Çocuklarda görülen solunum yolu enfeksiyonları, kış ayları ve havaların soğuması ile birlikte artış gösteriyor. Ancak solunum yolu enfeksiyonlarının semptomlarının birbirine benzemesi hastalığa doğru tanı konulmasını zorlaştırıyor. Oysa doğru tanı ve doğru tedavi, hem iyileşme süresinin uzamasını, hem de tedavi maliyetlerinin artmasını önlüyor. Solunum yolu enfeksiyonları arasında yer alan grip, rinit, farenjit, bronşiyolit, sinüzit ve krup gibi hastalıkların belirtilerinin birbirine benzediğini, ancak bazı noktalarda ayrıştığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Nisa Eda Çullas İlarslan, çocuklarda solunum yolu hastalıklarının belirtileri ve tedavi uygulamaları ile ilgili bilgi verdi.
En önemli neden kapalı ortamlarda fazla vakit geçirmek
Çocuklarda görülen üst solunum yolu enfeksiyonları rinit (nezle), grip, farenjit, bademcik iltihabı (tonsillit), orta kulak iltihabı (akut otitis media), orta kulakta sıvı birikmesi (efüzyonlu otitis media), sinüzit ve larenjittir (krup). Alt solunum yolu enfeksiyonları ise bronşiyolit, bronşit ve zatürre (pnömoni) şeklinde görülmektedir. Solunum yolu enfeksiyonları en sık sonbahar sonu, kış ve ilkbahar mevsimlerinde izlenir. Bunun en önemli nedeni soğuk hava nedeniyle kapalı ortamlarda daha fazla bulunulması ve temasın artmasıdır.
Direkt temas ile bulaşma artar
Solunum yolu enfeksiyonlarının esas bulaş şekli damlacık yoludur. Öksürük ile ortama salınan virüs partikülleri solunum ile vücuda alınarak hastalık oluşturur. Bir başka bulaş yolu da direkt temastır. Özellikle okul öncesi dönemde, kreş ortamındaki çocukların ellerini çok sık ağız, burun ve gözlerine götürmeleri, teması ve bu yolla bulaşmayı artırır.
Enfeksiyonları birbirinden ayıran belirtilere dikkat edilmeli
Çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarının belirti ve semptomları birbirine benzerlik göstermektedir. Enfeksiyonların aşağıda yer alan belirtilerine dikkat edilip, tanı konulurken bu belirtiler göz önünde bulundurulmalıdır.
Rinit: Virüsler tarafından oluşturulan soğuk algınlığında belirtiler burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hafif dereceli ateş, öksürük ve boğazda kaşıntıdır. Ayrıca gözlerde kızarıklık ve akıntı da görülebilir. Bebeklerde bu belirtilere huzursuzluk ve uykuda bozulma da eşlik edebilir.
Grip: Mevsimsel gripte etken influenza virüstür. Ateş genellikle yüksektir. Halsizlik, baş ağrısı, kas ağrısı, boğaz ağrısı tipiktir. Ayrıca öksürük, burun akıntısı, nefes darlığı görülebilir. Bazen karın ağrısı, kusma, ishal gibi sindirim sistemi yakınmaları da söz konusudur.
Farenjit: Sıklıkla boğaz ağrısı, boğazda yanma, yutkunma güçlüğü ve öksürük görülür. Bu duruma ateş eşlik edebilir.
Bademcik iltihabı: Bademcik iltihabı belirtileri de sıklıkla farenjitte görüldüğü gibidir. Klinik tablo birçok olguda tonsillofarenjit şeklinde görülür. Beta mikrobuna (A grubu beta hemolitik streptekok) bağlı bademcik iltihabında boğaz ağrısı, ateş, halsizlik, baş ağrısı, kas ağrısı ve boyunda ağrılı lenf bezi tipiktir. Bazı olgularda kızıl döküntüsü görülür. Aksine, viral enfeksiyon belirtileri (öksürük, düşük dereceli ateş, burun akıntısı, ses kısıklığı, öksürük, gözlerde akıntı gibi) beklenmez.
