Mutlu bir seks yaşantısı aşktan sevgiye, şefkatten şehvete kadar uzanan pek çok duygu barındırır. Eşler arasında ten uyumunun olduğu bir seks yaşantısı ise kelimenin tam anlamıyla ‘bambaşka’dır. En başlıca göstergesi ise şu cümledir: ‘Yoksa tenlerimiz aynı anda, aynı kumaştan mı dokunmuş?’ Sizin de böyle bir hissiyatınız varsa ten eşinizle berabersiniz demektir. Her tenin kokusu, dokusu, tadı, hissi farklıdır ve siz ‘o tene’ dokunmaya, okşamaya, öpmeye doyamıyor, karşı koyamıyorsunuzdur. Ayrıca birbirinizin cinsel anlayışına hitap eden bir iletişim dili kullanıyorsunuzdur.
Tenler konuşuyor!
Aranızda ten uyumu olduğunu gösteren başka detaylar da var. Eşinizle aranızda ten uyumu varsa birbirinizi uyarmak için çaba harcamanıza gerek yoktur; siz durursunuz, tenleriniz konuşur. Dokunurken, koklarken, tadarken hayattan soyutlanır, bulutların üzerinde yolculuk yapar, inanılmaz bir mutluluk duygusu yaşarsınız. Aklınızın nerelere gittiğini anlayamaz, sadece yaşarsınız.
Kokusunu içinize çeke çeke öper, bunu yapmaktan asla bıkmazsınız. El ele tutuşurken bile sevişir, birbirinizi yargılamaz, tam tersine ruhunuzla anlarsınız. Birbiriniz olmadan yatakta uyuyamamak da ten uyumunun bir başka göstergesidir… Bu rüya gibi cümleler, ten uyumu yaşamamış birine gerçek dışı gelebilir. Bilenlerin ise dudaklarında keyifli bir tebessüm uçuşur.
Yaramaz feromon!
Romantizmi bir yana bırakıp biraz da biyolojik bilgi vermek gerekirse şunları söyleyebiliriz. Ten uyumu sadece cinsel değil ruhsal ve fiziksel çekimi kapsar; aşk, tutku, sevgiyle desteklenir. İki insan arasında bağımlılık yapabilen bu dokunma ve sarılma arzusunda ise pek yaramaz olan ‘feromon’ hormonunun etkisi büyük. Yani söz konusu olan bir cinsel kimyadır.
Burnumuzun iç kısımlarında bulunan ‘vomeronazal’ isimli almaçla algılanan ve beyne iletilen feromon hormonunun işleyişini ise özet olarak şu şekilde açıklayabiliriz: Birinden hoşlandığınızda vücudunuzda bir seri fizyolojik ve kimyasal etkileşim meydana gelir; bunlar da koku salgılamanıza neden olur. Bu tahrik edici koku, karşınızdaki insanın burnunun derinliklerine, ‘sadece ona özel’ bir mesaj gönderir.
Bu kimyasal etkileşim de duyularınızı harekete geçirir. Söz konusu kimyasal olguya ruhsal ve fiziksel beğeniler, bilinçaltı ve bilinç üstündeki faktörler de katılınca ortaya ten uyumu çıkar. Parfümlerin yapımında feromon hormonundan yararlanıldığını da bir not olarak paylaşalım.
Ten uyumu bağımlılık yaratır mı?
Yaşanan cinsel beraberlik sırasında tüm dünyanın durmasına neden olan ten uyumu, elbette bağımlılık yaratabilir. Onun size, sizin ona hissettirdiğiniz her şeyi ‘müthiş’ ve hatta ‘mucizevi’ olarak algılayabilirsiniz. Sadece ikinize özel bir mutluluk fanusunda yaşadıklarınız, gözünüzün başkasını görmesini engelleyebilir.
Başka konularda sorun yaşasanız dahi ten uyumu yaşadığınız kişiden kopamayabilirsiniz. Yani aşk olmadan da ten uyumu olması mümkündür, fakat aşkla beraber şüphesiz daha iyidir.
Ten uyumu olmazsa olmaz mı?
Sevgilinizle/eşinizle aranızda ten uyumu varsa şahane. Bunun keyfini sonuna kadar çıkarın. Ancak çiftlerin sadece yüzde 10’unun ten uyumuna sahip olduğu gerçeğini de unutmayın. Yani söz konusu olan şanslı bir azınlık! Ten uyumu uğraşıp çalışılarak ortaya çıkarılabilecek bir olgu değil, çünkü ten uyumu ya vardır ya da yoktur.
Sadece bazı terapi seanslarıyla çiftlerin birbirini daha iyi anlaması, daha iyi kavraması ve hissetmesi sağlanabilir. Bununla birlikte ten uyumunun olmadığı ilişkiler de sevgiyle, aşkla, şefkatle gayet güzel ilerler. Hayatı paylaşmak, sevgiyle sarılmak, birlikte çocuklar büyütmek, ortak ideallere yelken açmak başlı başına bir mutluluk kaynağıdır.
BİR BİLENE SORDUK
"Dünya duruyor, sadece bir varız"
Ten uyumu diye bir şey kesinlikle var. Yaşadım, yaşıyorum ve biliyorum. Sevgilimin tenini seviyorum, öpmeye ve dokunmaya doyamıyorum. Sevişmelerimizin her biri rüya gibi ve ben bunu daha önce hiç yaşamadım. Aşık oldum, yine aşığım.
Ten uyumu bence aşkla ilgili ama aynı zamanda aşktan bağımsız bir şey. Dünya duruyor ve sadece bizim mutlulukla var olduğumuz bir başka özel dünya ortaya çıkıyor. O dünyadan dışarı çıkmayı hiç istemiyoruz.
Seher D. /35 yaşında
“Hazzın ve mutluluğun dibi ”
Bir gün sevgilime döndüm ve dedim ki; ‘Sanıyorum bizim tenlerimiz aynı anda yaratılmış.’ Belki kulağa fantastik geliyordur ama hissettiğim buydu. Hazzın ve mutluluğun dibi olarak tanımlayabilirim ten uyumunu.
Bu tanıma katabileceğim çok şey var ama kelimeler yetmiyor. Bir sürü arkadaşımın bu duyguları yaşamadığını biliyorum, bunu deneyimleyecek kadar şanslı olmamı ise inanılmaz buluyorum.
Necla K. /41 yaşında
“İki metre öteden kokusunu alıyorum”
Bırakın sevişmeyi, eli elime değdiğinde dünya duruyor. İki metre öteden kokusunu alabiliyorum. Hiç olmayacak ortamlarda, örneğin bir arkadaş toplantısında kokusu buram buram bana ulaşıyor.
Tabii ki sevişmediğimiz zamanlarda ona tapıyorum, ona her an dokunmak, sarılmak ve öpmek istiyorum. Ama sevişirken her şey o kadar başka ki! Ona aşığım, ten uyumumuza tapıyorum.
Öznur K. /29 yaşında
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.