Pazarlama sorumlusu olarak çalıştığı şirkete ait cep telefonunu kullanan müdür, peş peşe gelen yüksek fatura sebebiyle tazminatsız şekilde kovuldu.
Bir tekstil firmasında pazarlama sorumlusu olarak çalışan ve işi gereği sık sık yurt dışına giden yöneticinin iş yerine ait cep telefonu hattına peş peşe yüksek fatura geldi. Telefonla özel konuşmalar yaptığı için yüksek fatura geldiğini öne süren işveren, pazarlama müdürünü tazminatsız olarak kovdu.
İş Mahkemesi'nin yolunu tutan pazarlama müdürü, aylık net maaşının 6 bin lira olduğunu, ancak işverenin SGK primlerini asgari ücret üzerinden yatırdığını öne sürdü. Mevkii gereği sürekli yurt dışındaki toplantılara ve iş gezilerine iştirâk ettiğini, resmî bayramların tamamında eksiksiz olarak çalıştığını, ancak fazla mesai ve resmî bayram çalışma ücretinin ödenmediğini dile getirdi.
Davacı müdür, görevini eksiksiz olarak ifa ederken iş akdinin işverence haksız tebliğsiz ve tek taraflı olarak feshedildiğini anlattı. Çalıştığı kuruma girişinin engellendiğini kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer yasal haklarının ödenmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti.
Davalı işveren ise şirkete ait olan, ancak davacıya zimmetli olan telefondan aralık döneminde 8 bin 491.40 TL ve ertesi ay 4 bin 291,70 TL fatura gelmesi üzerine pazarlama sorumlusunun kovulduğunu anlattı. Davacının faturadaki tutarları özel işi ile ilgili kullandığının anlaşıldığını, bu yüzden iş akdinin haklı olarak 4857 sayılı İş Kanunun 25/II-E-I fıkraları gereğince bildirimsiz olarak feshedildiğini savundu.
İşveren karşı dava açarak yüksek fatura bedelinin tahsilini istedi. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti.
Kararı işveren temyiz edince devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işverenin cep telefonu hattına ait 2 senelik faturalarını da tebliğ etmesi gerektiğine hükmetti.
Kararda şöyle denildi:
Öncelikle 4.291 liralık ve 8.491 liralık faturaların makul olmadığı, oldukça yüksek olduğu, iş yerine ait telefonun işin gerekleri dışında kullanılmaması gerektiği izahtan varestedir. Ancak sık sık iş gereği yurt dışına çıktığı anlaşılan davacı işçinin önceki telefon faturalarının miktarı ve bu şekilde yüksek faturanın işverence daha önceden mâkul kabul edilip edilmediği anlaşılamamaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, söz konusu 4.291 TL ve 8.491 TL’lik faturalardan önceki 12 aylık döneme dair söz konusu cep telefonu faturalarının getirtilip veya buna ilişkin ödeme tutarını belirleyip, öncelikle bu faturalar arasında feshe konu edilen fatura gibi yüksek meblağlı fatura olup olmadığını belirlemektir. Daha önce işveren tarafından feshe konu edilen fatura gibi yüksek meblağlı bir fatura sorun edilmeyip ödenmişse, şimdiki gibi karar vermek; daha önceki faturalar feshe konu edilen faturalardaki gibi yüksek miktarlı değil ise bu faturaların ortalamasını bulup, ortalaması kadar miktarın davalı işverenin kabulünde olduğunu benimsemek gerekir. İşveren feshinin haklı olduğunu kabul edip kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karşı dava yönünden ise söz konusu 12 bin 783 liralık faturadan aylık ortalama olarak bulunan meblağın 2 aylık tutarını düştükten sonra bakiyesi bakımından karşı davayı kabul etmektir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy birliği ile karar verildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.