CHP grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, Suriyelilere vatandaşlık verilmesine yönelik plana ilişkin olarak, "Niye veriyorsun, hangi gerekçeyle veriyorsun. İstiyorsa sözüm söz, 'Suriyelilere vatandaşlık verilsin mi verilmesin mi' diye referandum yapalım. Suriyeliler için referanduma gidelim. Milletten korkmayacaksınız" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Dün Aziz Kocaoğlu beraat etti. Aziz Kocaoğlu’ndan niye rahatsızlık duyuyorlardı?
Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uluslararası kredi notu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kredi notundan daha iyi. İstanbul, İzmir ve Ankara’da metro inşaatları vardı. İstanbul Büyükşehir havlu attı, Ankara Büyükşehir havlu attı, ben yapamıyorum dedi.
Ulaştırma Bakanlığı devraldı yapıyor. Ama İzmir Büyükşehir, bütçesi daha kısıtlı olmasına rağmen İzmir Metro’sunu yapıyor. Ankara ve İstanbul’u gölgede bırakıyor.
Aziz Kocaoğlu’nun bu başarılarından ötürü yargılanması gerekiyordu. Ve beraat etti. Bizim belediye başkanlarımıza her zaman saygımız var. Her gittiğim yerde; seçildiğiniz andan itibaren, bulunduğunuz yerde hiçbir vatandaşınızı ötekileştirmeyeceksiniz dedim.
Bizim felsefemiz insana hizmettir. Bizim başkanlarımız da bu çerçevede çalışıyor. bugün 28 Şubat, post modern bir darbe yaşamıştı Türkiye. Bazı öğretim üyeleri, öğretmenler ya inançları ya da siyasal inançları dolayısıyla devletin dışına itilmişti. Açık ve net söylüyorum, herkesin görüşüne, inancına saygımız var.
28 ŞUBAT’A KARŞI OLDUĞUMUZ KADAR 20 TEMMUZ DARBESİNE DE KARŞIYIZ
Devlet dediğiniz kurum vatandaşına hizmet eder, elinde sopayla vatandaşını hizaya getirmez. 28 Şubat’a ne kadar karşıysak, 20 Temmuz darbesine de o kadar karşıyız.
150’yi aşkın gazeteci hapiste, çoğu mahkeme önüne çıkamıyor. İddianameleri özellikle hazırlanmıyor, kendilerini savunacaklar neyle suçlandıklarını bilmiyor. Kamudan ihraç edilen personel sayısı 127 bin kişiyi aştı. Mağdur ailelerin sayısı 1 milyonu aştı arkadaşlar. Mağdur ailelere sahip çıktığımızda “FETÖ’ye sahip çıkıyorsunuz” diyorlar. Biz mağdurlara sahip çıkıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nda görevliydi İbrahim Ciftiz,ihraç edildi. Karısı kanser. Tüm sağlık hizmetleri kesildi. Olacak iş mi? Tüm mağdur ailelerine sesleniyorum, bizi neyle suçlarlarsa suçlasınlar sizin yanınızda olacağız. Pek çok akademisyenin görevine son verdiler. İbrahim Kaboğlu, Fransa’da da ders veriyor. Üniversiteden attılar, pasaportuna da el koydular. Yurt dışına çıkıp ders veremiyor. Sen pasaportunu alırsan bunun anlamı “Sen sadece Türkiye’de kalacaksın, senin cezaevi sınırların bunlar”. Kaboğlu’nun ne günahı vardı? “Hata olmuş olabilir, kurunun yanında yaş da yanabilir” diyor Başbakan. 20’ye yakın intihar var, en son Adana’da bir öğretim üyesi ihraç edildi. İş aradı, bulamadı, intihar etti. Hangi din, hangi iman kabul eder bunu? Türkiye iyi yönetilmiyor arkadaşlar.
15 yıldır iktidardalar dimi, 15 yıl önce insanlar kömüre muhtaçtı, şimdi yine kömüre muhtaçlar. 15 yılda sizin geliriniz hiç artmadı mı arkadaşlar?
Kendilerinin geliri 6 kat arttı, muhtaç ailelerin geliri yine artmadı. Onlar kömüre yine muhtaç. Bunlara kömür de verilsin, doğalgaz da verilsin. Önemli olan kişinin gelirini yükseltip, kimseye muhtaç hale getirmemek.
Gelir üç kat arttı diyorsan, bu ailelerin geliri niye artmadı? Sorunlarımız büyük, ekonomide, dış politikada, eğitimde, her alanda sorunumuz var. 6.5 milyon işsizimiz var. Nasıl oluyor bu? Gelir artması istihdam demektir. Nasıl oluyor bu, kriz zamanlarından daha yüksek bir işsizlikle karşı karşıyayız şimdi.
Türkiye birileri için cennet, birileri için cehennem konumunda. Madem kişi başına gelir 3 kat arttıysa, neden çiftçiler iki Trakya büyüklüğünde bir alanı ekmiyorlar? Biz bunları niçin dışarıdan getiriyoruz? İstikrar gerekiyor diyorlardı, 15 yıldır tek başına iktidarsınız. Bundan daha büyük istikrar mı olur? 15 yıldır hükümetsiniz, 15 yıldır arzu ettiğiniz kanunu çıkarıyorsunuz. 15 yılın sonunda ne oldu? İşsizlik arttı. Terörsüz bir Türkiye aldınız, ülke kan batağı içinde. Bütün komşularımızla aramızı bozdunuz.
Kaç Suriyeli var Türkiye’de, belli değil. Rakamlar muhtelif. Sayı emin olun 4 milyondan az değil.
Şimdi değerli arkadaşlarım, bizim gençlerimiz Suriye için Suriye’de şehit oluyor. Bizim evlatlarımız, Anadolu’nun gariban ailelerinin çocukları Suriye için Suriye’ye gidiyor, şehit oluyor. E onların gençleri, Türkiye’de. Nasıl oluyor bu? Üstelik iş bulup çalışıyorlar. Bizim çocuklarımız işsiz, onların işi var. Bizim çocuklarımıza iş kapıları kapalı. Nasıl oluyor bu? İşsiz genç arkadaşım, hala isyan etmeyecek misin? “Artık yeter, ‘hayır’ diyorum demeyecek misin?” Hadi diyelim ki Suriyeliler geldi, olabilir, savaştan kaçtılar, itirazım yok. Alırsın kampta tutarsın. 81 ilde Suriyeli var arkadaşlar. Bakalım kamplarda. İşini açıyor, esnafın yanında. Bizim esnaf vergi veriyor, Suriyeli vermiyor.
Esnaf kardeşim, bu düzene “Hayır” demeyecek misin?
SURİYELİLERE VATANDAŞLIK VERİLMESİNİ DE HALKA SORALIM?
Şimdi “Suriyelilere vatandaşlık hakkı vereceğiz” diyorlar. Niye veriyorsun, hangi gerekçeyle veriyorsun. İstiyorsa sözüm söz, “Suriyelilere vatandaşlık verilsin mi verilmesin mi” diye referandum yapalım. Suriyeliler için referanduma gidelim. Milletten korkmayacaksınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.