Sarılma eyleminin ruh sağlığı üzerinde olumlu etkileri bulunduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Sarılma, sevdiklerimizle aramızdaki ilişkiyi güçlendirir ve kendimizi iyi hissetmemizi sağlar.” dedi. Bebeklerin dünyaya geldiklerinden itibaren sarılmaya ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Ülkü, “Annesi sarıldığında kendilerini güvende hissederler ve ebeveyn ile çocuk arasında güçlü bağ oluşur. Çocuğun özgüveninin artmasına yardımcı olur. Fiziksel temas, çocukların duygularını düzenlemesine yardımcı olur.”dedi. Ülkü, çocuklara sarılarak sevgiyi hissettirmenin önemini vurguladı.
ABD’de ortaya çıkan, sarılmaya ve kucaklaşmaya adanan bir gün olan 21 Ocak Dünya Sarılma Günü, 1986 yılından bu yana kutlanıyor. Dünya Sarılma Günü, herkesi aile ve arkadaşlarına daha sık sarılmaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, 21 Ocak Dünya Sarılma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada sarılmanın önemi ve psikolojiye etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Sarılma, ruh sağlığına iyi geliyor
Sarılmanın ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Sarılma eylemi sırasında oksitosin hormonu salgılanır ve bu hormonun pek çok olumlu faydası vardır. Sarılma eyleminin ruh sağlığımız üzerinde de olumlu etkileri bulunmaktadır. Sarılma, sevdiklerimizle aramızdaki ilişkiyi güçlendirir ve kendimizi iyi hissetmemizi sağlar.” dedi.
Yaşamın ilk dönemlerinde anneyle temas çok önemli
Çocukların gelişimi içinde tensel temasın oldukça önemli olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Doğum sonrası, anneler bebeklerini kucaklarına aldıkları ilk andan itibaren, vücutlarında oksitosin hormonu salınımı artar, bu da bebeklerine bağlanmalarını sağlar. Güvenli bağlanmanın gerçekleşebilmesi çocuğun temel bakım veren kişi tarafından tensel ihtiyaçların karşılanması oldukça önemlidir. Yaşamın ilk dönemlerinde, ten tene temas, anne ile bebek arasındaki ilişkinin temellendirilmesini sağlamaktadır.” diye konuştu.
Sarılmak bebeğe güven duygusu veriyor
Bebeklerin dünyaya geldiğinden itibaren sarılmaya ihtiyaç duyduklarını belirten İnci Nur Ülkü, “Anneleri onlara sarıldığında kendilerini güvende hissederler ve ebeveyn ile çocuk arasında güçlü bağ oluşur. Çocuğun özgüveninin artmasına yardımcı olur. Fiziksel temas, çocukların duygularını düzenlemesine yardımcı olur. Yoğun bir duygu yaşarken baş edebilmesi sağlar ve sakinleştirmeye yardımcı olur. Çocuklara sarılarak sevgiyi hissettirmek önemlidir.” dedi.
Stresle başa çıkmasına yardımcı oluyor
Annenin çocukla temasının çocuğun karşılaşacağı zorluklarda yaşayacağı stresle başa çıkmasında da yardımcı olacağını belirten Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Çocuğunuz öfkelendiğinde, onunla temas ettiğinizde kendisini güvende hisseder. Aynı zamanda çocukların karşılaşacağı stresle de başa çıkmalarına yardımcı olur. Kendilerini daha mutlu ve sevildiğini hissederler. Oksitosin sosyal bağların kurulmasına da yardımcı olur. Oksitosin hormonu ile stres seviyesi düşer, kan basıncı dengelenir ve bağışıklık sistemi kuvvetlenir. Daha hızlı yara iyileşmesini destekler. Ayrıca, bir çocuğun karşılaşabileceği sosyal ve diğer stres türleriyle başa çıkmalarına yardımcı olur.” diye konuştu.
Sevgi görmeyen çocuklar olumsuz etkileniyor
Çocukların gelişimleri için çeşitli duyusal uyarılara ihtiyaç duyduklarını da ifade eden Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Bu nedenle fiziksel temas ve çeşitli ten teması onlar için çok önemlidir. Çocukların bilişsel gelişimlerini hızlandırır. Yapılan araştırmalara göre; sevgi görmeyen çocuklar ve doğumdan sonra ten tene temasa sahip olmamış olan çocukların bilişsel, duygusal ve fiziksel problemlere sahip olabildikleri ve kortizol düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.