Bursa’da tekstil üretimi yapan Minteks’in sahibi Özkan İrman, Bursa’da Pirinç Hanı’nda mezeci çıraklığı yaptığı çocukluk yıllarına ait gözlemlerinden izler bulunan “Mezeci Çırağı” filmini Bursalılara, Ayşe Arman’ın sahne röportajında anlattı.
Özkan İrman’ın kendi hayatından kesitler taşıyan Mezeci Çırağı filmi yarın sinemaseverler ile buluşuyor. Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhan Gazi Salonu’nda gerçekleşen İlham Veren Konuşmalar '‘Yaşamdaki Engelleri Aşmak'’ konferansında, 'Mezeci Çırağı’ filmi Arman'ın sahne röportajıyla ele alındı.
Moderatörlüğünü Umut Oğuz’un yaptığı konferansta, gazeteci Ayşe Arman’ın Minteks Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Özkan İrman ile sahne röportajının yanı sıra iletişimci, gezgin ve yazar Ayşe Alagöz, sosyal girişimci Tanfer Dinler, eğitmen ve algı yönetmeni Evren Çolak’ın özel sunumları yer aldı. Havlu satışı ile başladığı iş hayatında 67 ülkeye ev tekstili markasını ihraç eder konuma yükselen, Özkan İrman hayatından kesitler taşıyan ve tüm Türkiye’de gösterime girecek olan 'Mezeci Çırağı' filmini Ayşe Arman’ın 'Hayaller Gerçek, Gerçekler Film Olursa' başlıklı sahne şovunda anlattı. İrman’ın aynı adlı kitabındaki hikâyeden yola çıkılarak senaryolaştırılan filmin yönetmenliğini Battal Karslıoğlu üstlendi.
Özkan İrman dram türündeki filmin, 1970’li yıllardaki Bursa Pirinç Hanı’nda derme çatma binalarda ekmek parası derdindeki esnafın yoksulluk, çaresizlik, gariplikle örülü hikâyelerini barındırdığını anlattı. Aynı zamanda dostluğun ve dayanışmanın da yaşandığı Pirinç Hanı’nın tüm hanlar içinde en ağır işlerin yapıldığı, en zor şartların olduğu yer, aslında yaşamın kendisi olduğunu belirtti.
Sahne röportajında konuşan Hürriyet Gazetesi Yazarı Ayşe Arrman da, Bursa'nın enerjisini yükselttiğini ve Özkan İrman gibi ilginç bir adamla tanıştığını belirterek, "Bir şeyler başarabildiysem ve engelleri aşabildiysem 'Cesur' olduğum içindir. Şuurlu veya şuursuz bilmiyorum. Başarıyı getiren en önemli şey cesaretin olduğuna inanıyorum. O yüzden de sizleri karşımda görünce haykırasım geliyor, 'korkmaaaa' diye. Çünkü İstiklal Marşı da 'korkma' diye başlamıyor mu? Sevginin zıttı da aslında nefret değil korku. Cesaret edemezsen hiçbir şeyi yapamazsın, engelleri aşamazsın, bitiremezsin. Birinin peşinden gidemezsin. Aşık olamazsın, aşkını yaşayamazsın, sevişemezsin ve keşfedemezsin" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.