Kelebekleri çok seviyorum. Bir kelebek gördüğünde, herhalde gülümsemeyen insan yoktur. Onları izlerken mutlu oluyorum. Renklerine, desenlerine, eşsizliğine, benzersizliğine ve özgürlüğüne hayranım. Aynı bizler gibi eşsiz, benzersiz, tek ve renkli. Bir fark var ki; kelebekler an'ı yaşıyor.
Kelebeklerin sesini duyabilmek için an'da olmak, şimdi'nin gücünü hissedebilmek, doğayı duymak, dinlemek gerekir. İnsan her şeyi duyarda bir tek kendini duymaz. Doğanın güzelliğinin, ihtişamının, kutsallığının farkına varabilmek için orada mevcut olmalı. Tüm güzellikleri görebilmek, duyabilmek ve hissedebilmek için sessizlikte mevcudiyetiniz gerekir. Tüm sorunlardan, geçmiş ve gelecekten, tüm yüklerinizden arınmalısınız. Aksi takdirde bakar ama görmez, duyar ama işitmezsiniz. Doğayla ilişki kurarken içsel bedeninizi hissedin. İlk önce kendinizi, kendi iç sesinizi dinleyin, işitin. Bir çok insan kendini, iç sesini dinlemez. Yalnız kalmayı istemez. İstesede hep erteler. Halbuki yalnız gidilen bir yerin güzelliği, yalnız içilen bir kahvenin lezzeti, ormanda akan bir derenin, öten bir kuşun, rüzgarın sesi, yaprakların nağmeleri, yıldızların ayın akla hayale sığmayan ihtişamı hiç bir şeye değişilmez. Tüm güzellikler mevcudiyetinizin sessizliğinde ortaya çıkar.
Geçmiş ve gelecek üzerinde ne kadar çok düşünür, planlar yapar, odaklanırsanız, onurlandırılması, kabullenilmesi gereken şimdi'yi var olan en değerli an'ı kaçırırsınız. Yaşam şimdidir. An'da mevcut olursanız, çevrenizde gelişen yaşamın güzelliklerinin ve mucizelerininde farkında olursunuz.
Her insanın yaptığı planlar ve sorunlarla dolu bir yaşamı olabilir. Şimdi'yi yaşamadığınız sürecegeçmişte olup bitenin, gelecekte yapabileceğiniz onlarca şeyin delice yükünü taşımış olursunuz. En büyük dikkati yaşanan an'ın sunduğu mucizelere verirseniz, şimdiki an'ı onurlandırırsanız, tüm mutsuzluklar mücadele ortadan kalkar. Yaşam sevinç ve huzurla akmaya başlar.
An'da mevcut olduğunuzda, kendi sessizliğinizin sesini duymaya başlarsınız ve tabi ki kelebeklerin sesinide.
BU GÜNDEN YARINLARA SENİN ELİN ERİŞMEZ
YARINI DÜŞÜNÜŞÜN BOŞ BİR HÜLYA, BUNU BİL
EĞER BİR PARÇA AKLIN BAŞINDAYSA ŞU ANI
ZİYAN ETME, ÖMRÜNÜN KALANI BELLİ DEĞİL
ÖMER HAYYYAM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.