Kanser, modern çağda ölüm sebepleri arasında en üst sıralarda yer alan bir hastalık olarak yer alıyor. Gelişmeden önce tanıyabildiğimiz ve önlemini alabildiğimiz kanser türleri ise çok az sayıda. “Rahim Ağzı (Serviks) kanseri gerek erken tanı gerekse gelişmesini önleyebilme konusunda belki de en şanslı olduğumuz kanser türüdür.” ifadelerini kullanan Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Özgü rahim ağzı kanserinin tedavi yöntemini ve alınacak önlemleri anlatıyor.
Kadınlar arasında en sık gözlenen 4. kanser olan ve gelişmekte olan ülkelerde daha sık gözlenen rahim ağzı kanseri her yıl 500.00’den fazla kadını etkiliyor. Rahim ağzı kanserinin hemen hemen tümünün sebebi Human Papilloma Virus (HPV) adı verilen bir virüs olduğunu anlatan Doç. Dr. Emre Özgü
“100’den fazla tipi olan bu virüs sadece rahim ağzı kanseri değil, Vulva, vajina, penis, anüs ve baş boyun kanserlerine de yol açabilir. 100’den fazla türü olan HPV virüsü ve rahim ağzı kanseri arasındaki ilişki sigara ve akciğer kanseri arasındaki ilişkiden daha sıkıdır. Kanser dışında ciltte gözlenen siğillerin de sebebi yine HPV isimli bu virüstür. HPV insana hemen hemen her zaman cinsel ilişki ile bulaşır. Prezervatif (Condom) kullanarak cinsel ilişkiye girmek virüsün bulaşmasını tam olarak engelleyemez. Kadınların %80’i hayatları boyunca bir şekilde HPV virüsüne maruz kaldığı düşünülmektedir. HPV’ ye maruz kalan kadınların %80’i 1 yıl içerisinde, %90’ı ise 2 yıl içerinde bağışıklık sistemi sayesinde bu virüsü vücutlarından temizlerler. Vücuttan temizlenemeyen virüs ise rahim ağzında değişiklikler yapmaya başlayarak sonunda rahim ağzı kanserine yol açabilir” dedi.
Aşılamanın temel hedef kitlesi cinsel olarak aktif olmayan kadınlar
HPV’nin vücutta değişiklik yapması ve kanser gelişmesi arasında geçmesi gereken zamanın ortalama 10-15 yıl olduğuna vurgu yapan Emre Özgü
“Bu uzun süre, tarama yöntemleri ile HPV ve rahim ağzında yaptığı değişiklikleri erkenden saptayabilme ve kanser gelişmeden önlem alabilme fırsatı yaratmaktadır” diye konuştu. “HPV virüsü ve oluşturduğu rahim ağzı kanserinden korunmada birkaç strateji bulunmaktadır” açıklamasında bulunan Özgü sözlerini şöyle sürdürdü :“Primer (Birincil) Koruma olarak adlandırılan ilk basamak aşılamadır. HPV’nin kansere en sık sebep olan Tip 16 ve 18’in yanında siğil gelişmesine sebep olan Tip 6 ve 11’e karşı geliştirilmiş bir aşı bulunmaktadır. Aşılamanın temel hedef kitlesi henüz cinsel olarak aktif olmayan kadınlardır. Günümüzde HPV aşısı dünyada toplam 66 ülkenin Ulusal Aşılama Programı’nda yer almaktadır. 9-14 yaş arasındaki çocuklarda 0 ve 6. Aylar olmak üzere 2 doz aşılama önerilirken 14-26 yaş arasında ise 0-2-6. Aylar olmak üzere 3 doz aşılama önerilmektedir. Daha ileri yaşlarda aşı yapılmasına engel bir durum bulunmamakla birlikte rutin olarak önerilmemektedir.”
Erkek çocuklarına da aşılama yapılıyor
Erkek çocuklarında da aşılamanın önemine vurgu yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Özgü “Erkek çocukların aşılanması ise hem daha az oranda olmakla birlikte yine HPV’ye bağlı gelişen penis, anüs ve baş boyun kanserlerine karşı koruma sağlarken, diğer taraftan kız çocuklar için ekstra bir koruma sağlayacağı düşünülmektedir. Teorik olarak dünyadaki herkesi aşılamamız mümkün olabilirse rahim ağzı kanserini tamamen ortadan kaldırmamız mümkün olacaktır” dedi.
Düzenli tarama büyük önem taşıyor
“İkincil (Sekonder) Koruma önlemi olarak bilinen yöntem ise cinsel olarak aktif olan kadınların taranmasıdır. Günümüzde tarama PAP Smear adını verdiğimiz rahim ağzından dökülen hücrelerin plastik bir fırça yardımıyla toplanıp mikroskop altında incelenmesi veya alınan örnekte HPV virüsünün varlığının araştırılması prensibi ile gerçekleştirilmektedir. Ayrıca CO-TEST olarak adlandırılan, Smear ve HPV testinin aynı anda çalışılması ile uygulanan tarama programı sayesinde hastalığın erken tanısı için yüksek duyarlılıkta sonuç alınabilmektedir. Her iki test ayrı mekanizma ile çalıştığı için CO-TEST ile herhangi bir testin tek başına uygulanmasına kıyasla çok daha başarılı sonuçlar elde edebilmekteyiz” açıklamasında bulunan Doç. Dr. Emre Özgü sözlerine şunları ekledi:
“Tarama sayesinde rahim ağzında meydana gelmiş değişiklikler henüz kanser gelişmeden saptanabilir ve kolaylıkla tedavi edilebilir. Çocukluk döneminde aşı olmak koruma sağlamakla birlikte tarama yapılması gerekliliğini ortadan kaldırmamaktadır. Bu sebeple cinsel olarak aktif hale gelen tüm kadınların yıllık kadın doğum uzmanı muayenesi ve rahim ağzı kanser taramalarını ihmal etmemesi gerekmektedir. Çocukluk çağında yapılacak olan aşılama ve sonrasında yapılacak düzenli tarama sayesinde rahim ağzı kanseri gibi çok tehlikeli ve ölümcül olan bir hastalığı tamamen hayatımızdan çıkartabilmek mümkün olacaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.