• BIST 9577.46
  • Altın 2820.34
  • Dolar 34.0022
  • Euro 37.839
  • Bursa 19 °C
  • İstanbul 21 °C
  • Ankara 22 °C

Savaş anksiyetesi ile nasıl başa çıkılır?

Savaş anksiyetesi ile nasıl başa çıkılır?
Global savaş riskinin dile getirildiği bu günlerde, savaş anksiyetesi ve kaygı tetiklenebiliyor....

Dünyanın şu an en önemli gündemleri arasında savaş konusu yer alıyor. Uzmanlar, büyük bir global savaş riski olduğunun altını çizerken, televizyon kanallarında veya sosyal medyada gezinirken savaş görüntüleriyle karşılaşmamak neredeyse imkansız hale geldi. Bu durum kimileri için rahatsız edici olabiliyor ve kaygı, anksiyete gibi psikolojik sorunlara yol açabiliyor.

Uzm. Klinik Psikolog Cansu Karaman savaş anksiyetesi hakkında şunları söyledi: “Savaş anksiyetesi, nükleer kaygı olarak da biliniyor. Bazı kişiler, savaş ile ilgili haberlere ve görüntülere karşı aşırı duyarlı olabiliyor ve bu durum dünyada son derece yaygın. Pandemi gibi global bir travmayı atlatmamızın hemen ardından kuzeyimizde başlayan savaş, tüm dünyada zaten kırılgan olan psikolojik iyi olma halini zedeleyerek, kaygı ve anksiyeteyi daha da artırdı. Tabii psikolojik etkilerin yanı sıra ekonomik ve sosyolojik etkiler de travmayı başka bir boyuta taşıyarak katlıyor.  

Kitlesel şiddetten ortaya çıkan psikolojik sorunların etkileri ne yazık ki uzun vadeli olabiliyor. İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’ya atılan atom bombalarının olumsuz etkileri Japon toplumu üzerinde hala devam ediyor. Finlandiya'da yapılan bir araştırmada, nükleer savaştan endişe eden ergen kişilerin beş yıl sonra yaygın ruhsal bozukluklara yakalanma riskinin arttığı ortaya çıktı. Kaygıya yakın olan kişiler, olumsuz kriz görüntülerinin medyada daha fazla yer almasını ister ve bu da stres döngüsünün sürekliliğini sağlar.”

Savaş Anksiyetesi Belirtileri Nelerdir?

Savaş anksiyetesinin yavaş yavaş oluşabileceğine ya da bir tetikleyici unsur ile aniden de ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Uzm. Klinik Psikolog Cansu Karaman, “Semptomlar zihinsel, bedensel ya da her ikisinde de görülebilir. Bu tür bir anksiyete, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı etkilediği için bazen post-travmatik stres bozukluğu (PTSB) ile karıştırılabilir.

Fiziksel belirtiler arasında; kalp çarpıntısı, titreme, terleme, mide bulantısı veya baş dönmesi yer alabilir. Bazı kişilerde savaş veya çatışma olasılığı ile ilgili panik ataklar gelişebilir. Kontrolden çıkan endişe hali, uyku problemleri, huzursuzluk, savaş ile ilgili kabuslar görmek de önemli belirtiler arasında yer alıyor. Yine sosyal ortamlardan kaçınma, insanlardan uzaklaşma veya içe kapanma da gelişebilir. Kaygı, genelde yaşam stresörlerine uygun bir yanıttır ve az miktarda kaygı vücuda bir tehdidi ciddiye alması için uyarı sinyali verir.

Bu belirtiler kişiden kişiye değişebilir ve savaş anksiyetesi genellikle stresli durumlarla başa çıkma mekanizmalarının zorlanması sonucu ortaya çıkar. Eğer bu tür belirtiler yaşıyorsanız, profesyonel bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Terapi ve danışmanlık, bu tür anksiyete durumlarının daha doğru ve kolay yönetilmesine yardımcı olabilir” dedi.

Başa Çıkmak İçin Neler Yapmalı?

Uzm. Klinik Psikolog Cansu Karaman, savaş anksiyetesiyle başa çıkmanın yöntemlerini şöyle anlattı:

Geleneksel ve Sosyal Medya Maruziyetini Sınırlamak

Medyada yapılan duygusal, etkileyici haberler kişileri olumsuz etkileyebilir ve bağımlılık yapabilir. Bu yüzden sürekli haberleri kontrol etme alışkanlığını bırakmak, savaş anksiyetesi ile baş etmede çok önemlidir. Geleneksel medya araçları ve sosyal medyaya giriş sürenizi günlük 30 dakikadan az olacak şekilde sınırlamaya çalışabilirsiniz. Ayrıca yatmadan önce de kesinlikle bu haberleri okumamaya ve izlememeye çalışmalısınız.  

Yardım Etmek

Savaştan duyulan kaygıyı anlamlı bir icraatla bütünleştirmek çaresizlik hissini azaltabilir. Savaşta zarar gören insanlara imkanlar dahilinde yardım eli uzatmak ya da destek olmak kişiye iyi gelecektir.  

Şefkat Göstermek, Anlayışlı Olmak

Savaş kaygısı, kontrol kaybından kaynaklı öfkeyi tetikleyebilir. Bu öfke, etnik gruplara, farklı görüşe sahip kişilere veya yakınlara aktarılabilir. Öfkenin üstünden şefkat duygusu ile gelinebilir. Nezakete daha fazla dikkat ederek, yargıları sınırlamak ve diğer görüşleri anlayışla karşılamak gerekir.

Yeni Rutinler Edinmek

Medya maruziyetini kısıtlamaktan arda kalan planlanmamış zamanın yarattığı boşluk, endişe seviyesini artırabilir. Bu yüzden kaygı giderici aktivitelere zaman ayırmak önemlidir. Ormanda yürüyüş yapmak iyi gelebilir. Araştırmalar, doğada sadece 15 dakika geçirmenin stresi ve kaygıyı azaltabileceğini ortaya koyuyor. Fiziksel aktivite yoğunluğunu artırın. Fakat bunu yaparken çok da abartmamak gerekiyor. Bedeni aşırı zorlamak hem sakatlanma hem de kaygıyı daha da tetikleyebilir. Her gün derin nefes alma ve farkındalık egzersizleri yapmaya çalışın. Bu tarz egzersizleri kendiniz, danışman yardımıyla ya da mobil uygulamalarla yapabilirsiniz.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 102.Yılı29 Ağustos 2024 Perşembe 10:50
  • Sosyal medyada okul heyecanı26 Ağustos 2024 Pazartesi 10:42
  • Yaz aşkları neden kısa sürer?24 Ağustos 2024 Cumartesi 10:07
  • Korsan yayıncılık sorunu devam ediyor23 Ağustos 2024 Cuma 18:36
  • Evde yetişen şifalı bitkiler22 Ağustos 2024 Perşembe 09:05
  • İnternet kullananlar dikkat!15 Ağustos 2024 Perşembe 11:28
  • Milyonlar Yusuf Dikeç’i konuştu15 Ağustos 2024 Perşembe 10:52
  • Türkiye, yalnız seyahatte dünya 1'ncisi14 Ağustos 2024 Çarşamba 12:03
  • Savaş anksiyetesi ile nasıl başa çıkılır?12 Ağustos 2024 Pazartesi 11:34
  • Çevre tahribatı turizmi tehdit ediyor07 Ağustos 2024 Çarşamba 12:56
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78