Erkek arkadaşının cinsel istismarı sonucu hamile kalarak bir bebek dünyaya getiren 16 yaşındaki lise öğrencisi Ş.A.'nın istismarcısı ile evlenebilmek için açtığı davayı reddeden Hâkim Dursun Genel, gerekçeli kararını da tamamladı.
Dava dosyasına göre Ş.A., çocuğunu doğurduktan sonra ailesinin baskı ve şiddeti nedeniyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı olan Atatürk Çocuk Destek Merkezi'ne sığınmıştı. Yurdun yönetimi ise Ankara 4'üncü Aile Mahkemesi'ne sunduğu raporda "Evlenmelerine izin verilmesinin tarafların iyiliğine olacağını" savunmuştu. 25 Ocak'ta davanın reddine karar veren mahkeme, gerekçeli kararında ise özetle şöyle dedi:
YASADA YERİ VAR AMA
"Evlenmeye izni düzenleyen TMK 124/2 maddesine göre olağanüstü durumlarda, pek önemli bir sebebinin varlığı halinde 16 yaşını doldurmuş olan erkek ve kadının evlenmesine hâkim tarafından izin verilebilir. Davacının hamile kalmış olması, doğum yapmış olması, yasanın öngördüğü önemli bir sebep olarak kabul edilebilir. Ancak cinsel ilişkiye maruz kalma şekli, dosya kapsamı itibariyle tartışmalıdır.
TECAVÜZE MARUZ KALDI
İlişkinin kendi rızası dahilinde ya da kandırılarak, hileye dayalı olarak karşı tarafça gerçekleştirip gerçekleştirilmediği hususu dosya kapsamında anlaşılmamaktadır. Cumhuriyet Savcısının takipsizlik kararı, mahkememiz nezdinde kesin delil olarak kabul edilmemiştir. Bir başka anlatımla davacının, H.M.D tarafından hileyle tecavüze maruz bırakılmadığı düşünülmemiştir. Davacının savcılıkta ve ÇİM'e verdiği ifadeler arasındaki çelişkili beyan bu durumu çağrıştırmaktadır. Yasanın açıklanan maddesinde izin yönünde hâkime takdir yetkisi vermiştir.
18 ALTI ÇOCUK
Davacı, davanın açıldığı tarihte yasanın öngördüğü yaş içerisindedir. Ancak olayın gerçekleştiği tarih itibariyle çocuk statüsündedir. BM Genel Kurulu'nda 20 Kasım 1989'da kabul edilen Türkiye'nin 1995 senesinde taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 1'inci maddesi anlamında 18 yaş altında herkesin çocuk olduğu kabul edilmiştir.
ERKEN EVLİLİK HAK İHLALİ
Sözleşmenin 36'ncı maddesinde taraf olan devletlerin çocuğu koruyacağı kabul edilmiştir. Bu anlamda çocuğun öncelikle yararının korunması, yaşam ve gelişme hakkının korunması, geliştirilmesi gerekir.
Erken evlilik çocuk için hak ihlalidir. 18 yaşın altında yapılan her evlilik erken evlilik olarak kabul edilmelidir. Davacının henüz 15 yaş içerisinde iken karşı karşıya kaldığı olayın, 16 yaş içerisine girmiştir diye bertaraf edilmesi Türkiye'nin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmelere, Çocuk Haklarına aykırılık teşkil eder.
YARGI İZİN VEREMEZDİ
Kaldı ki davacının cinsel birliktelik yaşadığı bu şahıs ile evlenmesine izin verilmesi gerçeğin bu olduğu belli olmasa bile mahkememizce tartışmalı olarak kabul edilen tecavüzcüsü ile evlenmesine yargı yolu ile izin verilmesi anlamına gelir. Açıklanan nedenledir ki, Uluslararası Sözleşmeler ve Çocuk Hakları boyutu göz önüne alınarak davacının evlenmeye izin verilmesine yönelik talebi mahkememizce reddedilmiştir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.