçya 1867’de Fransız sömürgesi olmuş. 1953’te bağımsızlığını ilan edinceye kadar 115 yıl Fransız sömürgesi olarak kalmış. 1975 ve 1979 yılları arasında Pol Pot liderliğindeki Kızıl Kımerler (Khmer Rouge) döneminde, yaklaşık 2 milyona yakın Kamboçyalı katledilmiş. 1993’ten beri barış sürecini yaşıyor.
1. Siem Reap
Kamboçya’nın kuzey batısında yer alan Siem Reap, düzgün ve temiz sokakları, her bütçeye hitap eden konaklama seçenekleri, dünya mutfağından lezzetleri tadacağınız çok sayıda restoranları, akşamları dolup taşan barları ile eğlenceli bir şehir. Birçok kişi Siem Reap’a sadece Angkor Wat için gidiyor, oysa bu şehir pazar yerleri, tapınakları, nefis kafeleri, Tonle Sap üzerindeki yüzen evleriyle başlı başına bir tatil destinasyonu.
Angkor Wat Tapınakları: Şehrinin 5,5 km kuzeyinde, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Angkor Wat Tapınakları her yıl 2 milyondan fazla turist ziyareti alıyor. Angkor Wat‘ı gezmek için en az 1 tam gün gerekiyor. Günlük giriş ücreti 20$, 3 günlük park ziyareti ise 40$, haftalık ziyaret için ise 60$ ödemek gerekiyor. Akşam 5 itibariyle giriş kartı alındığında ertesi gün aynı saate kadar geçerli oluyor. Phnom Bakheng Tapınağı ilk gün için gün batımı izlemek için ziyaret edilebilir. Ertesi gün ise tam gün tüm tapınaklar gezilebilir.
Tonle Sap ve Chong Khneas (Chong Kneas Floating Village): Güney Doğu Asya’nın en büyük gölü olan Tonle Sap, dünyanın benzersiz ekolojik su rezervlerinden birisi ve Kamboçyalılar için de adeta hayat kaynağı. Dünyanın en büyük taşkın su yatağı ve üzerindeki yüzen köy Chong Khneas görülmeye değer. Chong Khneas yüzen evlerinde asırlık göl hayatı geleneklerini sürdüren Kamboçyalılar, su üstüne yaptıkları tekne evleri ile balıkçılık ve karides, timsah çiftçiliği ile geçimlerini sağlıyorlar. Bu köyde yüzen okul, polis karakolu, market, tapınak ve benzin istasyonu bulunuyor. Şehrin 15 km güneyindeki bu bölgeye tuktuk veya turist minibüsleriyle gidilebilir. Buraya en az yarım gün ayırmak gerekiyor. Dolandırıcılara dikkat etmek gerekiyor.
Angkor National Museum: Şehrin en önemli müzesi olan müze, 1000 Buda galerisine ev sahipliği yapıyor. Khmer gelenekleri ve Angkor Wat mirasını yakından tanımak için gidilebilir.
Bisikletle Siem Reap Turu: Siem Reap’da hemen her otelde kiralanacak bisikleler bulunuyor. Şehri keşfetmenin en güzel yollarından birisi bisiklet. Siem Reap Nehri çevresini öneririm. Vakti olanlar, şehrin dışındaki toprak yollara kadar kendini atabilir.
Apsara Dansı; Kamboçya’nın UNESCO Kültür Mirası listesindeki Apsara dansı, Apsara dansı, 1000 yıldan fazladır yaşayan geleneksel bir yerel dansı türü. Akşamları açık büfe akşam yemeği eşliğinde izlenebilir. Koulen 2 Restaurant’da ben izlemiştim, tavsiye ederim.
Siem Reap Otelleri: Royal Angkor Resort&Spa, Putheavatei Boutique, Angkor Pearl Hotel, The Rose Apple (Tavsiyemdir), Gloria Angkor Hotel, Angkor Wonder Hotel.
2. Phnom Penh
Kamboçya Krallığı’nın başkenti Phnom Penh, ülkenin acı dolu geçmişini gözler önüne seren müzeler ve lüks kafe, restoranları dışında fazla pek bir şey vaat etmiyor. Belki de benim burada sadece bir gün geçirmem neden oldu. Belki şehrin ünlü kafeleri keşfedilse, çarşı ve pazarları dolaşılsa daha çekici gelebilir, fakat ilk izlenimi pek iyi değildi.
Ölüm Tarlaları (Killing Fields): Pol Pot önderliğinde Khmer Rouge timlerinin yarattığı vahşetin izlerinin görüleceği yer. Şehrin 15 km kuzeybatısında bulunuyor. Ölüm Tarlaları’nda, Choeung Ek Memorial anıtı içinde yer alan kafatasları insanın tüylerini ürpertiyor.
