Bursa Tabip Odası (BTO) Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, Bursa’daki günlük vaka sayısının bin 853’e yükseldiğini, kentin sağlık altyapısının ise buna cevap verecek güçte olmadığını açıkladı.
BTO Başkanı Doç. Dr. Türkkan, salgının yayılmasında sorumluluğun vatandaşta değil, iktidarda, sağlık yöneticilerinde ve COVID-19 özelinde ise Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulu’nda olduğunu belirtti.
Bursa Tabip Odası’yla beraber 30 meslek örgütü ve derneğin de altına imza koyduğu bir basın açıklaması gerçekleştirdi. COVID-19 salgınıyla mücadelede bilimsellik göz ardı edilerek uygulamaya konulan kararların eleştirildiği açıklamayı BTO Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan okudu. Türkiye’de Dünya Sağlık Örgütü’nün ölçütlerine göre pandeminin 4’üncü aşamasına geldiklerini belirten Türkkan, söz konusu aşamanın en yaygın ve en kontrolsüz süreç olduğunu söyledi.
Başkan Türkkan, Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları olarak bilimsel yöntemler ışığında dile getirdikleri önerilerin göz ardı edildiğini, karar vericilerin bugün karşı karşıya olunan karamsar tablonun sorumluları olduklarını vurguladı. Yeni önlemleri değerlendiren Doç. Dr. Türkkan, söz konusu kararların da öncekiler gibi eksik ve yetersiz olarak tanımladı. “Kısmi kapanma olarak adlandırılan önlemlerle ancak ‘kısmi’ sonuçlar alınabileceğinin farkındayız” ifadelerini kullanan Alpaslan Türkkan, ekonomik ve sosyal koşulları oluşturulmuş 28 günlük tam kapanmaya gereksinim olduğunu belirterek, pandeminin 4’üncü aşamasından başka türlü çıkmanın mümkün olmadığını söyledi.
BURSA’DA GÜNLÜK VAKA SAYISI 1.853
Pandemiyi Bursa özelinde değerlendiren Bursa Tabip Odası Başkanı, kentten COVID-19 vaka sayılarındaki artışın hızlanarak sürdüğüne dikkat çekti: “8-14 Şubat haftasında yüz binde 34,87 olan haftalık Covid-19 yeni vaka sayısı yaklaşık 12 kat artarak 3-9 Nisan haftasında 418,4’e ulaştı. Şubat ayı başında günde ortalama 155 olan doğrulanmış vaka sayısı, Nisan ayı başında 1853'e ulaştı.”
Günde bin 853 doğrulanmış COVID-19 hastasına yanıt verecek sağlık altyapısı ve emek gücünün Bursa’da bulunmadığına dikkat çeken BTO Başkanı Doç. Dr. Türkkan, “Bursa’da özellikle devlet hastanelerinin yataklarının ve yoğun bakımların dolu olması, COVID-19 tanısı konulan hastaların hizmete erişiminde zorluk yaşamalarına yol açmaktadır. Hastanelerde sağlık çalışanlarının gözetiminde tedavi görmesi gereken bazı hastalar maalesef ilaç verilerek evde tedavi altına alınmak zorunda kalınmaktadır. Devlet hastanelerinin acil servislerinde hastalar yatak sırası bekler durumdadır. Daha önce de defalarca söylediğimiz gibi; Bursa’da büyük kentlerle kıyaslandığında nüfusuna göre çok daha az hasta yatağı ve yoğun bakım yatağı olması sıkıntıyı artırmaktadır” ifadelerini kullandı.
Alınan kararların salgının yayılmasında etkisiz olduğu, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerden bile ortadayken; Bursa’daki COVID-19 olgularındaki bu hızlı artış, kentimizdeki salgın yönetimiyle ilgili kararların sorgulanmasını zorunlu kılmaktadır.
BU AŞILAMA HIZIYLA BİR YIL SÜRER
Bursa’da aşılama hızının beklenen düzeyde olmadığını belirten Türkkan, günde 7 bin aşının yapıldığı kentte aşılama çalışmalarının bu hızda seyretmesi durumunda tamamlanmasının yaklaşık bir yılı bulacağını söyledi.
