KBB Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Fikret Kasapoğlu, koronavirüsün semptomları arasında koku ve tat duyusu kaybının da yer aldığını kaydetti. Kasapoğlu, koku veya tat duyusu azalanların korona virüs enfeksiyonu şüphesi açısından kendilerini daha yakın takip etmelerini önerdi.
Koronavirüsün sebep olduğu enfeksiyona karşı oluşan bulgular arasında koku kaybı azalması ya da tat kaybının da olabildiğinie diikat çeken Prof. Dr. Fikret Kasapoğlu, "Bu yakın dönemde koku kaybı ya da tat azalması bulguları var olan kişiler, korona virüs enfeksiyonu şüphesi açısından kendilerini daha yakın takip etmeleri gerekiyor. Bu dönemde hastaneye başvurmasalar dahi kişilerin sosyal izolasyon ve karantina önlemlerini artırmaları büyük önem taşıyor. Meslektaşlarımızın da hastalarını değerlendirirken bu semptomları sorgulamalarını gerekiyor. Amerikan Kulak Burun Boğaz Derneğinin önerisi de bu yöndedir. Ancak buna eşlik eden ateş, öksürük, ve nefes darlığı gibi teşhislerde varsa, izolasyon önlemlerinin daha da artırılması ve gerekirse tetkik ve destek tedavisi amaçlı bir sağlık kuruluşuna başvurmaları uygun olacaktır’’ dedi.
Prof. Dr. Fikret Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyada en sık koku kaybı sebebi post-viral enfeksiyonlardır. Korona virüsğnde influenza (grip virüsü) gibi bir solunum yolu virüsüdür. Koku sinirlerini tutarak bu bulguya yol açabileceği bilinmektedir. Dünyada da Çin, Güney Kore, İtalya, ABD ve İngiltere gibi ülkelerden bu bulgularla ilgili bildirimler artmaktadır. Bununla ilgili sevindirici bulgu ise koku kaybının geçici olduğu, hastalık iyileşme sürecinden sonra gerileyebildiği yönündedir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.