MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye cevap veren Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer köprüden geçmem diyorsanız, yüzerek gidin demiş. Sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin?” dedi.
HP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin duruşmasına değinerek, “Kucaklaşmaya ihtiyacımız var dedim. Söylediklerimin ne kadar önemli oldukları ortaya çıkıyor. Boğaziçi’nde öğrencilerin yargılanmaları vardı. Haksız hukuksuz şekilde öğrenciler, avukatlar çıkarıldı. Öğrencilerin yurt dışına gitmesi lazım. Orada kabul edilmişlerdi. Yurt dışı yasakları devam ediyor. Tepeden inme hukuksuz şekilde üniversitelerde demokratik atmosferi yok ediyorsanız, iktidara geldiğimizde Boğaziçi Üniversitesi tam anlamıyla üniversite olacak. Yerleşkeyi de eski hukuki konumuna kavuşturmak görevimiz olacak” ifadelerini kullandı.
Emekli amirallerin duruşmasına atıf yapan Kılıçdaroğlu, “Montrö’nün önemini vurgulayan amiraller yargılanıyorlardı. Onlar dik ve onurlu görev yaptılar. Yıllardır içeride olan askeri öğrenciler var. Az kaldı merak etmeyin. Kavala, Demirtaş var. Şu anda AİHM kararına uymalıyız diye AK Parti’den sesleri gelmeye başladı. O seslerin artmasını temenni ediyoruz” şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanı Soylu’ya uyuşturucu konusunda cevap veren Kılıçdaroğlu, “Uyuşturucu satan küçük adam hapiste, baronlar yok dedim. İçişleri Bakanlığı polislerin emeğini görmezlikten gelme dediler, kınadılar. Ya beni anlamıyor arkadaşlar. Benim söylediğim şu; uyuşturucu baronlarını yakalayan polis, savcılığa teslim eden polis, yargılayan hakim. Polis üzerinden bizim üzerimize gelmek istiyor. Polis kardeşlerim, beni de çok iyi bilirler, Soylu’yu da onun karakterini de benim karakterimi de benim uyuşturucuya ne kadar karşı olduğumu da o zat da bilir. Baronların en önemli özelliği siyasetçileri satın almalarıdır. Halkın iktidarı gelecek. Polisin elini kolunu tutmayacağız. Tamamını yakalayın alnınızdan öpeceğiz diyeceğiz” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin sözlerini eleştiren Kılıçdaroğlu, “Nebati, ‘Bir problem yaşandığında bize ulaşırsınız. Yatırımcıları zorlayan bürokrasidir’. Yani diyor ki burası sömürge ülkesi. Ne için koltuklarını korumak için, bürokrasinin bu kadar aşağılandığı bir dönemi hatırlamıyorum. Sırf para gelsin diye böyle bir tablo ile Türkiye hiç karşılamadı. Bahçeli ne diyor buna? Bu kadar bürokrasi eleştirilirken, Nebati’yi uyarın. ‘Bahçeli’yi de alaşağı edeceğiz’ der. ‘İstediğinizi yaparız’ diyor, akıl alacak iş değil. Yabancı ona rağmen niye gelmiyor? Çünkü diyor ki ‘sizin ülkenizde can ve mal güvenliği yok’ diyor. ‘Mevzuatı değiştiriyorsunuz, istikrarın olması lazım’ diyor. İstikrar yoksa neden gelsin adam ya” dedi.
Yap-işlet-devret modeline yönelik ise Kılıçdaroğlu, “4 tane örnek veriyorum. Bütün vatandaşlarım ellerini vicdanına koyup beni dinlesinler. Şehir Hastaneleri güzel, defalarca söyledik. Kaça mal ettiniz? Yapım maliyeti 10 milyar 200 milyon lira, 10 milyar lira yapıyor, 80 milyar lira para ödeyeceğiz. Onların tamamını alacağız. Osmangazi Köprüsü bir milyar 200 milyon dolar. 15 milyon garanti veriyorsun. Bunlar sıradan rakamlar değil. Bunlar sadece beşli çeteye bırakılacak rakamlar değil. Kütahya Zafer Havalimanı 50 milyon avro maliyeti. 2044'e kadar ödeyeceğimiz para 208 milyon avro ödeyeceğiz” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.