Tuol Sleng Soykırım Müzesi (Tuol Sleng Genocide Museum): Fiziksel katliamın izlerini insanların benliğine ve gözlerini nasıl işlenmiş olduğunu anlamak için, Khmer Rouge (Kızıl Khmer) rejiminin işkence ofisi olarak kullandığı bu yeri görmek gerekiyor.
Kraliyet Sarayı (Royal Palace), Gümüş Pagoda, Phnom Chisor Temple, Daughters of Cambodia Visitor Centre, Ulusal Müze ve Phnom Tamao Wildlife Rescue Center Phnom Penh’te görülecek yerler arasında yer alıyor. Alışveriş sevenler ise Central Market’i ziyaret edebilir.
Phnom Penh Otelleri: Anik Boutique Hotel, King Grand Boutique Hotel, One Up Hotel Cambodia, Pandan Boutique Hotel. Tüm Phnom Penh otelleri için tıklayın.
3. Sihanoukville
Ülkenin bu en popüler kıyı şehri olan Sihanoukville, hem hareketli gece hayatı hem de iyi plajları ve ekonomik konaklama seçenekleri ile oldukça popüler bir tatil beldesi. Burada 1 haftadan fazla vakit geçirdim ve her anım da keyifli geçti. Tayland’ın pahalı adalarından ve plajlarından kaçanlar burada gönüllerince Sihanoukville’de tatil yapabiliyorlar. Serendipity ve Ochheuteal plajları 4 km uzunluğuyla deniz keyfine düşkün olanlar için kaçırılmaması gereken yerlerden birisi.
Motosikletle Sihanoukville Turu yapmak en güzel aktivitelerden birisi. Sihanoukville ve çevresi nefis manzaralara sahip koylara ve plajlara sahip. her birini yürüyerek keşfetmek çok fazla zaman alır. En iyi bisiklet veya motosikletle bu bölgeleri mola vererek gezmek. Hele benim gibi, yağmur sonrası güneşli bir havayı yakalarsanız şahane fotoğraflar çekmeniz ve manzaralara şahit olmanız mümkün.
Bambu Adası: Koh Russei: Bu nefis adaya uğrayın derim. Düzenlenen tekne turları keyifli olur.
Poom Barang: Victory Hill: Sihanoukville gece hayatı burada atıyor. Bar ve diskolar oldukça hareketli. Sadece birkaç caddeden oluşan bölgede hemen her kalitede kafe ve barlar bulunuyor. Barlarda bulunan Kamboçyalı kızlar misafirlerine eşlik ediyor. Dileyen onlara da bir içecek ısmarlayıp birlikte vakit geçirebilir.
Bunların dışında geleneksel Khmer mutfağını yakından tanımak isteyenler yemek dersleri alabilir. Masaj, tüplü dalış, sinema, tekne turları ve balık tutma gibi aktiviteler yapılabiliyor. Şnorkelle dalmak ve yine sahildeki su sporları da oldukça popüler.
Tüm Sihanoukville otelleri için tıklayın.
4. Kampot
Kampot Kasabası, nehir boyunca uzanan Fransız stili binaları ve olağanüstü gün batımı manzaralarıyla en az 1 gece kalınması gereken bir yer. Gün batımı saatlerinde mutlaka kıyıya gidip şahane gün batımlarına şahit olmanızı öneriyorum. Ayrıca Kampot, ülkenin en iyi milli parklarından olan Bokor National Park’ı için bir geçiş özelliği taşıyor. Doğa ve trekking tutkunları rotasına alabilir.
5. Kep
Kamboçyalıların favori tatil beldesi olarak bilinen Kep, küçük, huzurlu bir sahil kasabası olan Kep dinlenmek ve huzuru hissetmek için iyi bir tercih. Fransız mimari tarzının özelliklerini taşıyan villaları ve Asya ve Fransız mutfağının buluştuğu restoranları, lüks otelleri ve 1 km’den uzun yüzülebilir berrak plajı ile görülesi bir yer.
Bisikletle kasaba turu ile sahil çevresinde şahane manzaranın keyfi çıkarılabilir. Kep yengeç pazarı, deniz ürünü sevenler için uğranması gereken bir yer. Sabahları başlayan satışla birlikte kalabalıklaşmaya başlıyor. Sadece birkaç dolara mavi yengeç yemek mümkün. Koh Tonsay (Tavşan Adası) beyaz plajı ve zengin deniz altı canlı hayatıyla tercih edilebilir.
