Türkiye’de 2019 yılı sağlık istatistiklerine göre bin kişiye 1,9 hekim düşerken, 10 bin kişiye düşen yatak sayısı sadece 28,6. BTO Başkanı Doç. Dr. Türkkan, gelir eşitsizliğinin sağlığa ulaşımı da etkilediğini belirterek, Türkiye’nin illeri arasında bile büyük farklar bulunduğunu söyledi.
Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı ve Bursa Tabip Odası’nın ortaklaşa düzenlediği Prof. Dr. Hamdi Aytekin ve Halk Sağlığı Sempozyumu 4 Aralık Cumartesi günü Bursa Akademik Odalar Birliği’nde gerçekleştirildi.
10 Eylül 2021 tarihinde hayatını kaybeden Prof. Dr. Hamdi Aytekin anısına gerçekleştirilen sempozyumda halk sağlığına dair önemli bilgiler de paylaşıldı. Konuk olarak Prof. Dr. Necati Dedeoğlu, Prof. Dr. Feride Aksu Tanık, Prof. Dr. Çağatay Gürel, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ve Dr. Eriş Bilaloğlu’nun katıldığı etkinlikte ev sahipliğini ise Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan üstlendi. Aytekin hakkında kısa konuşmalarla başlayan sempozyumda bir sunum gerçekleştiren BTO Başkanı Doç. Dr. Türkkan, Türkiye’nin halk sağlığı alanındaki eksikliklerine dikkat çekti.
BEBEK ÖLÜMLERİNDE AB’DE BİRİNCİYİZ!
Sözlerine sağlık hakkının eşit ve ulaşılabilir olması gerektiği belirterek başlayan Doç. Dr. Türkkan, dünyada en uzun yaşam sürelerinin Norveç, İzlanda, Japonya gibi gelişmiş ülkelerde olduğunu söyledi. Türkkan, OECD ülkeleri arasında beklenen yaşam ümidi çalışmasına göre Türkiye'nin, Slovenya, Şili, Kosta Rika gibi ülkelerin gerisinde 28’inci sırada olduğunu belirttiği konuşmasında, ülkedeki en yüksek yaşam süresinin ise Tunceli’de olduğu bilgisini paylaştı. “TÜİK’in 2015-2017 yıllarındaki araştırmalarına göre Türkiye’deki ortalama yaşam süresi erkekler 75,3, kadınlarda ise 80,8… En düşük yaşam süresi ise ortalama 76,1 ile Kilis’te” ifadeleriyle bebek ölümleri konusuna değindi.
HAYATİ BİR MESELE!
Türkkan, Türkiye’nin, Avrupa Birliği ülkeleri arasında bin canlı doğumda 9 bebek ölümüyle açık ara birinci olduğunu belirttiği sunumunda, son yıllarda bu sayının hızla aşağıya düştüğünü de sözlerine ekledi. Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, refah düzeyine göre bebek ve beş yaş altı çocuk ölüm hızlarını da değerlendirdi; “Bebek ve beş yaş altı çocuk ölüm hızı en düşük gelir grubunda 28’e kadar çıkarken, bu sayı en yüksek gelir grubunda 8’e geriliyor. Bu da bize sağlıkta eşitsizlik konusunun üzerinde durulması gereken, ‘hayati’ bir mesele olduğunu bilimsel olarak önümüze koyuyor.”
GELİR EŞSİZLİĞİNDE İLK SIRALARDAYIZ
Gelir eşitsizliğinin Türkiye’nin önemli sorunlarından olduğunu OECD’den aldığı verilerle destekleyen Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Türkkan, “Türkiye, OECD ülkeleri arasında, Kosta Rika, Şili ve Meksika’nın ardından en yüksek gelir eşitsizliğine sahip 4’üncü ülke konumunda. Aynı şekilde AB ülkeleri arasında ise Bulgaristan’dan sonra ikinci sıradayız” diye konuştu. Sunumunda, Türkiye’deki gelir dağılımının 1987-2014 yılları arasında çok değişmediğini söyleyen Türkkan, en üst gelir grubunun ülkedeki gelirin yüzde 46’sına sahip olduğunu, buna karşılık en düşük gelir grubunda bu oranın sadece yüzde 5,9 olarak tespit edildiğini sözlerine ekledi.
BİN KİŞİYE 2 HEKİM BİLE DÜŞMÜYOR!
Geçtiğimiz haftalarda Türk Tabipleri Birliği’nin de eylemlerinde dikkat çektiği hekimleri iş yükü konusundan da bahseden Türkkan, OECD ülkeleri arasında bin kişiye düşen hekim sayısında Türkiye’nin 1,9 ile son sırada olduğunu söyledi. İlk sıradaki Avusturya’da bin kişiye 5’ten fazla doktor düştüğünü belirten Türkkan, “Türkiye’de illere göre yüz bin kişiye düşen hekim sayısına baktığımızda bölgelere göre büyük bir eşitsizlik olduğunu görüyoruz. Buna göre yüz bin kişiye Ankara’da 311 hekim düşerken, Ağrı’da bu sayı 3 kat azalarak 104’e geriliyor. Türkiye ortalaması ise 193. Yüz bin kişiye düşen hemşire ve ebe sayısında da aynı şeyle karşılaşıyoruz. Doğu ve güney doğu illerimiz bu oranlarda da yine son sıralarda yer alıyorlar” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DE 10 BİN KİŞİYE 28 YATAK DÜŞÜYOR
Türkiye’deki yatak sayısının da yetersiz olduğunu sözlerine ekleyen Doç. Dr. Türkkan, “Ülkemizde 10 bin kişiye düşen yatak sayısı ortalama 28,6… Evet 10 bin kişiye yaklaşık 29 yatak düşüyor Türkiye’de. Yoğun bakım yatağı açısında baktığımızda durum daha da vahim. Çünkü oradaki ortalama sayı 4,8. Yine iller arasındaki büyük eşitsizlik yatak sayısında da kendini gösteriyor. 10 kata varan farklar burada da karşımıza çıkıyor” değerlendirmesinde bulundu. Sunumunun sonlarında sağlıkta eşitsizlik kaçınılmaz mı sorusunu da soran Bursa Tabip Odası Başkanı, bunun zor ama imkânsız bir şey olmadığını söyledi. Prof. Dr. Hamdi Aytekin’i anarak sözlerine son veren Türkkan, katılımcılara teşekkür etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.