Galatasaray'ın ve milli takımın unutulmaz kalecilerinden Turgay Şeren (84 yaşında) bugün sabah saatlerinde İstanbul'da vefat etti.
Futbolculuk kariyerinin tamamını Galatasaray'da geçiren ve "Berlin Panteri" lakabıyla anılan Turgay Şeren'in vefatıyla ilgili Galatasaray Kulübü "O Hep 1 Numara'ydı..." başlığıyla bir metin yayınlerken, Galatasaray Başkan Yardımcısı Nasuhi Sezgin, yönetim kurulu üyeleri Ural Aküzüm ve Ali Yüce de yaptıkları açıklamada üzüntülerini dile getirdiler.
Galatasaray Spor Kulübü'nün resmi internet sitesinden yaptığı "O Hep 1 Numara'ydı..." başlıklı metinde şu ifadelere yer verildi:
"Turgay... Koca dev... Türkiye'de, kaleciliği direkler arasındaki dar boyuttan kurtarıp ceza sahasında söz sahibi yapan devrimciydi... Refleksleri, hızlı karar verebilme özelliği, yer tutma ustalığı ve golü en kolay hazırlayan uzun degajlarıyla mesleğinde yeni bir çığır açan ustaydı.
Kaleciliğindeki klası bir yana sportmen yaradılışı ve efendi yaşayışıyla da alkışlanacak bir büyüktü Turgay Şeren... Sular mürekkep olsa; Turgay Şeren'i anlatmaya yetmezdi... Güçlüydü, üç direk arasında yarı ilah arayanlar için alkışların şımartmadığı; övgülerin yolunu şaşırtmadığı, yergilerin kızdırmadığı bir olgunluğun potasında yoğrulmuştu...
Atatürk'ün kalem müdürü Sabit Şeren'in oğlu olarak 1932 yılında Ankara Keçiören'de dünyaya geldi Turgay şeren. Adını Mustafa Kemal Atatürk "Türkay" olarak koymuştu ancak Galatasaray Lisesi'nde Fransız öğretmenlerin, ismini "Turgay" şeklinde söylemesi "Turgay" olarak tanınmasına neden oldu.
İlkokulu Çorlu'da okurken 3000 kişinin girdiği sınavı ikincilikle kazanarak Galatasaray ile tanıştı. Topla okulda buluştu; bir daha da gözlerini ondan ayırmadı. Önce basketbol ve volaybola merak saldı; ardından okulun yanı başındaki Şeref Stadı'nda seyrettiği futbol maçları sonrası ilgilenmesi gereken sporun futbol olduğuna karar verdi.
1945'te Beyoğlu'ndaki Galatasaray Lisesi binasına geçince ondaki yeteneği keşfeden isim okulun Beden Eğitimi Öğretmeni Mehmet Ali Gültekin oldu. Önceleri okul takımında ardından Molley'in isteği ile Galatasaray genç takımında santrfor olarak oynadı. Ancak 15 yaşında A takımla birlikte ilk kez maç yaparken yeri santrfor değil; kaleciydi...
Ulvi Yenal'ın Erdoğan Atlıoğlu'nun koruduğu Galatasaray kalesini 1949 yılında tamamen devraldı Turgay Şeren... İlk başta hemen bir lakap taktılar ona: Geçilmez kale!
Galatasaray kalesini korumaya başladıktan 1 yıl kadar sonra Turgay Şeren bu kez milli takıma çağrıldı. Mayıs 1950'de İran'ı 6-1 mağlup ettiğimiz maçta kaleyi koruyan isim oydu. Geçilmez kale, 1951 yılı 17 Haziran'ında tarih boyu unutulmayacak bir 90 dakikaya çıktı. Berlin Olimpiyat Stadı'nda Türk Milli Takımı desten yazıp 2-1 galip gelirken Avrupa futbolunun en önemli temsilcilerinden birine karşı yaptığı kurtarışlar Turgay Şeren'e "Berlin Panteri" unvanını verilmesini sağlamıştı. Hatta o gün sahada olan Almanların efsane golcüsü Fritz Walter, yıllar sonra Turgay Şeren'i "Ben şu kalecinin Berlin'de bizim karşımızda yaptıklarını hayatım boyunca ve ondan sonra hiçbir kalecide görmedim." diyerek özetlemişti. Turgay Şeren'in 50. milli maçını Almanya'ya karşı oynaması bile bu nedenledir...
