Operatör Doktor Hakan Akıncı, özellikle mide ağrısı ile birlikte ishal, kabızlık, kilo ve iştah kaybı yaşayanların aksatmadan ayrıntılı muayeneden geçmelerini tavsiye etti. Söz konusu belirtilerin Kolon kanserinin habercisi olabileceğini aktaran Akıncı, "Kolon kanseri, diğer kanser belirtilerinde olduğu gibi ilk evrelerinde kişiyi rahatsız edebilecek kadar etkili bir belirtiye sahip değildir. Daha kesin semptomlar ancak kanserin ilerleyen evrelerinde ortaya çıkacaktır." dedi. Akıncı, sigara ve aşırı alkol tüketimi ile kırmızı ve işlenmiş et ağırlıklı beslenmenin de bu konudaki riski artırdığını vurguladı.
Kolon kanseri ve belirtileri ile ilgili açıklamalarda bulunan Op. Dr. Hakan Akıncı, erken tanı ve teşhisin önemine dikkat çekti. İnce bağırsaktan rektuma kadar olan bölüme kalın bağırsak yani "kolon" denildiğini, Kolon kanserinin de kolonun bitiş kısmındaki rektumda gelişim gösteren kanser çeşidi olduğunu dile getiren Akıncı, söz konusu kanserin belirtilerini şöyle sıraladı:
"Mide ağrısı, ishal, kabızlık, kilo kaybı, iştah kaybı, kusma, anemi (kansızlık), sarılık, dışkıda kan, normalden ince dışkı, dışkı renginde değişim (koyu renkli ve yoğun sıvı şeklinde), karın bölgesinde şişkinlik, gaz sancısı ve kramplar."
Söz konusu belirtilerin görülmesi halinde mutlaka uzman bir doktora başvurulmasını öneren Op. Dr. Akıncı, "Bu semptomlar kolon kanserinin ileri evrelerinde şiddetli bir şekilde görülmektedir. Bu nedenle düzenli olarak yapılan kontrollerle erken dönemlerde teşhis edilerek, kolon kanseri tedavisi başarılı bir şekilde sonuçlanması için oldukça kritik bir öneme sahiptir." şeklinde konuştu.
Kolon kanserinin, genellikle ilgili bölgede oluşan iyi huylu adenomatöz tümörlerin anormal davranışı sonucunda meydana geldiğini, ayrıca nadir görülen bir durum olsa da; lenfoma, melanom, sarkom ve karsinoid tümörler gibi kanser türlerinin de kolon kanserini tetikleyebildiğini anlatan Akıncı, şöyle devam etti:
"Rektumda meydana gelen poliplerin teşhis edilmesi ve kanser riskinin kontrol altına alınabilmesi için kolon ve tüm bağırsakların düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir. Oldukça kritik bir öneme sahip olan bu yapılar kolon kanserine dönüşerek, ileri evreye kadar herhangi bir belirti göstermeden gelişim gösterebilir. Bu nedenle gerekli kontrollerin yapılması, erken teşhis ve tedavisinin başarılı bir şekilde sonuçlanması için tedbir niteliğindedir."
Op. Dr. Akıncı, Kolon kanserinin nedenleri ve risk faktörleri ile ilgili olarak da şu bilgileri verdi:
"Diğer kanser çeşitlerinde olduğu gibi kolon kanserinin de neden olduğuna dair kesin bir bilgi yoktur. Ancak çevresel ve özellikle genetik faktörlerin etkisi ile olduğu düşünülmektedir. Yakın aile bireylerinde kolon kanseri hikayesi olan kişilerde, yakalanma ihtimali, normale göre daha yüksek olmaktadır. Bunun dışında yumurtalık ve meme kanseri geçmişi olan kişilerde ve ailelerinde görülme ihtimali artmaktadır. Gardner sendromu ve kalıtımsal polipozis hastalıkları, ülseratif kolit ve crohn hastalığı da kolon kanseri riskini arttırmaktadır. Yapılan araştırmalara göre hayvansal yağ tüketiminin, kolon kanseri riskinde etkili olduğu belirtilmiştir. Ayrıca kimyasal maddeye maruz kalan sanayi ve fabrika çalışanlarında bu risk oranı artmaktadır."
Son olarak bazı iyi huylu tümörlerin de Kolon kanserine neden olabildiğine dikkat çeken Akıncı, ailede meme kanseri hikayesi, ailede kolon kanseri hikayesi, sigara ve aşırı alkol tüketimi, Kolon ve rektumda oluşum gösteren polipler, kırmızı ve işlenmiş et ağırlıklı beslenme, iltihaplı bağırsak hastalıkları ile 50 ve üzeri yaşlardan sonra kolon kanseri riskinin artış gösterdiğini kaydetti. Konuyla ilgili daha fazla bilgiye http://hakanakinci.com/kolon-kanseri-nedir-belirtileri-nelerdir adresinden ulaşılabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.