• BIST 9652
  • Altın 2968.938
  • Dolar 34.6884
  • Euro 36.6766
  • Bursa 9 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 2 °C

Psikolojik olarak hazırlayın

Psikolojik olarak hazırlayın
Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hidayet Tok

 Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hidayet Tok, çocuğun kişilik ve gelişimi ile ona bakan ebeveyn ya da bakıcının kişilik yapılarının ve koşullarının da göz önüne alınması gerektiğini söyledi. Çocukların normal koşullarda 3- 3,5 yaşında kreşe başlamasının uygun olduğunu kaydeden Tok, “Annenin çalışıyor olması ya da bakıcı sorunu gibi zorunlu hallerde bile 2,5 yaşına kadar evde bakım yapılması, 2,5 yaşından itibaren kreşe verilmesi uygun.” dedi.

Çocuğun ilk 3 yaş içerisinde kendisine birinci derecede bakım veren kişiye yoğun olarak bağlandığı ve kuvvetli bir ilişki geliştirdiği için bu yaş aralığından önce kreşe verilmesinin uygun olmadığını ifade eden Tok, bakım verenle çocuğun arasındaki iletişim biçiminin önemine dikkat çekti. Olumlu bakım koşullarında yetiştirilen bebeklerin her zaman bağlanmayı geliştirdiklerini dile getiren Tok, “Bu bağlanma, beraberinde 6 aydan itibaren ayrılma kaygısını getiriyor. Sağlıklı bir çocuk, bu aydan itibaren bağlandığı kişiden ayrılmaya olan itirazını ifade edebiliyor.” diye konuştu. Ayrılma kaygısını, 8 aylık bebeğe bir yabancının yaklaşması halinde bebeğin anneye sarılması, yüzünü gizlemesi ya da suratını asması gibi davranış örnekleriyle anlatan Uslu, bu dönemde çocukların yabancılardan hoşlanmadığını, korktuğunu ancak bunların sağlıklı bağlanma işareti olduğunu kaydetti.

Çocukların hissettikleri ayrılma kaygısının zaman içinde güçlendiğini aktaran Tok, 1,5-2 yaşlarında en üst düzeye çıktığını, sonrasında ise yavaş yavaş becerilerinin gelişimi ile birlikte azaldığını ancak hiçbir zaman sıfırlanmadığını kaydetti. İyi gelişen bebeklerin, 2,5-3 yaşlarında bakım verenin kısa sürelerle gözünün önünden uzaklaşmasına tahammül edebilecek hale geldiğini anlatan Tok, “Bunun da koşulu vardır. Çocuğun annesinden bu şekilde uzaklaşabilmesi için, kreşte bağlanabileceği birisini bulması gerekir. Bu kişi de tercihan öğretmen olmalıdır. Bebek kreşte öğretmenine bağlanabildiği anda annesinden kısa süreli ayrılmaya tahammül edebilecektir, aksi taktirde bağlanacak birisi yoksa çok yoğun ayrılma kaygısı yaşar” diye konuştu.

“BEYİN, EN YOĞUN OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE GELİŞİYOR”

Tok, kreşe alışma sürecinin çocuğun yapısına göre değiştiğini ancak tüm çocukların belli bir süreden sonra mutlaka birebir ilgilenen kişiden uzaklaşarak kreşe gitmesi gerektiğini söyledi. Çocukların duygularının iyi gelişebilmesi için çevresel uyaranları yeterince alması gerektiğini anlatan Tok, “Bunlar karşılıklı iletişim, kitaplar, oyunlar, şekil ve sayı ile ilgili oyunlar, konuşma, dil kabiliyetidir. Bunlar da çevresel uyaranlarla daha hızlı gelişir.” ifadelerini kullandı.

Çocuğun beyin gelişiminin en yoğun okul öncesi dönemde geliştiğine dikkati çeken Tok, bu nedenle bu süreçte verilecek uyaranların çok önemli olduğunu kaydetti. Çocuğunu kreşe gönderemeyecek durumda olan ailelere de uyarıda bulunan Uslu, “Bu durumda da evde çocukla zihin gelişimini destekleyecek oyunlar oynanmalı, kitap okunmalı ve konuşarak iletişim kurulmalı.” dedi.

Tok, çocuğun, kardeşi dünyaya gelmeden kreşe başlatılması gerektiğine de dikkati çekerek, “Çünkü, çocuk 'kardeşim geldi, beni evden attılar' gibi bir bağlantı kurabilir. Bu nedenle kardeş doğmadan bir süre önce çocuk kreşe başlatılmalıdır.” dedi.

“KREŞİN TADI DAMAĞINDA KALMALI”

Çocuğun, kreşte öğretmenine bağlanmasının da zaman alacağını vurgulayan Tok, şunları kaydetti: “İdeal olan, kreşe verirken, yumuşak geçişlerle aşamalı olarak ayrılık süreleri ayarlanmalı. Çocuğun kreşte vakit geçirdiği zaman dilimi yavaş yavaş artırılmalı. Başlangıçta, her gün düzenli olarak kreşe gitmeli ve anne de kreşte durmalı. Çocuk, ilk günlerde annenin yanından ayrılmayabilir, etrafı keşfetmeye çalışır ve dönüp dönüp anneye bakar ya da oynarken annenin yanına gelir ve tekrar oyuna döner. Bu şekilde adeta pilini şarj eder. Böylece yavaş yavaş ortama alışmaya başlar. Çocuk, ilk günler 1 saat olacak şekilde anne ile birlikte oyun saatlerinde kreşe gitmeli. Kreşin tadı damağında kalmalı ki ertesi gün yine gitmek istesin. Kreş çıkışında çocuğa, beraber oynanacak bir oyun, birlikte parka gitme gibi ödüller verilmeli. Sonraki günlerde ise kreşte kalış süresini çocuğun tepkileri belirleyecektir.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Bilgi hırsızlığına dikkat!22 Kasım 2024 Cuma 11:12
  • Alışveriş bağımlısı olmayın!22 Kasım 2024 Cuma 10:50
  • Riskleri göz ardı ediliyor!22 Kasım 2024 Cuma 10:45
  • TMS yöntemi Alzheimer’a umut olabilir mi?19 Kasım 2024 Salı 12:08
  • Faydalarının yanında riskler de bulunuyor19 Kasım 2024 Salı 11:54
  • Sinan Meydan’ın Lozan kitabı çıktı18 Kasım 2024 Pazartesi 10:10
  • Sinüzit tanısını kendiniz koyabilirsiniz17 Kasım 2024 Pazar 13:06
  • Aile içi iletişim koptu!17 Kasım 2024 Pazar 12:51
  • Mutlu olmak için iyilik yapmak şart17 Kasım 2024 Pazar 11:11
  • Retina dekolmanı kör edebiliyor!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43