Tüm dünyayı sarsan Covid-19 pandemisinin, bireylerin fiziksel sağlığını tehdit eden bir stres kaynağı olmanın ötesinde, bütüncül bir yaklaşım içinde psikolojik ve sosyal boyutlarıyla da ele alınması gerektiğinden yola çıkan Işık Üniversitesinden akademisyenler, pandemi sürecinde ruh sağlığına etki eden faktörleri ve bu faktörlerin süreç içerisinde nasıl değişim gösterdiğini araştıracak. Işık Üniversitesi Öğretim Üyeleri Dr. Öğr. Üyesi Selin Karaköse ve Doç. Dr. Berna Akçınar’ın bu amaçla hazırladıkları proje, TÜBİTAK tarafından da kabul edilerek desteklenmeye hak kazandı.
Dünya genelinde toplam 6,5 milyonu aşan vaka sayısı ve 380 bini aşan can kaybına yol açan Covid-19 pandemisi, fiziksel sağlığı tehdit etmesinin yanında, bireylerin ve toplumların ruh sağlığını da etkiliyor. Ülkemizde de 4 bin 600’ün üzerinde can kaybına neden olan, milyonlarca kişinin hareket olanağını kısıtlayan Covid-19 pandemisi, psikolojik ve sosyal iyilik hali boyutlarıyla da incelenmesi gereken bir halk sağlığı sorunu olarak görülüyor. Bu kapsamda bireylerin bu süreçten nasıl etkilendiklerinin, sürecin getirdiği sorunlarla nasıl başa çıktıklarının, ruh sağlıkları üzerinde doğrudan etkili olduğu düşünülüyor.
Işık Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyeleri Dr. Öğr. Üyesi Selin Karaköse ve Doç. Dr. Berna Akçınar’ın salgının bireylerdeki etkilerinin klinik sağlık psikolojisi bağlamında incelenmesi amacıyla hazırladığı, ‘Covid-19 Tanısı Almış ve Almamış Bireylerde Sağlık ile İlgili İnançlar, Baş Etme Stratejileri ve Psikopatoloji Arasındaki İlişki: Boylamsal Bir Çalışma’ başlıklı araştırma projesi, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye değer bulundu.
Proje, TÜBİTAK tarafından ARDEB 1001 - Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında açılan “COVID-19 ve Toplum: Salgının Sosyal, Beşeri ve Ekonomik Etkileri, Sorunlar ve Çözümler” başlıklı çağrıya sunulan 682 proje önerisinden desteklenmesine karar verilen 102 proje arasında yer aldı.
Dr. Öğr. Üyesi Selin Karaköse’nin yürütücü, Doç. Dr. Berna Akçınar’ın araştırmacı olduğu projede, 6 ay sürecek çalışmayla ortaya konacak bilimsel çıktılar; COVID-19 pandemisine özgü psikososyal müdahale programlarının oluşturulması ve pandeminin olası diğer dalgaları için önleyici programların geliştirilmesi açısından önem taşıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.