1954-55, 1955-56 ve 1957-58 sezonlarında İstanbul Profesyonel Ligi; 1961-62 ve 1962-63 sezonlarında Milli Lig; 1962-63, 1963-64 ve 1965-66 sezonlarında Türkiye Kupası şampiyonlukları yaşadı. 1967 yılına kadar 405 resmî maça çıktı. Milli takıma bir Sovyetler Ligi maçıyla; Galatasaray'a ise yine bir Temmuz günü Şöhretler Karması maçıyla omuzlarda ve ağlayarak veda etti.
Futbolu bıraktıktan sonra, en çok milli olma rekorunun kırılması için yaklaşık 20 yıl bekleyen Turgay Şeren'in hayatının önemli anlarından biri kısa süreli Arjantin günleriydi... 1954 Dünya Kupası finalleri sonrası dünyanın ilgisini çekmişti... 1959 yılında River Plate'den teklif alan Turgay Şeren Arjantin'in köklü kulüplerinden River Plate ile anlaştı. Turgay anlaşmayı resmiyeti dökmek istedi, Galatasaray bırakmadı... İki kulüp arasındaki bonservis sorunu transferi engelledi, Turgay Şeren de antrenmanlarına çıktığı River Plate'den tekrar Galatasaray'a döndü.
Galatasaray'a futbolcu olarak veda ettikten sonra teknik direktörlük kariyerine başladı Turgay Şeren. 1968-69 sezonu başında Mersin İdman Yurdu, 1969-70 sezonunda Vefa, 1970-71 sezonunda Samsunspor, 1971-1973 arasında yine Mersin İdman Yurdu, 1974'te yeniden Vefa ve son olarak 1979-80'de Galatasaray'ı çalıştırdı. Teknik adamlık sonrası futbol yazarlığı ve TV yorumculuğu yaptı..."
"BÜYÜK ÜZÜNTÜ İÇİNDEYİZ"
Bu arada Galatasaray Başkan Yardımcısı Nasuhi Sezgin, yönetim kurulu üyeleri Ural Aküzüm ve Ali Yüce üzüntülerini kulüp televizyonunda dile getirdiler.
Nasuhi Sezgin, "Büyük bir kayıp oldu" diyerek başladığı sözlerini, "Türkiye futbol camiası için de önemli bir insandı. Türkiye'de hem milli takım hem de Galatasaray'da önemli işleri var. Berlin Panteri olarak anılmıştı. Son zamanlarda Galatasaray Yardımlaşma Vakfı'nda kalıyordu. Ziyaretleri de orada kabul etti. Eskilerden hep sohbetler ederdik. Büyük üzüntü içindeyiz. Efsane kaptanımızdı. Allah rahmet eylesin. Ailesini ve camiamıza sabırlar diliyorum... Vakıfta kalma sebebi de yine Galatasaray'ın içinde kalmak içindi. 20. Şampiyonluğumuzda sahaya çıkması, izleyenleri çok mutlu etmişti. Başımız sağ olsun." ifadeleriyle tamamladı.
"ADINI ÖLÜMSÜZLEŞTİRECEĞİZ"
Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Ural Aküzüm ise yaptığı açıklamada, "Turgay Şeren isminin ölümsüzleştirilmesi konusunda tasarrufta bulunmak istiyoruz." dedi.
Aküzüm yaptığı konuşmasında, "Galatasaray bir efsanesini kaybetti. Galatasaray Ailesi'nin bir bireyiydi. Florya'daki Galatasaray Yardımlaşma Vakfı'nda kalıyordu. Çok güzel ve başarılarla dolu bir ömrü oldu. Galatasaray Camiası'nın Lise'den Divan Kurulu'na kadar her yerinde olan bir yerdeydi. Kulüp olarak Turgay Şeren'in adını ölümsüzleştirme konusunda tasarrufta bulunmak istiyoruz." diye konuştu.
Sarı kırmızılı kulübün yönetim kurulu üyelerinden Ali Yüce ise yaptığı açıklamada, "Galatasaray ve Türk Spor Camiası'nın başı sağ olsun. Gerçekten çok üzüntülüyüz." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.