Kaplıca tedavisi, hemen hepimizin bildiği bir tedavi yöntemi. Ülkemizde kaplıcalar ağırlıklı olarak İç Anadolu, Ege ve Marmara Bölgesi’nde yer alıyor. Kaplıcaların belirli sıcaklığın üzerindeki şifalı ve çeşitli içerikteki mineralli sularından, yayılan hava zerreciklerinden ve bazı tesislerde şifalı sularla birlikte bulunan özel çamurlarından geçmişten bugüne sayılamayacak kadar çok insanın yararlandığını biliyoruz. Kaplıcaların şifa verici etkisini ‘balneoterapi’ adıyla tescil eden tıp bilimi, doğal kaynakların şifa verici etkinliğinin artırılması için, bu tesislerde diyet, fiziksel aktivite, medikal tedavi, masaj, aromaterapi gibi çeşitli programların kullanılmasını da destekliyor.
Kaplıca kültürünün gelişmiş bir hali olan balneoterapide, bu tedaviyi alması önerilen hastalar banyo, havuz uygulamaları, şifalı suların içilmesi veya vücuda püskürtülmesi, çamur banyosu ya da çamurun paket olarak vücuda sürülmesi ve soluma uygulamaları gibi tedavi edici yöntemleri, kürler halinde alabiliyor.
BALNEOTERAPİ YÖNTEMLERİ
Banyo kürleri
Sıcaklığı 20 C üzerinde olan ve içinde çok sayıda mineral, maden tuzu, gaz ve yararlı element bulunan doğal su kaynakları ile kürler halinde yapılan yüzme ya da uzanma ya da oturma şekillerinde yapılan küvet uygulaması. (Banyolar suyun ısısına göre sınıflandırılıyor. İklim ve deniz şartları bakımından şifalı olarak tescillenen bölgelerde alınan deniz banyoları da bu grupta gösteriliyor.)
İçme kürleri
Mineralli suların yer aldığı kaplıcalarda, bu suların belirli süre ve miktarlarda içilmesi. Bu suların içeriğinde bulunan kalsiyum, kükürt, magnezyum gibi elementlerin çeşitli hastalıkların tedavisinde iyileştirici etkisi bulunuyor.
İnhalasyon (soluma) kürleri
Belirli sıcaklık ve mineral içeriğe sahip şifalı sulardan yayılan su-hava zerrecikleri ile yapılan soluma uygulamaları.
Peloidoterapi (çamur) kürleri
Özel içeriğe sahip çamurun tam ya da belirli bir bölge dahilinde banyo yapılarak uygulanması, paket ya da tampon şeklinde uygulanması.
Hangi hastalıklara fayda sağlıyor?
Yapılan araştırmalara göre, balneoterapinin fayda sağladığı birçok hastalık bulunuyor. Balneoterapi başta kas ve iskelet sistemi rahatsızlıkları (eklemlerdeki romatizmal hastalıklar, kas-eklem ağrıları, dizde kireçlenme) olmak üzere, nörolojik ve travmatik hastalıklarda, cilt hastalıklarında, solunum sistemi hastalıklarında, sindirim ve idrar yolu hastalıklarında ve spor sakatlıklarının tedavisinde kullanılıyor. Bunların yanı sıra herhangi bir rahatsızlığı olmasa bile, genel sağlık durumunu korumak, vücut direncini artırmak isteyenler de bu yöntemlerden fayda sağlıyor.
Bu tedavilerle ilgili dikkatli olunması gereken hasta grupları içinse uzmanların önemli uyarıları var. Buna göre, ateşli-iltihaplı hastalığı olanlar, organ yetmezliği olan hastalar, herhangi bir bağışıklık sistemi hastalığına sahip olanlar, kanser hastaları, kanaması ya da kanama riski bulunan hastalar, akut üriner sistem hastalığı olanlar balneoterapi uygulamaları alamaz. Bunların yanı sıra kalp damar hastalığına sahip olan bireyler ile yaygın varis şikayeti bulunanların, kansızlık ve diyabet hastalarının da, öncesinde doktor kontrolünden geçerek bu tedavileri almaları öneriliyor.
Kaynak: Ayla TÜRKSOY
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.