İzmir'de öksürük ve nefes darlığı şikayetiyle başvurduğu doktorlar tarafından astım ve bronşit tedavisi uygulanan 53 yaşındaki Nihal Erdoğan'ın soluk borusunda tümör olduğu ortaya çıktı. Erdoğan'ın soluk borusunu yüzde 95 oranında kapatan tümör bronkoskopi yöntemiyle alındı.
İzmir'de yaşayan evli ve 3 çocuk annesi Nihal Erdoğan, 1 yıl önce nefes darlığı ve öksürük şikayetiyle İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne başvurdu. Yapılan tahlillerde kendisine astım bronşit teşhisi konulan Erdoğan, kullandığı ilaçlara rağmen iyileşemedi. Ev kadını, nefes alamayan, uzun öksürük nöbetleri geçiren Erdoğan'ın soluk borusunda (trakea) tümör olduğu ortaya çıktı. Soluk borusunu yüzde 95 oranında kapatan tümör nedeniyle hayatı kabusa dönen Erdoğan, bronkoskopi yöntemiyle soluk borusundaki tümörün alınmasıyla sağlığına kavuştu.
"ÖKSÜRÜK NÖBETLERİ GEÇİRİYORDUM"
Hastalık sürecinde çok zorluk çektiğini söyleyen ve soluk borusundaki tümörü görünce büyük şaşkınlık yaşadığını anlatan Erdoğan, DHA muhabirine şunları söyledi:
"Öksürük nöbetleri geçiriyordum ve tıkanıyordum. Nefes alamıyordum. Doktorlara gidiyorum, onlar bana 'Sende astım bronşit var' diyordu. Astım ilaçları kullanıyordum. Ama bir türlü şikayetlerim geçmedi. Gündelik hayatımda öksürük nöbetleri geçiriyor ve evde bir iş yapamıyordum. Bazen 1-2 saat kadar hiç ara vermeden öksürüyordum. Tomografi çekildi. Soluk borusunda tümör varmış. Ameliyat ile tümör alındı. Nefesim açıldı. Nefes alırken cızırtı ve hırıltı oluyordu, onlar da kayboldu. Astım olmadığımı duyduğumda sevindim. Çünkü ömür boyu çekmektense tümörden ameliyatla kurtuldum."
'SOLUNUM YOLU TAMAMEN KAPANACAKTI'
Nihal Erdoğan'ı ameliyat eden ve sağlığına kavuşmasını sağlayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Onur Fevzi Erer, tümörün biraz daha ileriki seviyede soluk borusunu tamamen kapatacağını ve bunun hasta için hayati risk taşıdığını belirterek, şöyle dedi:
"Hastamızın yaklaşık bir yıldır nefes darlığı ve öksürük şikayeti var. Bunun için çeşitli tanılarla, çeşitli nefes açıcı ilaçlar kullanmış. Ancak bizim hastanemize geldiğinde yapılan tetkiklerinde ana hava yolunu kapatan, hem de tamamına yakınını kapatan bir kitle saptadık. Bu kitleyi çıkarmamız gerekiyordu. Çünkü kitle bir süre daha kalırsa belki solunum yolunu artık tamamen kapatacaktı ve teyzemiz bundan sonra hiç nefes alamayacaktı. O zaman durumu çok daha kötü olabilirdi ve çok daha ağır şartlarda bize gelebilirdi. Biz de bunun üzerine nasıl bir işlem yapabiliriz diye hep beraber hekim arkadaşlarımızla toplandık. Bunun sonucunda kapalı yöntemle yani bronkoskopik yöntemle, kitlenin çıkarılmasının daha uygun olacağına karar verdik. Çünkü hastamızın zaten bir de kalp rahatsızlıkları vardı. Yaklaşık 5 yıl önce kalp kapak ameliyatları geçirmişti ve bu yüzden de pek çok kan sulandırıcı ilaç kullanıyordu. Açık ameliyat oldukça riskli olacaktı. Hem tanıyı koymak hem de bir an önce şikayetlerini azaltabilmek, nefes darlığını, öksürüğünü geçirebilmek için kapalı sistemle oradaki kitleyi çıkarmayı düşündük. Bu işlemi de çok şükür ki herhangi bir sorun yaşamadan gerçekleştirdik. Çıkan kitle de bu ana hava yoluna ait bir tümör."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.