Kararnamenin, Suriye’de süregelen şiddet ve savaş nedeniyle yerinden edilen milyonlarca Suriyeli’nin ve savaş bölgelerinde mahsur kalan insanların hayatını tehlikeye attığını belirten MSF ABD Direktörü Jason Cone, “Dünyanın farklı bölgelerindeki çatışma ortamlarında görev yapan saha ekiplerimiz, her gün savaş bölgelerinde mahsur kalan veya kapalı sınırlar ardında çaresizlik içinde koruma ve güvenlik talep eden insanlarla karşılaşıyor; bu insanların maruz kaldığı acılara ve şiddete bizzat tanıklık ediyor” dedi.
Mültecilerin ve yerinden edilmiş toplulukların, Suriye’den Irak’a, Afganistan’dan Yemen, Güney Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne kadar dünyanın dört bir yanında tarifsiz zorluklarla karşılaştığını ifade eden Cone, şunları söyledi: “Bu insanlar, sivillere, hastanelere ve sivil yapılara yönelik saldırıların hedefi oluyor, tıbbi ve insani yardıma erişim konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor, ülkelerin katı göç politikaları sonucu şiddet sarmalından kaçamıyor. Mültecileri yıllardır son derece katı uygulamalarla gözetim altında tutan ABD’nin böyle bir dönemde mültecilere kapılarını kapatması, insanların yaşamı pahasına şiddetten kaçma özgürlüğüne yönelik bir saldırıdır.”
Günümüzde yaklaşık 5 milyon Suriyeli ülkesini terk ederek, ABD’nin çoğu eyaletinden çok daha düşük nüfusa sahip olan Ürdün ve Lübnan gibi komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Buna karşın ABD, en fazla 20 bin Suriyeliyi ülkeye kabul etti. Yüzbinlerce Suriyeli ise hala kendi ülkelerinde mahsur kalmış, uzun süredir kapalı olan Ürdün sınırı yakınındaki çöl bölgesinde ve sınırlarını kapatan diğer ülkelerin kapılarında sıkışıp kalmış durumda.
MSF: Dışlama siyasetine son verin
“Mülteciler de, tıpkı bizim gibi, savaş ve zulüm görmeden, güvenli bir yaşam sürmek istiyor” diyen Cone, sözlerine şöyle devam etti: “Korunma arayışında olan anneler, babalar ve çocuklar, kendi ellerinde olmayan nedenlerle bugün mülteci konumuna düşmüş durumda. Bu nedenle ülkeye giriş yasağının kaldırılması ve mülteci yerleştirme programının kaldığı yerden devam etmesi için ABD hükümetine sesleniyoruz. Belirli ülkelerin vatandaşlarına yönelik bu dışlama politikasına bir an önce son verilmelidir.”
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (BMMYK) verilerine göre, bugün dünya genelinde evlerini terk etmek zorunda kalan insanların sayısı 65 milyona ulaştı. Günümüzde yerinden edilen toplulukların sayısı, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en yüksek düzeye ulaşmış durumda.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.