Merkez Bankası Başkanı Uysal, “Enflasyondaki düşüşe bağlı olarak enflasyon beklentilerinde de iyileşme görmekteyiz” dedi.
Merkez Bankası Uysal Ankara Sanayi Odası Meclis Toplantısı’nda “Ekonomik Görünüm ve Merkez Bankasının Reel Sektör Çalışmaları” başlıklı bir konuşma yaptı. Konuşmasında, son dönemde enflasyon dinamiklerinde iyileşme gözlemlediklerini belirtti.
Konuşmalarının makro ekonomik görünümüne ilişkin bilgilere vererek başlayan Uysal şöyle konuştu:
“Artan ticaret gerilimlerinin, küresel büyüme ve para politikaları üzerinde belirgin yansımalarının olduğu bir konjonktürden geçiyoruz. Bu durum, ticaret ve sermaye akımları kanalıyla, Türkiye de dâhil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde önemli etkiler oluşturma potansiyeline sahip. Nitekim son dönemde küresel büyümedeki yavaşlama eğiliminin belirginleştiğini ve bu ivme kaybının en önemli dış ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği ülkeleri için daha belirgin olduğunu görmekteyiz. Bu yavaşlama Avrupa Birliği’yle yaptığımız ticareti etkilese de firmalarımızın pazar ve ürün çeşitlendirme esnekliği ve rekabet kazanımları sayesinde ihracatımızdaki güçlü seyir devam etmekte. Diğer taraftan, küresel enflasyonun ılımlı seyri genişleyici para politikası adımlarıyla risk iştahını ve gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarını destekliyor. “
“12 aylık birikimli cari işlemler dengesinin 2002 yılından bu yana ilk defa fazla verdi”
Enflasyondaki düşüşle ülke risk priminin ve finansal oynakların azalacağını belirten Uysal, “Dengelenme sürecinde net ihracatın büyümeye katkısı tarihsel olarak en yüksek düzeylerine ulaşarak iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı önemli ölçüde sınırladı. Büyüme kompozisyonundaki bu değişim, dış dengede belirgin bir iyileşmeye neden olarak 12-aylık birikimli cari işlemler dengesinin 2002 yılından bu yana ilk kez fazla vermesini sağladı. Başta sanayi üretimi olmak üzere, öncü göstergeler, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın ve ekonomideki dengelenmenin yılın ikinci yarısında da devam ettiğini gösteriyor. Önümüzdeki dönemde, enflasyondaki düşüşle birlikte ülke risk priminin ve finansal oynaklıkların azalacağını; finansal koşullardaki kademeli iyileşmeyle iktisadi faaliyetteki toparlanmanın ılımlı şekilde süreceğini öngörüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
“Enflasyondaki iyileşme eğiliminin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini öngörüyoruz”
Enflasyon görünümündeki iyileşmeye bağlı olarak iyileşmenin devam edeceğini belirten Uysal şu ifadeleri kullandı:
“Tüketici enflasyonunda 2018 yılının Ekim ayından bu yana belirgin düşüş görüyoruz. Sıkı para politikası ve koordineli politika çabaları neticesinde birikimli döviz kuru etkilerinin azalması ve iç talebin ılımlı seyri enflasyondaki düşüşün temel sürükleyicileri olarak öne çıkmakta. Bu faktörlerin katkısıyla enflasyondaki iyileşme eğiliminin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini öngörüyoruz. Enflasyondaki düşüşe bağlı olarak enflasyon beklentilerinde de iyileşme görmekteyiz. Enflasyon beklentilerinin çıpalanması, para politikasının etkinliği ve enflasyon-büyüme ödünleşiminin azaltılabilmesi açısından kritik önem taşımakta. Önümüzdeki dönemde enflasyon görünümündeki iyileşmeye bağlı olarak beklentilerin de iyileşmeye devam edeceğini değerlendiriyoruz. “
“Temmuz ve Eylül aylarındaki faiz indirimleri ile birlikte mevduat ve kredi faizleri geriledi”
Merkez Bankası olarak aldıklarını kararların kredi piyasası üzerinde etkili olduğunu söyleyen Uysal, “Temmuz ve Eylül aylarındaki faiz indirimleri ile birlikte mevduat ve kredi faizleri geriledi. Kredi faizlerindeki gerilemeyi hem firma hem ihtiyaç kredilerinde gözledik. Ayrıca, kredi büyüme hızı, tüketici kredilerinde daha belirgin olmak üzere yükselişe geçti ve kredi büyüme oranlarında ılımlı bir canlanma gözlendi. Parasal aktarım mekanizmasının gecikmeli etkilerine bağlı olarak önümüzdeki dönemde kredi piyasasındaki canlanmanın daha belirgin hale geldiğini görebiliriz. Para politikası duruşunun reel sektör açısından bir başka önemi ise, özellikle yüksek oynaklık dönemlerinde enflasyonun gelecek dönemde izleyeceği seyre dair sinyal gücü ve rehberlik özelliğiyle öngörülebilirliği sağlamaktan geçer. Enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması; reel sektörde faaliyet gösteren bir firma açısından girdi maliyetlerinin düşürülmesi, ileriye dönük fiyatlama yapabilmek, yatırım ve üretim süreçlerini planlamak açısından önem arz etmektedir” diye konuştu.
"Ankara'da 250 firmayla 500'ün üzerinde görüşme gerçekleştirdik"
Uysal, "Konusunda uzmanlaşmış yetkin çalışanlardan oluşan 50 kişilik ekiple her ay Türkiye'nin dört bir yanında bu görüşmeleri yürütüyoruz. Bu kapsamda her yıl, düzenli aralıklarla, farklı sektör ve ölçeklerden yaklaşık 2 bin firmayı ziyaret ediyoruz. Bugün de aramızda bulunan ASO üyesi birçok firma temsilcisiyle oldukça verimli görüşmeler yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar saha çalışmaları kapsamında Ankara'da yaklaşık 250 firmayla 500'ün üzerinde görüşme gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.