Orta kulak iltihabı: Öksürük, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı gibi yakınmalar ile seyreden bir üst solunum yolu enfeksiyonunun seyri sırasında ortaya çıkan bir komplikasyon olan orta kulak iltihabında yakınmalar, kulak ağrısı ve ateş şeklinde görülür. Kulakta akıntı olabilir. Bebeklerde huzursuzluk, ağlama ve uyku sorunları sık yaşanır.
Orta kulakta sıvı birikmesi (efüzyonlu otitis media): Bu durumda ise sıklıkla hafif dereceli bir işitme kaybı haricinde bulgu yoktur. İşitme kaybı hafif olduğu için ebeveynler tarafından fark edilmeyebilir ya da yüksek sesle televizyon izleme veya okul başarısında düşme görülebilir.
Akut bakteriyel sinüzit: Belirtiler genellikle uzamış öksürük, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, ateş ve sıklıkla gözler etrafında olan baş ağrısıdır.
Krup: Üst solunum yolu enfeksiyonunun seyri sırasında ani başlangıçlı ses kısıklığı ve havlar şekilde kaba öksürük yakınması tipiktir. Bu öksürük çoğu kez gece geç saatte görülür.
Zatürre: Ateş, öksürük, halsizlik ve iştahsızlık tipik belirtilerdir. Solunum sıkıntısı bulguları (sık nefes alıp verme, göğüs kafesinde çekilme, nefes darlığı, inleme, morarma) görülebilir. Ayrıca karın ağrısı, baş ağrısı ve göğüs ağrısı da belirtiler arasındadır.
Bronşiyolit: Esas olarak iki yaş altı çocuklarda görülen bronşiyolitte belirtiler öksürük, burun akıntısı, ateş, beslenme güçlüğü ve hışıltıdır. İlerlemiş olgularda solunum sıkıntısı bulguları görülebilir.
Tanı, muayene ve testler ile konulur
Üst solunum yolu enfeksiyonlarında tanı çoğu kez klinik olarak konulur. Bademcik iltihabında beta mikrobunun tanısı boğaz kültürü veya hızlı antijen testi ile kesinleştirilir. Salgın döneminde, doktorunuz klinik olarak şüphelendiğinde influenza tanısı için hızlı antijen testinin yapılmasını isteyebilir. Ayrıca, pandemi döneminde solunum yolu enfeksiyonlarının en önemli etkenlerinden biri olan Covid-19 için gerekli koşullarda PCR testinin yapılması gerekebilir. Alt solunum yolu enfeksiyonlarında da tanı klinik olarak konulur ancak hastane yatışı gerektiren, tanının kesin olarak konulamadığı veya tedaviye yanıtın yeterli olmadığı durumlarda akciğer röntgeni ve kan testleri istenebilir.
Doktor reçetesi olmadan ilaç kullanılmamalıdır
Viral üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisi destekleyicidir. İstirahat ve bol sıvı tüketilmesi önerilir. Burun tıkanıklığı mevcutsa serum fizyolojik içeren damlalar rahatlama sağlar. Soğuk algınlığı ilaçlarının özellikle 6 yaş altında doktor tarafından reçete edilmedikçe kullanılmaları önerilmez. Bunun nedeni, etkinliklerinin kısıtlı olması ve çeşitli yan etkilerinin bulunmasıdır. Mevsimsel gripte, başvuru yakınmaların ilk iki gününde ise hekim ayrıca antiviral tedavi başlamayı uygun görebilir. Bazı özel durumlarda da hekim tarafından antibiyotik tedavisi reçete edilecektir. Bu durumlar beta mikrobuna bağlı bademcik iltihabı, orta kulak iltihabı, akut bakteriyel sinüzit ve hekimin bakteriyel etkenlere bağlı olarak geliştiğini düşündüğü zatürredir. Solunum yolu enfeksiyonlarında, hekim tarafından reçete edilmedikçe antibiyotik kullanılmamalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.