Tek bir dişinizin renginden memnun değilsiniz ancak; ne yaparsanız yapın sadece o dişin rengini düzeltip, dişlerinizi aynı renge getiremiyor musunuz? Dr. Öğr. Üyesi Rezan Sungur Güzel, tek diş renklenmelerini ve tedavisini açıkladı.
Dişin en dış katmanı olan mine tabakası, mikro düzeyde görülebilen gözenekli bir yapıya sahiptir. Bu da renkli yiyecekler, gazlı içecekler, sigara, kahve veya kalıtsal nedenlerle daha koyu renkli bir görünüme sahip olmasına neden olur. Diş fırçalama işlemi elbette; dişlerin temizlenmesini ve bu renklerin atılmasını sağlamaktadır. Ancak, dişi renklendirici besinlerin sık tüketilmesi ve vazgeçilemeyen alışkanlıklar sonucunda, diş rengi kalıcı bir şekilde değişir. Hastaları bu koyu renkli diş görünümünden kurtarmak ve inci parlaklığında beyaz bir görüntüye kavuşturmak için diş beyazlatma işlemi yapılmaktadır. Günümüzde artık; gerek kliniklerde uygulanan profesyonel uygulamalarla, gerekse de eczanelerde satılan beyazlatıcı içerikli macun ve patlarla artık bir lüks olmaktan çıkmıştır.
Tek diş renklenmesinin çeşitli nedenleri var
Ancak öyle bir renklenme sorunu vardır ki, kişi ne yaparsa yapsın o dişteki renklenme geçmez. O da, tek diş renklenmesidir. Doğal olarak dış etkenler, tek bir dişin değil çoğu dişin renklenmesine sebep olmaktadır. Bu durum, dişin sağlık durumunun bozulduğunun göstergesi olabilir. Basitçe anlatmak gerekirse, dişimiz üç ana tabakadan oluşur. Bunlar dıştan içe doğru; mine, dentin ve pulpadır. Genel diş renklenmesinde genellikle, dişin en dış yani mine tabakası etkilenir. Tek diş renklenmesinin birincil sebeplerinden biri, dişin en iç tabakası olan pulpa dokusunun canlılığını kaybetmesidir. Pulpa dokusu; dişin soğuğu, sıcağı, ekşiyi, tatlıyı algılamasını sağlayan sinirlere ve dişin beslenmesini sağlayan kan damarlarından oluşan yumuşak bir dokudur. Bu doku, genellikle travma ile canlılığını kaybettiğinde kan damarları parçalanır, diş kan ürünlerinin rengi ile iç katmanından boyanmış olur.
Darbeler ve yanlış kanal tedavileri en büyük sebeplerinden!
Bu tip tek diş renklenmelerinde, kişiye sorulduğunda genelde ön dişlerine aldıkları darbeden söz ederler. Kişi; bazen bu renk değişiminden direkt rahatsızlık duyabildiği gibi, bazen de küçük yaşlardan süregeldiği için doğal karşılayabilmektedir. Çünkü diş canlılığını kaybetse de, hastaya herhangi bir ağrı vermeyebildiği için hasta tarafından fark edilmeyebilir. Bir diğer durumda da, hasta renklenmiş olan dişine kanal tedavisi yapıldığından bahseder. Tedavide kullanılan bazı maddeler ve bu maddelerin uygunsuz kullanımı da, dişin boyanmasına sebep olabilmektedir.
Tedavide hasta öyküsünü detaylı olarak anlatmalı
Öncelikle hekim, hastada bir travma öyküsü sorgular. Nitekim ön dişler ile sürekli olarak yapılan sert şeyler kırma bile, bir travma öyküsüdür. Bu nedenle; o diş ile ilgili her detay hasta tarafından diş hekimine aktarılmalıdır. Çünkü hekim, renklenen dişi incelediğinde dişte küçük kırık ve çatlaklarla karşılaşabilmektedir. Renklenen dişten alınan radyografide, canlılığını kaybetmesine de bağlı olarak kök ucunda enfeksiyon izlenebilir. İkinci durumda ise hekim, hastaya tekrarlanması gereken eski bir kanal tedavisi olduğunu söyleyebilir. Eğer dişte kanal tedavisi yoksa; dişin canlı olup olmadığı teyit edilir. Dişe uygulanan kuru buz ile soğuğu algılayıp algılamadığına bakılır. Canlılığını kaybetmiş bir dişe soğuk uygulanmasında, hasta herhangi bir şey hissetmez. Tedavide öncelikle; dişe kök kanal tedavisi yapılarak ya da bu durum eski uygunsuz kanal tedavisinden kaynaklanıyorsa, eski kök kanal tedavisi yenilenerek dişin kök bölgesi sağlığına kavuşturulur. Daha sonra dişin ağız içinde görünen kron kısmına beyazlatma uygulanır. Beyazlatıcı ajanlar dişe dış kısmına değil, dişin kanalına ulaşan yoldaki iç kısmına uygulanır. Dişin renklenme derecesine göre, birkaç seans uygulanabilir. Seans aralarında diş, geçici dolgu ile kapatılır. Diğer dişlere denk, yeterli beyazlık sağlandıktan sonra başka bir ilaçla beyazlatıcı ajan nötralize edilir ve daimi estetik dolgu materyali ile diş kapatılır. Genellikle tek diş renklenmeleri; genel diş renklenmesinde olduğu gibi dış etkene bağlı olmadığından dolayı, iyi bir kanal tedavisi ile etken ortadan kaldırılınca tekrar eski koyu rengine dönmemektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.