Kep Otelleri: Le Bout du Monde, Brise De Kep, Malibu Estate Bungalows Resort, Tree Top Bungalows (Tavsiyem). Tüm Kep otelleri için tıklayın.
6. Koh Kong
Koh Kong Tayland ile Kamboçya arasındaki sınır geçişlerinin yapıldığı bir kasaba. Kasaba merkezi çok küçük ve pek de cazip sayılmaz. Kamboçya’nın internet hızı şahane. Blogumu daha iyi hale getirmek ilgili işlerden dolayı burada 5 gün kaldım. 8$’a da şahane bir otel bulunca ben de odaya kapandım. Kamboçya turu yapanlara 1 gece konaklama önerebilirim. Vakti olmayanlar ise burayı atlayabilir.
Bu kasabadan ulaşılan aynı isimli ada olan, Koh Kong Adası ise el değmemiş bir doğa sunuyor. Güneydoğu Asya’da bozulmamış nadir yerlerden olan Cardamom Mountains için trekking turlarına katılmak isteyen doğa severler için olağanüstü fırsatlar sunuyor. Tüm Koh Kong otelleri için tıklayın.
Kamboçya Yeme-İçme
Menülerde oldukça zengin batı mutfağı yemekleri yanında, pek de aşina olmadığım çeşitli Kamboçya mutfağı yemeklerini de içeriyor. Uzun zamandır Asya yemekleri tüketen biri olarak, Kamboçya’da hem ekonomik hem de lezzetli batı yemeklerini bulunca tercihim de bu yönde oldu. Özellikle Fransız bagetinden sandviç ve yanında tropikal meyve suları güzel bir kombinasyon.
Kamboçya’da yemek ilginç deneyimler sunuyor. İçerisinde embriyo varken haşlanan yumurta balut, ülkede sık tüketiliyor. Sabahları halk daha çok noodle çorbası içiyor. Bizdeki erişteye benziyor noodle Çin eriştesi de deniyor.
Ülkenin kendi üretimi olan bira Angkor, Avustralyalı bir firmayla ortak olarak Sihanoukville’de üretiliyor. Diğer markalar Heineken, Tiger, San Miguel, Carlsberg, VB Fosters ve Grolsch’dur. Angkor birası sadece 1$. Halk arasındaki adı tikalok olan güzel tada sahip meyveli hafif içecekleri ülkenin her yerinde bulunabiliyor.
Yemek konusunda açık fikirliyseniz ve deniz ürünleri seviyorsanız Kamboçya bir cennet. Geleneksel Khmer mutfağı ile ilgili yemek kurslarına gidilebilir.
Kamboçya İklim
Kamboçya ziyaret etmek için en uygun zamanlar Ekim-Mart arası. Bu mevsimler arasında hava güneşli ve şehri gezmek için oldukça uygun. Nisan ve Ağustos ayları arası ise yağışlı sezon olduğundan hava hem daha sıcak, hem de yüksek nem oranlarına sahip. Yağmur sezonunda fiyatlar düştüğünden, düşük bütçeyle seyahat eden gezginler için bir fırsat olduğu da unutulmamalı.
Kamboçya Ulaşım
Kara ulaşımı 13.500 km’lik karayolları ve 655 km’lik demiryollarıyla sağlanıyor. Ülke kara ulaşımının ancak % 20’si asfalt. Ulaşımda Mekong Nehri önemli bir yere sahip. Turistik yerlere ulaşım ağı iyi. Otobüs, tuktuk veya motosiklet taksiler kullanılabilir; çoğu mesafe için 1-2$ ödemek yeterli.
Büyük şehirler arasındaki ulaşımda kullanılan otobüsler daha iyi, popüler olmayan yerler arasında ise kullanılan otobüsler klimasız ve eski olabiliyor.
Kamboçya Gece Hayatı
Phnom Penh ve Siem Reap en iyi kafelerin ve barların bulunduğu yerlerdir. Phnom Penh disko tarzı gece hayatının tam yeridir. Yerli ve yabancıların bir arada bulunduğu Rock, Spark, U2 gibi birkaç kulüpleri var. Phnom Penh’de gece hayatı iyi bir akşam yemeğinden ve barlarda içilen birkaç içkiden sonra akşam 21.00 gibi oldukça geç bir saatte başlıyor. Bu barlarda içkilerin fiyatları çok yüksek olabilir, bunun yarı fiyatına sokak satıcılarından içki almak mümkün.
Phnom Penh dışındaki yerlerde, gece hayatı daha çok Khmer usulü gece kulüplerinde yaşanıyor. Genellikle erkeklere yönelik hizmet veren bu gece kulüplerine yabancı bayanların girmesinde de herhangi bir sakınca yoktur. Buraların iyi birer orkestrası vardır ve bu mekânlarda Khmer dansları hakkında çok şey öğrenilebilir.
