Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Tarık Bozca, sahte gözlük kullanımının ciddi zararları yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Tarık Bozca, sahte gözlük takmaktansa, hiç takmamanın daha iyi olduğunu belirterek,"Yaz aylarında gözlerimiz güneş ışınlarına karşı savunmasız kalabiliyor. Güneş gözlüğü kullanarak yaz aylarında göz sağlığımızı koruyabiliriz. Güneş gözlüğü tercih ederken ise dikkat edilmesi gereken önemli noktalar da var. Gözlerimizi güneşten korumamızı sağlayan güneş gözlükleri, UV ışınlarından koruyucu özellikte ve gözümüze uygun olmalıdır. Kaliteli bir güneş gözlüğünde öncelikle camın renginin koyu ya da açıklığından ziyade ultraviyole ışığını engelleyip engellemediği önem taşımaktadır. Güneş gözlüklerinin mutlaka UV ya da morötesi ışınları kestiğine dair bir sertifikası olmalıdır. Güneş gözlüklerinin ışığı bloke etme gücü UV200, UV400 ve UV600 gibi ibarelerle belirtilmektedir. Özellikle deniz kenarında güneşlenirken minimum UV400 korumalı güneş gözlüklerinin kullanılması gerekir.” dedi.
Ultraviyole ışınlarına karşı koruyucu özelliği olmayan güneş gözlüğünün, sadece fazla ışığın geçmesini engellediğine dikkat çeken Bozca, “Bu engelleme hiçbir fayda sağlamaz, aksine zarar verir. Çünkü renkli cam takıldığında göz bebeği küçülmez. Böylece zararlı UV ışını göz içine bol miktarda girer. Kaliteli bir güneş gözlüğünün UV blokaj belgeli olması gerekir. Polarize cam özelliğinin de normalde ultraviyole blokajıyla ilişkisi olmamakla birlikte hem polarize olan hem de etkili ultraviyole blokajı yapabilen camlar daha emniyetli ve iyi bir görüş konforunu sağlarlar. Gözlük camı rengi ile camın içindeki UV koruması arasında hiçbir ilişki yoktur” ifadelerini kullandı.
Sahte gözlük kullanımının ciddi zararları olabileceğini belirten Bozca, “Sahte gözlük takmaktansa hiç takmamak daha iyidir. Sadece görünen ışığı kesen ama UV ışınlarına karşı bir blokaj sağlamayan güneş gözlükleri, gözbebeğinin gözün kendini doğal yolla koruma özelliğini devre dışı bırakır. Gözbebeği, güneş gözlüğünün sağladığı karanlık ortamda iyice açılacağından, görünmeyen UV ışınları açık gözbebeğinden içeri çok fazla oranda girer. Bu durum keskin görmenin sağlandığı görme merkezinde kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu nedenle, UV filtresi olmayan sahte güneş gözlükleri kullanılmamalıdır. Elinizdeki gözlüklerin UV koruması olup olmadığını anlamak için bir optisyene (gözlükçü) başvurabilir ve fotometre cihazı ile gözlüğünüzün koruyuculuğunu kontrol ettirebilirsiniz” diye konuştu.
Dr. Tarık Bozca, güneşin çok yoğun olduğu ortamlarda, güneş gözlüğü ile beraber siperli şapka desteğinden yararlanılması gerektiğine işaret ederek, "Kontakt lens kullanan kişilerin, lensleri UV filtreli dahi olsa üzerine güneş gözlüğü takmaları gerekir. Gözlüğün kullanılmadığı zamanlarda orijinal kutusunda saklanması; temizliğin ise akan su, sabun veya ürünle birlikte verilen mikrofiber bez ile yapılması gerekir. Çerçeve küçük olursa ultraviyole ışınları yine göze ulaşacaktır. O yüzden geniş çerçeveler kullanmak önemli. Ömrümüz boyunca maruz kaldığımız UV radyasyonun yarısını 18 yaşından önce alıyoruz. Çocukların göz içindeki lensleri güneşin UV ve mavi ışınlarına karşı yetişkinlerden daha geçirgendir. O nedenle güneş gözlüğü kullanımına bebekken başlanmalı ve polikarbonat gibi kırılmaya dayanıklı camlar seçilmelidir.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.