Yekaş Fides Global Lojistik CEO’su Murat Güler, pandemi sonrası talep, arz ve üretimin normale dönmesiyle birlikte lojistik sektöründe konteyner krizine benzer sorunların artacağına işaret etti. İthalatçı ve ihracatçı firmalara depolama dahil lojistik süreçlerini önceden planlamaları çağrısında bulunan Güler, “Kara yoluyla entegre deniz ve demir yolu kullanımının yaygınlaşması, muhtemel olumsuzlukları en aza indirecektir” dedi.
Yekaş Fides Global Lojistik CEO’su Murat Güler, koronavirüs salgını sonrasında yaşanacak normalleşmeyle birlikte araç, ekipman ve personel sorunlarının kara yolu taşımacılığına da yansıyabileceğini kaydetti.
Pandemi sürecinde dünya çapında alınan önlemler nedeniyle lojistik süreçlerinde gecikmeler yaşandığını hatırlatan Güler, bu durumun özellikle deniz yolu taşımacılığında maliyetlerde ciddi artışlara yol açtığını dile getirdi.
Güler, deniz taşımacılığında, giden konteynerin geri dönüşündeki gecikmelerin özellikle Asya-Pasifik bölgesinde navlun fiyatlarını 3 katına çıkardığını anımsatarak, “Aşılamanın hızına bağlı olarak normalleşme sonrası lojistik sektöründe sorunların azalacağı düşünülüyor. Ancak üretimin hızlanması ve siparişlerin birden devreye alınması nedeniyle yaşanabilecek aşırı yoğunluk da endişelere neden oluyor.” dedi.
Pandemi sürecinde hane halkı ve şirketlerin birçok ihtiyacını ertelediğini, yatırımların ve tüketimin yavaşladığını anlatan Güler, normalleşme sonrası ekonomilerde ciddi bir toparlanma beklendiğini de söyledi.
Güler, “Yüksek büyüme ortamında, biriken bu talebin tüketime yönelmesi tedarik zincirinde aksamalara yol açabilir. Yoğunluk, özellikle kara yolu taşımacılığına da yansıyabilir, lojistik süreçlerini geciktirebilir.” uyarısında bulundu.
“Araç ve ekipman yetersizliği kara yolunda da yaşanabilir”
Artacak taşımacılık taleplerinin yollarda ve sınır kapılarında uzun tır kuyruklarını tekrar gündeme getirebileceğini ifade eden Güler, şöyle konuştu:
“Bu karmaşa ortamı deniz yolu taşımacılığındaki ekipman yetersizliğinin bir benzerini kara yolu taşımacılığında da ortaya çıkarabilir. Bu durumda lojistik firmaları talebe yetişmekte zorlanabilir. Bu da kara yolu navlun fiyatları üzerinden ithalat ve ihracat birim maliyetlerine yansıyabilir.”
“Taşımacılık ve depolama süreçlerini önceden planlayın”
Güler, tüm bu sorunları en aza indirebilmek için ithalat ve ihracatçılara, üretim süreçleriyle taşımacılık ve depolama operasyonlarını önceden planlamaları çağrısında bulundu. Uluslararası yük taşımacılığında kara yoluyla entegre deniz ve demir yolu taşımacılığının önemine dikkati çeken Güler, şu görüşleri de paylaştı:
“Bu kapsamda intermodal ve multimodal taşımacılığın yaygınlaştırılması, normalleşme sürecinin özellikle ilk dönemlerinde ortaya çıkabilecek lojistik sorunları minimum seviyeye indirecektir. Ro-Ro ve demiryolu seferlerinin artırılması da özellikle Türkiye – Avrupa arasındaki yük taşımacılığı süreçlerini kısaltacaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.