İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın FETÖ'den tutuklandıktan bir sonra serbest bırakılmasına yönelik tartışmalar sürüyor. CHP ve MHP genel başkanları Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kavurmacı'nın tahliyesine ilişkin açıklamalarına tepki gösterdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Vatan Partisi Genel Merkezi'ni ziyaretin ardından Genel Başkan Doğu Perinçek'le görüşmelerine ilişkin açıklama yaptı.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ömer Faruk Kavurmacı hakkındaki açıklamalarına ilişkin olarak, "Biz, yargının bağımsız olmadığına inanan bir partiyiz. Türkiye'de bugün yargı bağımsızlığı yok, medya özgürlüğü yok. Hapishanelerinde 150'ye yakın gazeteci, uyduruk gerekçelerle tutuklanırken, bir kişinin serbest bırakılması ve buna göz yumulmasını asla kabul etmiyoruz. Bir kişinin serbest bırakılması, tamamen siyasi otoritenin beklentileri ve talimatlarıyla gerçekleşmiştir. Hangi belgeden söz ediyorsunuz siz? Gelişmeleri bilmiyorlar. diye konuştu.
BAHÇELİ'DEN SERT AÇIKLAMA
MHP Genel Devlet Başkanı Bahçeli de, Twitter üzerinden yayımladığı mesajlarında, partisinin bu haftaki Meclis grup toplantısında, "FETÖ'nün siyasi ayağı hakkındaki yorum ve değerlendirmelerinin ses getirdiğini" söyledi..
Bahçeli, "Haklı bir şekilde FETÖ'nün siyasi ayağının üzerine gidilmesi, bu kapsamdakilerin tespit ve teşhirinin yapılmasını istemiş, dilemiştim. Anlaşılan odur ki, Sayın Cumhurbaşkanı hiç beklemediğim, arzu ve tahmin etmediğim ölçüde grup konuşmamdaki bu sözlerden rahatsız olmuştur. Bu rahatsızlık Sayın Cumhurbaşkanı'nın kendi takdiri, kendi bileceği bir husustur. İnandığımızı söylemek ilkeli siyasetimizin gereğidir" dedi.
"ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI CEVAPSIZ KALMAYACAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın FETÖ ile mücadeleye ve Ömer Faruk Kavurmacı'nın tahliyesine ilişkin açıklamalarını değerlendiren Bahçeli, şunları kaydetti: "Sayın Erdoğan'ın, 24 Mayıs 2017'de Brüksel'e seyahati öncesinde üzücü ve üslup açısından sorunlu açıklamaları cevapsız kalmayacaktır. Bir defa bizim çağrı ve talebimiz hükümete yöneliktir. FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması siyasi otoritenin başlıca vazifesidir. Kavurmacı'yı müdafaa ederek AKP'ye fatura kesildiğini söylemek, hem makul, hem meşru, hem de mantıki bir değerlendirme değildir. FETÖ'nün siyasi ayağı ile ilgili bugüne kadar hiçbir adım atılmaması milli vicdanı ziyadesiyle sarsmış ve yaralamıştır. Bu açıktır. Bu konuda en öncelikli görev hükümete düşmektedir. Emniyet, istihbarat ve yargıyı seferber edecek de hükümettir. Bu yalın gerçek ortadadır"
"FETÖ'YLE İRTİBAT VE İLTİSAKI OLANLARIN İSİM LİSTESİ HÜKÜMETİN ELİNDE"
Hükümetin, FETÖ'nün siyasi uzantıları konusunda inisiyatif almasını beklemenin ve konuyla ilgili millete tercüman olmanın haklı bir duruş olduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
"FETÖ'nün siyasi ayağı olmadığını söyleyerek, alt kademe bazı siyasi yöneticileri hedef almak da milli vicdanı tatmin etmeyecektir. Üstelik böyle bir yaklaşım FETÖ ile mücadelenin etkinliğini ve inandırıcılığını zayıflatıp yıpratacaktır. Buna da kimsenin hakkı yoktur. Sayın Erdoğan'ın, siyasi ayakla ilgili temizlik yapılmadığını iddia edenin, iddiasını ispatlaması gerektiğine vurgu yapması temelsizdir. Devleti yöneten bellidir. FETÖ'yle irtibat ve iltisakı olanların isim listesi hükümetin elindedir. İspat değil, icraatın konuşulması lazımdır"
Bahçeli, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Sayın Erdoğan, cinayet ve ihanet çetesi FETÖ'yle mücadelede iyi niyet ve samimi gayretimizi halen görmüyorsa diyecek bir şey artık yoktur. 'Kendi içindeki işleriyle uğraşsınlar, onları temizlesinler.' deniliyor. Şahsıma, FETÖ'cülerin isimlerini versinler ne yapacağımı görsünler. Haddimizi biliyoruz. Haysiyetli davranıp hakikatin peşinden koşuyoruz. Ama bunu herkesin yapmasını bekliyoruz. Peki, hakkımız değil mi? Siyasette dürüstlük, adalet, erdem, ahlak kurallarını görmezden gelmek Türkiye'yi ateşe atmak, milleti yok saymaktır. Biz buna karşıyız. Sayın Cumhurbaşkanı, malumunuz, adalet ve hukuk herkese eşit uygulanmalıdır. Kavurmacı'yı bırakın, kavrulan ülkeye bakın. 'İhanet içinde olan babamın oğlu da olsa gözünün yaşına bakmayacağız' açıklamasının sonuna kadar ardında durulması tavizsiz temennimizdir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.