Türkiye'nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk dijital bilimsel bilgi platformu "Bilim Bunu Konuşuyor" ile en güncel bilgileri aktaran Sabri Ülker Vakfı, bazı diyet haberlerinde yer alan ekmek, yağ, şeker gibi belirli besinlerin hiç tüketilmemesine ilişkin önerilerin zayıflamaya etkisini tartışıyor. Peki, ideal vücut ağırlığını korumak ve sağlıklı zayıflama konusunda bilimsel otoriteler ne söylüyor?
Sabri Ülker Vakfı kurulduğu 2009 yılından bugüne, gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, topluma bu konulardaki en doğru, güncel ve bilimsel bilgiyi aktarmak hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Vakıf bu çerçevede hayata geçirdiği Türkiye'nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk dijital bilimsel bilgi platformu "Bilim Bunu Konuşuyor" ile sağlık ve beslenmeyle ilgili gündemdeki konuları, bilimsel ve en güncel bilgileri tarafsız bir yorum ve anlaşılır bir dille kamuoyuyla paylaşıyor. Sabri Ülker Vakfı, "Bilim Bunu Konuşuyor" platformunda, zayıflamak için sıkça başvurulan şok diyetler, detoks diyetleri veya yalnızca belirli besinlere yer verilen diyetlerde bazı besinlerin tüketilmemesinin ortaya çıkarabileceği sorunlara dikkat çekiyor.
Uzmanlar, yeterli ve dengeli beslenme için yetişkin bireylerde alınan toplam günlük enerjinin yüzde 55-60'ının karbonhidratlar, yüzde 20-35'inin yağlar, yüzde 10-12'sinin ise proteinlerden sağlanmasını öneriyor. Kişinin cinsiyet, yaş ve boyuna göre ideal ağırlığını koruması içinse harcanan enerjinin, alınan enerjiyle dengelenmesi gerekiyor. Yani alınan veya harcanan enerji arasında denge göz ardı edilerek günlük enerji alımında besin öğelerinin dengesinin bozulması, örneğin proteinden veya yağdan zengin beslenmek, iddia edilenin aksine zayıflamaya yardımcı olmak yerine metabolizmayı olumsuz etkileyerek, bozulmuş glikoz toleransına veya kalp damar sorunlarına bile yol açabiliyor. Örneğin yüksek yağlı düşük karbonhidratlı diyetler ile ihtiyacın üzerinde alınan yağ, vücutta yağ doku artışına sebep olabilirken, yetersiz karbonhidrat alımı ise hipoglisemi, halsizlik ve bayılmaya yol açabiliyor.
Diyette kompleks karbonhidratlara daha fazla yer verilmeli
Karbonhidratlar basit ve kompleks karbonhidrat olarak ikiye ayrılır. Çay şekeri, meyve şekeri, sütteki şeker, basit karbonhidratlara, nişasta içeren yiyecekler, ekmekler, yulaf, makarna, kuru baklagiller ise kompleks karbonhidratlara örnek gösterilebilir. Rafine edilmediklerinden posa ve B grubu vitamin içeriği daha yüksek olan tam tahıllar ile kompleks karbonhidrat kaynaklarına diyette daha fazla yer verilmelidir. Basit karbonhidratlar arasında yer alan şekeri diyetten çıkarmak, tek başına ne ideal ağırlığa ulaşmanın ne de sağlıklı olmanın formülü değildir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), günlük şeker tüketiminin, toplam enerji alımının yüzde 10'unu aşmadığı sürece sağlık için olumsuz bir etkisi olmadığını bildirmektedir. Yani, basit bir örnekle günlük ortalama 2000 kkal enerji ihtiyacı olan bir birey, günlük 200 kkal enerjiyi, 50 gram kadar şekerden sağlayabilir.
Tek yağ türü yerine farklı yemeklerde farklı yağlar kullanılabilir
Zeytinyağı, ayçiçek yağı, tereyağı yani yemeklik yağlar farklı yağ asitleri içerir. Tereyağı, margarin gibi doymuş yağların tüketiminin günlük toplam enerjinin yüzde 10'unu, zeytinyağı, fındık yağı gibi tekli doymamış yağların tüketiminin günlük toplam enerjinin yüzde 12-15'ini, ayçiçek, mısırözü gibi çoklu doymamış yağların tüketiminin ise günlük toplam enerjinin yüzde 7-10'u aşmaması önerilir. Dolayısıyla sağlıklı olduğunu düşündüğünüz için tek bir yağ türüne yönelmek yerine, farklı yemeklerde farklı yağları kullanmak yeterli ve dengeli beslenmenin olmazsa olmaz bir parçasıdır.
Besinler iyi veya kötü olarak gruplandırılmamalı
Gerek sağlıklı vücut ağırlığını korumak gerekse zayıflamak için yeterli ve dengeli beslenmek ve aktif yaşamak esastır. Besinlerle alınan günlük toplam enerji, harcanan enerjiden fazla ise uzun vadede şişmanlık görülebilir. Ancak hedefe ulaşmak için belirli bir besin grubunu hayatımızdan çıkarmak veya tam aksine herhangi bir besin grubunu diyette ağırlıklı tüketmek, sağlıklı bir zayıflamanın aksine, sağlığı tehdit edici bir unsur haline gelebilir. Bu nedenle besinleri "iyi" veya "kötü" olarak gruplandırmamalı, günlük ihtiyaç duyulan enerji, karbonhidrat, yağ ve proteinlerden dengeli şekilde ve besin çeşitliliği sağlanarak karşılanmalıdır. Şok diyet, detoks diyetleri veya yalnızca belirli besinlerin tüketildiği diyetler yerine, kişinin cinsiyet, yaş, sağlık durumu, beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzına göre beslenmesi ve egzersizlerini planlaması en doğrusudur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.