Deprem Güvenliği ve Yapı Uzmanı Prof. Dr. Uğur Kaynak, Marmara Bölgesinde yaşanabilecek depremle ilgili açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Kaynak, “Marmara Bölgesi’nin depremselliği Kuzey Anadolu Fayı’nın saçaklanıp üç kola ayrılması ile ilintili bir bulgu olduğunu dile getiren Kaynak, “Marmara Bölgesi’nin tamamı Kuzey Anadolu Fay hattının kolları ile sarılmış haldedir. Kuzey Anadolu Fayı’nın orta ve güney kolu katil faylar üretir. Gemlik’i düşünün. Gemlik şehri, körfezin uzantısı olan balçık bir ova üzerinde kurulmuştur. 500-600 yıldır büyük bir deprem üretmeyen Gemlik-İznik-Şerefiye Segmenti çok büyük bir tehlike olup, gerçekleşecek şiddetli bir depremde Gemlik’in ayakta kalması söz konusu bile olamaz."dedi.
“ŞU ANDA YAPILANA KENTSEL DÖNÜŞÜM DENİLEMEZ”
Özellikle Marmara Bölgesi ve İstanbul’da 1999 Marmara depreminin ardından devam eden kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında da görüşlerini açıklayan Prof. Dr. Uğur Kaynak, “İnsanoğlunun bu konuda şu güne kadar bulduğu tek çare deprem güvenli yapıdır. Çözüm, ticari amacı olmayan gerçek bir kentsel dönüşüm ile deprem güvensiz yapıların deprem güvenli yapılara dönüştürülmesi ya da bundan sonraki yapıların deprem güvenli olup, diğerlerinin rehabilite edilmesidir. Yıkılıp yapılması, daha yüksek katlı, yukarıya doğru gelişim daha mantıklı olarak görünüyor. Ama tabi ki bunu bir rant kapısı gören kimi müteahhit firmaları, insanları mağdur edercesine bir kentsel dönüşüm girişimine başlamış durumdalar. İstanbul’dan bu şekilde çok büyük şikayetler geliyor. Bunun mutlaka halk yararına yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Şu anda yapılana kentsel dönüşüm denilemez. Doğrudan doğruya saldırıp, yık yeniden yap gibi bir rant alanına dönüşmüş durumda” ifadelerini kullandı.
“20 SENE DEPREM OLMAYACAK DEMEK BÜYÜK VEBAL”
Prof. Dr. Kaynak, deprem olmayacak demenin olacak demekten daha tehlikeli bir ifade olduğunun altını çizerek, "bir fayın katil fay olması için belli bir uzunlukta olması gerekir. Ne zaman bir deprem olacağı konusuna gelince bir tek seçeneğimiz var ne yazık ki, o da tarihsel aktivitelere bakmak. Derinliğini, yerini söyleyerek deprem olacak demeye hakkımız olduğu halde şu tarihte deprem olacak demeye hakkımız yok. Meteoroloji geçtiğimiz günlerde bir hafta önceden kar yağacağını tahmin etti. Ama sismologlar Bandırma’da, İstanbul’da ya da Gemlik’te şu tarihte deprem bekliyor diyemez. Ama Türkiye bir deprem bölgesi. Söylenecek şey önümüzdeki günlerde çok şiddetli bir deprem bekliyorum demek haksız olmakla birlikte halkı uyarmak bakımından faydalı olabilir ama bundan da korkuncu var. Bir bilim adamı önümüzdeki 20 senede deprem olmaz derse bu çok büyük bir vebal demektir. Bir yerde deprem olmayacak demek, olacak demekten daha tehlikelidir halkı aymazlığa düşürmek bakımından. Halka şirin gözükmek adına İstanbul’da 2030’a kadar deprem olmaz diyebilen bilim adamlarımız var” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.