Ömer Şerif, 1932 yılında İskenderiye’de Michel Demitri Chalhoub adıyla dünyaya geldi. Varlıklı bir Hıristiyan ailenin çocuğu olan Şerif, İskenderiye’deki Victoria College’da yönetmen Yusuf Şahin ve düşünür Edward Said ile sınıf arkadaşı oldu. Okulda oyunculuğa ve spora ilgili olan Şerif Kahire Üniversitesi’ni bitirdikten sonra, Londra’daki Kraliyet Tiyatro Sanatları Akademisi’ne kabul edildi.
Dünya çapında ün kazandı
1953’te rol aldığı, okul arkadaşı Şahin’in yönettiği ‘Sira’fi Al Wadi’, Şerif’in ilk sinema filmi oldu. Oyuncu bu filmde bir sonraki sene evleneceği ve bu yıl Ocak ayında hayatını kaybedene kadar eşi olan, Mısır’ın en ünlü aktrislerinden Faten Hamama ile tanıştı. Şerif bu yıllarda İslam dinine de katıldı. İlerleyen senelerde, önemli bir kısmında Hamama ile başrol oynadığı yerli filmlerde rol alan Şerif’in uluslararası alanda tanınmasını sağlayan film, David Lean’in 1962 tarihli epik filmi ‘Arabistanlı Lawrence’ oldu. Aslında daha küçük bir rol olan Lawrence’ın rehberi Tafas olarak filmde yer alması planlanan Şerif, aralarında Alain Delon’un da olduğu birçok aktör Şerif Ali rolünü oynamayı reddedince bu rolü oynamaya hak kazandı.
İlk İngilizce filmiyle dünya çapında ün kazanan Şerif, Hollywood’un da ilk favori Ortadoğulu aktörü olmayı başardı. Şerif ‘Arabistanlı Lawrence’daki rolüyle Yılın En İyi Yeni Yıldızı ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dallarında Altın Küre ödülünü kazandı, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar’a da aday oldu. 1965’te David Lean ile tekrar bir araya geldiği, bu kez başrolde olduğu Boris Pasternak uyarlaması ‘Dr. Jivago’, Şerif’e üçüncü ve son Altın Küre’sini kazandırdı. Şerif’in Hollywood’da yer aldığı başka bir yüksek profilli film, Barbra Streisand’ın eşini canlandırdığı ‘Funny Girl / Komik Kız’ idi.
Şerif, 2003’te rol aldığı ‘İbrahim Bey ve Kuran’ın Çiçekleri’ filminde canlandırdığı, ‘60’larda Paris’te yaşayan Türk manav İbrahim Demirci rolüyle büyük beğeni toplamış, Fransa’nın Oscar’ı Cesar Ödülü’ne değer görülmüştü. Uzun yıllardır Alzheimer hastalığı ile boğuşmasına rağmen kariyerinden ödün vermeyen Şerif’in rol aldığı son film, 2013 tarihli Fransız-Fas yapımı ‘Rock the Casbah’ oldu.
‘Annem de kumarbazdı’
Ömer Şerif, kumarla olan ilişkisiyle de anıldı. 2004 yılında Milliyet gazetesine verdiği bir röportajda, kumara başlamasında annesinin rolü olduğunu anlatıyordu: “Annem de kumarbazdı. 15 yaşındayken bana kumar oynamam için para verirdi. Bunu yaparken de ‘İnsanların seni annesinin oğlu olarak görmelerini istiyorum. Babası gibi demesinler’ derdi. Çok neşeli bir insandı.
Bir gün rulet oynuyordum. 20 bin sterlini bir sayıya yatırdım. Sayım gelmedi. O gece 200 bin sterlin kadar kaybetmiş olmalıyım. Hatırladığım şey, beni kapının dışına sürükleyen 4 kişiden birine kafa atmam. Meğer adam sivil kıyafetli polismiş. Böylece kumara veda ettim.”
Etiketler: favori , Mısır , Fransa , Paris , İslam , Kahire , İskenderiye , sinema , İngilizce , Video , Londra , Hollywood
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.