Bursa'da geçtiğimiz gün 8'i çocuk 9 kişinin hayatını kaybettiği yangının ardından taziye çadırı kuruldu. Baba Hüseyin El Cesim taziyeleri kabul ederken, yangında yeni detaylar ortaya çıktı. Aynı gün doğan ve amcalarının yanına misafirliğe gelen 10 yaşındaki Ahmet ve 11 yaşındaki Ali El Cesim çıkan yangın sonucu hayatını kaybetti. Diğer yandan iki kardeşin birbirine sarılı halde bulunduğu öğrenilirken, El Cesim kardeşlerin cenazeleri tanınamadığı için numara verilerek toprağa defnedildi. Sobanın ise o gün kurulduğu ortaya çıktı.
Geçtiğimiz Salı akşamı merkez Yıldırım ilçesi Değirmenönü mahallesinde bulunan dört katlı bir binanın birinci katında çıkan yangın sonucu 8'i 1 ile 11 arasında yaşları değişen çocuk ve 30 yaşındaki anne hayatını kaybetti.
Yaşanan acı olayın ardından bazı detaylar ise yürekleri burktu. Yangın itfaiye ekiplerinin 1 saatlik müdahalesiyle güçlükle kontrol altına alınırken, binanın 4'üncü katındaki dairede mahsur kalan 3 kişilik aile, merdivenli araçla kurtarıldı.
Yangında Suriye uyruklu anne Amina Eltaha Elmuse ile çocukları Yasir (1), Muhammed (3), Ahmed (4), Gerem (6), Merem (9), Ali Aljasem (10) ve yeğenleri Ahmed ile Ali El Cesim kardeşlerin hayatını kaybettiği belirlendi. 8'i çocuk 9 kişinin, yapılan ilk incelemede sobadan çıkan yangın sırasında dumandan zehirlendiği ve yanarak hayatını kaybettiği tespit edildi. Bursa'da ikameti olan ailenin, geçici koruma çerçevesinde olduğu öğrenildi. Yangın sırasında İstanbul'daki bir yakınının cenazesinden dönen baba Hüseyin El Cesim ise yangına müdahale etmek isterken dumandan etkilenerek, zehirlendi.
Yaşanan olaya 1 başsavcı yardımcısı vekili ile 3 savcı atandı
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma için, 1 Cumhuriyet Başsavcı Vekili ile 3 savcı görevlendirirken, yangında hayatını kaybeden 8'i çocuk 9 kişinin cansız bedeni, olay yerindeki savcılık incelemesinin ardından Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Evde yapılan ilk incelemede bacanın kurum bağladığı, bacanın bağlantılarında da sıkıntılar olduğu ortaya çıktı.
Bu sırada uykuda olan Amina Eltaha Elmuse ve 6 çocuğu ile eşinin kardeşinin 2 çocuğu karbonmonoksit gazından zehirlendi. Sobadan çıkan kıvılcımın yatağı tutuşturmasıyla da yangın çıktı. Yangının kontrol altına alınmasının ardından eve giren ekipler alev kapanından kaçmaya çalıştığı düşünülen Suriyeli annenin cansız bedenini evin giriş kısmında buldu. 8 çocuk ise aynı odadaki iki ayrı yatakta 4'er kişi uyur halde bulundu.
DNA sonucu çıkmayınca numara ile defnedildiler
Yan yana defnedilen cenazelerden 5'inin mezar taşlarına isimleri yazılırken, 4 mezara ise sadece numara verildi. Aynı yatakta yan yana halde yanmış cesetleri bulunan Ahmed ve Ali Aljasem kardeşler ile kuzenleri Ahmed ve Ali El Cesim'in kimliklerinin belirlenmesi için DNA testi yapıldı. Cenazelerine verilen numaralarla defnedilen 4 çocuğun mezar taşlarına, DNA sonuçlarının çıkmasının ardından isimleri yazılacak. Öte yandan misafirliğe gittikleri amcalarının evinde çıkan yangında ölen Ahmed ile Ali El Cesim kardeşlerin doğum günlerinin de ölüm günleri gibi aynı gün olduğu öğrenildi. 1 Ocak doğumlu olan iki kardeşin cansız bedenleri, kuzenleri Ahmed ve Ali ile birlikte yattıkları yatakta birbirine sarılı halde bulundu. 5 çocuklu Hanım-Amir El Cesim çifti, 1 Ocak tarihinde doğan ve aynı gün doğum günlerini kutladıkları en büyük çocukları Ahmed ile Ali'yi aynı gün toprağa vermenin üzüntüsünü yaşadı.
Aile için belediye tarafından Hamitler Teoman Özalp Parkı'nda taziye çadırı kuruldu.
Burada taziyeleri kabul eden acılı babalardan Hüseyin El Cesim, "İlk olarak 3 çocuğumla İstanbul'a geldim. Daha sonra Bursa'ya taşındım. diğer 3 çocuğum da burada dünyaya geldi. Yangını komşulardan öğrendim. Geldim ama onları kurtarmaya yetişemedim. Biz Suriye'den savaştan kaçmadık. Ölümden kaçtık. Başımıza bu geldi. Bizlere bu acı günümüzde yanımızda olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, diğer başkan ve yetkililere teşekkür ediyorum" dedi.
Aynı doğumlu çocuklarını kaybetmenin acısını yaşayan baba Hanım-Amir ise, "O gece misafirlik için gittiler. Sobada o gece kurulmuş. 2 kız ve 1 oğlum daha var. Biz Suriye'den akıl almayacak şeylerden dolayı kaçtık. Bize kucak açtıkları için teşekkür ediyoruz. Kaybımız ve acımız büyüktür. Ancak yapacak bir şeyimiz de yok" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.