Sağlık yöneticilerinin pandeminin faturasını yurttaşlara kesmeye çalıştığını sözlerine ekleyen Doç. Dr. Türkkan, “Salgının yayılmasının sorumlusu ne yurttaşlar ne de sağlık çalışanlarıdır. Sorumlular bilimin ışığında layıkıyla görevlerini yapmayan ve yetkilerini kullan(a)mayan sağlık yöneticileridir!” dedi.
Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Türkkan, açıklamasına şöyle devam etti:
Pandemi ile mücadele, küresel ölçekte topyekun mücadele gerektirir. Ulusal ölçekte sorumluluk vatandaşta değil iktidarda, sağlık yöneticilerinde ve COVID-19 özelinde Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulundadır.
Pandemi tünelinin ucunda görünen ışığa ulaşmanın yolu, aşılamayı hızlandırmakla birlikte en az dört haftalık tam kapanmadan geçmektedir.
Bursa ve ülke genelinde aşılama çok yavaş ilerlemektedir. Pandemiye yanıt vermek için en güçlü aracımız olan aşılamayı sekteye uğratacak her girişimi sevdiklerimizin ölümüne davetiye çıkarmak olarak değerlendiriyoruz.
Sağlık çalışanları olarak 11 Mart 2020’den beri pandemide sağlık hizmeti sunabilmek için özveriyle çalışırken, kötü uygulamaları görmekten ve şiddetle karşılaşmaktan bıktık, usandık ve öfke doluyuz.
Yönetim hataları yüzünden çabalarımızın boşa gitmesinden, en sevdiğimiz insanların avuçlarımızın arasından kayıp, pisipisine kaybolduğunu izlemekten kahroluyoruz. Tükendik.
Bugünden itibaren gelinen noktadan sorumlu olanları halkımıza anlatmaya, çözüm önerilerimizi yapıcı bir dille sunmaya devam edeceğimizi duyurmak istiyoruz. Yöneticileri haklı taleplerimizi duyup, çözüm önerilerimizde ortaklaşmaya çağırıyoruz.
1. BASAMAĞIN DEĞERİ ANLAŞILIYOR
BTO Başkanı Türkkan basın açıklaması sonrası şu değerlendirmelerde bulundu: “İnsanlık bugüne kadar çok sayıdaki pandemi nedeniyle büyük acılar yaşadı. Bu nedenle yüz yıllardır pandemi ile sahada, 1. Basamakta savaşılması gerektiğini biliyoruz. Ancak ne yazık ki COVID-19 pandemisi ile hastanelerde savaşılıyor. Oysa hastanede tedavi ettiğimiz ve sevinçle evine uğurladığımız her hastamıza karşılık aynı anda 8-10 vatandaşımız hastalanıyor. 1. Basamağın değerini bir kez daha yaşayarak görüyoruz. Pandemide tedavi edici sağlık hizmetlerini önceleyen sağlık politikaları yine çöktü. COVID-19 pandemisinde 1. Basamağın Türkiye’deki temel yapısı olan Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) yeterince desteklenmedi. Yeterince aşı ulaştırılmayan ve öğlen saatlerine kadar kendisine kaç aşı geleceğini bilmeyen aile hekimleri sahada mücadele etmeye çalışıyor. Günde 2 milyon aşı yapabilecek donanım ve beceriye sahip ülkemizde günde 200 bin dolayında aşı yapılıyor olması kabul edilemez.”
"SAVCIYI KINIYORUZ”
Türkkan son olarak, Osmaniye’de bir savcının görevini yapan bir hekime ters kelepçe talebiyle gözaltı işlemi uygulamasını kınadıklarını belirterek, “Kendisi hakkında gerekli hukuki işlemlerin başlatılmasını talep ediyoruz. Halkımızdan da bu savcı ve benzer kişilere karşı sağlık çalışanlarının yanında yer almalarını beklediğimizi duyuruyoruz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.