Günümüzde kamuya yönelik uygulamalar, işletmelerin müşterileri, iş ortakları ve paydaşlarıyla etkileşime girmesinde çok önemli bir rol oynuyor.
Web sitelerinden API'lere ve web hizmetlerine kadar uzanan bu uygulamalar, kuruluşların dijital vitrini olarak hizmet veriyor ve dünya genelindeki kullanıcılara temel hizmetleri ve bilgileri sağlıyor. Ancak Kaspersky, en son Olay Müdahale raporunda, halka açık uygulamaların siber suçlular tarafından kurbanların sistemine sızmak için kullanılan en yaygın saldırı vektörü olmaya devam ettiğini ortaya koydu. Bu bulgular ışığında, siber güvenlik uzmanları bu gibi uygulamaları kullanan işletmelerin siber dayanıklılıklarını korumalarına yardımcı olmak için yönerge yayınladı.
En son Kaspersky Olay Müdahale Raporu 2023'e göre, halka açık uygulamaları tehlikeye atmak en yaygın siber saldırı yöntemi olmaya devam etti ve söz konusu uygulamaların üçte biri bilinen güvenlik açıkları üzerinden saldırıya uğradı. Bu güvenlik açıklarının yarısından fazlasının 2021 ve 2022'de keşfedilmiş olması dikkat çekiciydi. Tespit edilen ilk vektöre vakaların %42,37'sinde rastlandı.
Bu endişe verici gelişmeler üzerine Kaspersky, halka açık uygulamaların siber güvenlik risklerine ilişkin kurumların farkında olması gereken bulguları şöyle sıraladı:
Halka açık uygulamaları anlamak
Halka açık uygulamalar, internet üzerindeki kullanıcılar tarafından erişilebilen yazılım uygulamalarını ve hizmetlerini kapsar. Genellikle bir kuruluşun ağındaki çalışanlar tarafından kullanılan dahili uygulamaların aksine, halka açık uygulamalar internet bağlantısı olan herkes tarafından erişilebilecek şekilde tasarlanmıştır. Bu uygulamalar e-ticaret platformları, müşteri portalları, sosyal medya ağları ve çevrimiçi bankacılık sistemleri gibi çeşitli amaçlara hizmet eder.
Siber güvenlik riskleri
Dijital iş operasyonlarındaki kritik rolleri göz önüne alındığında, halka açık uygulamalar internete maruz kalmaları nedeniyle genellikle siber suçlular tarafından sıkça hedef alınırlar. Halka açık uygulamalarla ilişkili siber güvenlik tehlikelerinden bazıları şunlardır:
Veri ihlalleri: Halka açık uygulamalar genellikle müşteri verileri, ödeme detayları ve fikri mülkiyet gibi hassas bilgileri depolar. Bu uygulamalara yönelik başarılı bir siber saldırı, veri ihlallerine yol açarak gizli bilgilerin açığa çıkmasına ve mali kayıplara neden olabilir.
Kötü amaçlı yazılım bulaşmaları: Siber suçlular, kullanıcıların cihazlarını tehlikeye atmak veya hassas bilgileri çalmak için halka açık uygulamalara kötü amaçlı yazılım enjekte edebilir. Web sayfalarına gizlenmiş kötü amaçlı kodlar, kullanıcıların cihazlarına bulaşarak verilere yetkisiz erişime veya finansal dolandırıcılığa yol açabilir.
Kimlik avı saldırıları: Halka açık uygulamalar, siber suçluların kullanıcıları kandırarak oturum açma bilgileri veya finansal ayrıntılar gibi hassas bilgileri ifşa etmeye çalıştığı oltalama saldırıları için başlıca hedeflerdir. E-posta, sahte web siteleri veya sosyal medya bağlantıları aracılığıyla gerçekleştirilen oltalama saldırıları, durumdan şüphelenmeyen kullanıcıları kandırmak için halka açık uygulamalardaki güvenlik açıklarından yararlanabilir.
DDoS saldırıları: Siber suçlular, halka açık uygulamaların kullanılabilirliğini bozmak ve meşru kullanıcılara hizmet verilmesini engellemek için bu uygulamalara karşı DDoS saldırıları düzenleyebilir. DDoS saldırıları, uygulamanın sunucularını yoğun trafik eşliğinde kullanılamaz hale getirerek altyapıyı alt üst edebilir ve kuruluşlar için kesinti sürelerine ve mali kayıplara neden olabilir.
SQL enjeksiyonu ve siteler arası komut dosyası oluşturma (XSS): SQL enjeksiyonu ve siteler arası komut dosyası oluşturma gibi güvenlik açıkları, siber suçlular tarafından halka açık uygulamalardaki verileri manipüle etmek veya çalmak için kullanılabilir. Bu saldırılar, web uygulamalarının temel kodunu hedef alarak saldırganların rastgele komutlar yürütmesine veya web sayfalarına kötü amaçlı komut dosyaları enjekte etmesine olanak tanıyabilir.
Kuruluşlar, halka açık uygulamalarla ilişkili siber güvenlik risklerini anlayarak ve proaktif güvenlik önlemleri uygulayarak siber tehditlere karşı dayanıklılıklarını artırabilirler ve günümüzün birbirine bağlı dünyasında dijital varlıklarını ve itibarlarını koruyabilirler.
Kaspersky Global Acil Durum Müdahale Ekibi Başkanı Konstantin Sapronov, konuya dair şu bilgileri paylaştı: "Kuruluşlar dijital etkileşimi artırmak için halka açık uygulamalara giderek daha fazla güvenirken, bu platformlarla ilişkili siber güvenlik riskleri de buna bağlı olarak yükseliyor. Veri ihlalleri ve kötü amaçlı yazılım bulaşmaları gibi olaylar, işletmeler ve müşterileri açısından yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Kaspersky olarak, siber olaylara hızlı ve etkili yanıt vermenin önemini anlıyor ve kurumların siber tehditleri tespit etmesine, bunlara yanıt vermesine ve bunlardan kurtulmasına yardımcı olmak için özel Olay Müdahale hizmetleri sunuyoruz. Sağladığımız bu destek sayesinde işletmeler siber güvenlik duruşlarını güçlendirebilir ve dijital varlıklarını güven altına alabilirler.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.