BTSO Başkanı İbrahim Burkay'ın Bursa Barosu ziyaretinde Bursa ortak paydası üzerinde konuşuldu. İki kurumun işbirliği yapabileceği alanlar ele alınırken, Baro Başkanı Altun savunmanın önemine değindi ve "Savunmasız adalet topal değil, kötürümdür" diye konuştu.
Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, 2016 yılının son mesai gününde Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay'ı konuk etti.
BTSO Başkanı İbrahim Burkay, öncelikle Gürkan Altun'a yeni seçildiği görevinde başarılar diledi. Burkay, "İnşallah, BTSO ve Bursa Barosu olarak beraber güzel çalışmalar yaparız" dedi. Burkay, ortak payda Bursa olduğunda, gerisini teferruat olarak gördüklerini, Bursa'nın sadece ekonomiye değil, sosyal ve kültürel açıdan da ülkeye yön veren bir merkez olması gerektiğini, bunun için de işbirliğinin çok önemli olduğunu ifade etti.
Birlikte yapılabilecek çalışmaların altyapısını, BTSO Meclis Üyesi meslaktaşı Irmak Aslan ile görüştüklerini söyleyen Altun, "Sonuçta biz Bursa'da yaşıyoruz, Bursa'nın dinamikerini biliyoruz. Bursa, ilk organize sanayi bölgesini kuran, bugün 21 OSB'si olan ender illerden biri. Geriye dönüp baksak ve sanayi mi, tarım mı desek, pek çok kişi tarım dese de sanayinin yapılması gerekiyordu. O anlamda şikâyetimiz yok. Şikâyetimiz şu noktada. Hem tarıma saygılı hem de tarımsal önemi yüksek Bursa Ovası'nı koruma önceliği olan bir sanayi yatırımı planlaması yapılmamış olması. Bir de Bursa hiçbir anlamda İstanbul'un arka bahçesi olmamalı" dedi.
"HEDEFLERİMİZ ÖRTÜŞÜYOR AMA..."
Gürkan Altun, BTSO ve Bursa Barosu'nun, Bursa için çalışan iki önemli kurum olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Paylaştığımız alan çok fazla... Hedeflerimiz örtüşüyor. Ayrıştığımız noktalarda herkes kendi kurumunun bakış açısı içerisinde yasaların yüklediği sorumluluk çerçevesinde işini yapacak ama kurumsal nezaketimizi hiçbir zaman bozmayacağız. Bu bağlamda birlikte çalışırız. Ama ara sıra kenti ve kentlinin hukukunu korumak adına davalar açtığımızda da bizi mazur görün, o da bizim işimiz."
Bu sözler üzerine İbrahim Burkay, "Ona bir itirazımız yok" derken, Altun şöyle devam etti:
"Hâkim ve savcılar bile bazen savunmaya dudak bükerek bakarken, geçtiğimiz bir yıllık süre zarfında savunmanın onlar için de ne kadar önemli olduğunu gördüler. Savunma olmadığında adalet topal filan kalmıyor. Direkt kötürüm kalıyor. Felç kalıyor, yürüyemiyor. Topal adalet diyorlar. Topal adalet olmaz. Adalet ya vardır ya yoktur."
Burkay ve Altun'un sohbetinde, son günlerin tartışma konularından biri olan idam cezası da gündeme geldi. Bir suç işlediği iddiasının, o kişiye haksız hukuksuz davranılmasını gerektirmeyeceğini belirten Altun, "Delil üretmeden, şüpheden tutuklamaya gitmeden, delilden şüpheliye oradan da yargılamaya gitmek gerekir. Oysa bizde şimdi sadece listelerle tutuklamalar yapılıyor. Sonra bazen pardon deniyor. Allah'tan idam cezası yok ve pardon denildiğinde karşılığı var. Ergenekon ve Balyoz davalarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları verildi. Yargıtay da onayladı. O cezaların karşılığı idamdı. Assaydık bugün pardon diyebilecek miydik?" diye sordu.
BTSO Başkanı İbrahim Burkay da, Bursa Barosu'nun açtığı kamusal davalarda, kendilerine de savunma hakkı verilmesini istediklerini belirtti. Burkay, "Biz sanayici olarak bize savunma hakkımızın verilmesini istiyoruz. Her projemizin desteklenmesini, takdir edilmesini beklemiyoruz. İşadamıyız, gerçekçiyiz biz. Ama beklentimiz şu. Bizimle ilgili bir fikir oluştururken bize başvurulması. Bursa ile ilgili bir mesele olduğunda, sorun bize. Birbirimizi ikna etmek gibi bir çabaya girmeden konuşalım. Bursa için hayırlı ise olsun, değilse olmasın bu kadar basit. Hayati bir önemi yok ki yaptığımız işlerin. Ama evlatlarımız Bursa'da yaşayacak" dedi.
BTSO Başkanı Burkay, ziyaretin sonunda Baro Başkanı Altun'a, Dede Korkut Hikayeleri'nin orijinal ve günümüz Türkçesi basımı kitaplarını hediye etti. Ziyarette, Bursa Barosu yönetim kurulu üyeleri de de hazır bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.