Kamboçya Vizesi
Kamboçya Türkler’e vize uyguluyor. Ülkeye girişte 20$ karşılığında vizenizi alabiliyorsunuz. Ancak havalimanı ile ülkeden ayrılırken çıkış harcı olarak 25$ ödemeniz gerekiyor. Kamboçya Vizesi, ülkeye girişte sınır kapılarından, havalimanından veya Tayland’taki Kamboçya Büyükelçiliğinden alınabilir.
Vize almak için Kamboçya Konsolosluğu Vize Departmanı’na hitaben yazılmış dilekçe, 2 adet fotoğraf (arka fonu beyaz, yeni çekilmiş ve rötuşlanmamış) yeterli. Vize ücreti 20 USD olmasına rağmen 30$ talep ettikleri de oluyor. Bu vizenizi ne kadar hızlı istediğine göre değişebiliyor.
Kamboçya Otelleri
Kalacak yer konusunda hiçbir sıkıntı yaşanmıyor. Farklı konfor ve fiyat seviyelerine göre otel ve misafirevleri (guesthouse) bulunabiliyor. Duşu, kliması ve sıcak suyu olan, iki kişilik düzgün bir oda için ödeyeceğiniz para ortalama 15 dolar.
Erken rezervasyon yaptırmanıza çoğunlukla gerek kalmıyor. Benim yaptığım gibi ilk önce bir yerde kalıp, daha sonra daha uygun başka bir otele geçmek iyi olabilir. Kamboçya hem otel odalarının kalitesi, hem de internet hızı açısından göz kamaştırıcı denebilir. Kamboçya Otellerine göz atmak için tıklayın. Hotelscombined.com sitesinden güvenle otel rezervasyonu yaptırabilirsiniz.
Kamboçya Harcama Bütçesi
Kamboçya turizmin hızla geliştiği bir ülke. Ucuz yaşam şartları nedeniyle son yıllarda oldukça ilgi görüyor. Bu nedenle çok sayıda yatırımcının ilgisini çekmeye başladı. Sihanoukville gibi şehirler sanki yabancılar için kurulmuş gibi görünüyor. Çok sayıda Avrupalı ve Avustralyalı burada yaşıyor.
Düşük bir bütçe ile burada seyahat etmek mümkün. İçerisinde LCD TV, banyo ve büyük yatağın olduğu otel odalarını 5-15$ arası bulabiliyorsunuz. yeme içme ise sokakta 1$. Restoranlarda ise en fazla 5$. Kamboçya ve Laos Güney Doğu Asya’nın en ucuz ülkeleri arasında yer alıyor. Günlük 10-20$ konaklama, ulaşım ve yeme içme masraflarını karşılamak için yeterli.
Kamboçya’daki 28 günlük seyahatimde, her şey dahil günlük ortalama 35 TL (20$) harcadım. Gezdiğim diğer ülkelere göre Kamboçya’da daha az aktivitelere katıldım. Dalış, trekking gibi deneyimlerim olmadı. Çok düşük bütçeli gezginler için Kamboçya seyahat bütçesi daha da aşağılara çekilebilir.
Kamboçya Turu Rotam
Kamboçya turu toplam 28 gün sürdü. Bunun yarısından fazlasını güney kıyı şehirleri Sihanoukville, Kampot ve Kep’te geçirdim. Kalan zaman ise Phnom Penh ve Siem Reap’taydım. Kamboçya’ya Tayland-Kamboçya Hat Lek-Cham Yeam sınır kapısından girdim. Kamboçya gezisi devamında ise Poipet-Aranyaprathet sınırından Tayland’a geçip, oradan Koh Samet Adası’ına devam ettim.
Koh Chang (Tayland) →Krong Koh Kong (Kamboçya) → Sihanoukville → Kampot →Kep →Phnom Penh →Siem Reap→ Poipet→ Koh Samet (Tayland)
Uzakdoğu’nun bu adı pek duyulmayan ülkesi Kamboçya’yı gezdikten sonra pek bir şey anlamamıştım sanki. Ancak sonrasında fark ettim ki ben bu ülkeyi pek bir özlüyorum. Kendine özgü bir karakteri vardı sanki bu ülkenin. Ne Tayland gibi şen şakrak, ne de Laos gibi içine kapanık ürkek. Deniz, kum, güneş, doğa, temiz ve ucuz oteller, Angkor Wat gibi bir değer ve hoş insanlarıyla Kamboçya gönlümde özel bir yere sahip.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.