CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fırat Kalkanı operasyonunda, El Bab'a yönelik harekat sırasında DEAŞ'ın düzenlediği bombalı araç saldırılarında şehit düşen askerleri hatırlatarak, "El Bab'dan gelen şehit haberleri var. İnternette yayınlanan görüntüler var. İzleyemiyoruz. Yüreğimiz yanıyor. Hükümetten cevap bekliyoruz. 'Olayı inceliyoruz' diyorlar, inceleyin; ama ben cevap bekliyorum" dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Uşak'ta 'Halkla Buluşma' etkinliğine katıldı. Uşak'ta kapalı bir spor salonunda hitap eden Kılıçdaroğlu, "Bizi bölmek istiyorlar. İnanç bağlamında, kimlik bağlamında, yaşam tarzı bağlamında bölmek istiyorlar. Allah'a şükür, bütün bunlara rağmen bu memleket bölünmedi. Omuz omuza, birlikte mücadele edeceğiz. Bölünmeyeceğiz. Birlikte bu ülkede huzur içinde yaşamanın yollarını arayacağız" diye konuştu.
Son dönemde yaşanan terör olaylarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "35 yıldır bir terör var, PKK terör örgütü. Geldiler, 2002'de iktidar olduklarında Türkiye'de terör yoktu. Şimdi Türkiye kan gölüne dönmüş durumda. Bir annenin bir evladını askere gönderirken, duyduğu acıyı kim duyuyor yüreğinde? Onların umutla, huzur içinde dönmelerini beklemiyor muyuz? Bir babanın evladını toprağa vermesinin acısını kim bilebilir? Allah kimseye evlat acısı vermesin. Evlat acısı kadar yüreklerimizi yakan derin bir acı yoktur" dedi.
Terörle mücadele için birlik vurgusu yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Terörle mücadele elbette yapacağız. Bu konuda ortak payda oluşturmak zorundayız. Terör, kimden gelirse gelsin; amacı ne olursa olsun hep beraber karşı çıkmak zorundayız. Terör bir insanlık suçudur. Terörün malzemesi insandır. Kandan beslenir terör. Kandan beslenen bir organizasyona karşı çıkmak yani teröre karşı çıkmak bir namus borcudur. Bir insanlık görevidir. Soru şu: 2002'de Türkiye'de terör belası yokken, PKK terörü yokken, 14 yılda nasıl azdı? Şehirler silah deposuna döndürülürken, kim talimat veriyordu valilere, bunlara dokunmayın diye? Kamyonun üstünden kalaşnikof silahlar dağıtılırken, güvenlik güçleri müdahale etmek istiyor. Vali telefon ediyor güvenlik güçlerine; 'Bunlara müdahale etmeyin' diye. Bu telefonu yaptıranlar kimler? Bombalar yerleştirilirken, kimler göz yumuyordu? Bütün bu şehitlerin sorumluları, bugün iktidar sahipleridir"
Dış politikanın milli olmak zorunda olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Dış politikanın iktidarı, muhalefeti olmaz. Ama ilk kez cumhuriyet tarihinde bunlar, dış politikada milli politika izlemediler. Gayri milli bir politika izlediler. El Bab'dan gelen şehit haberleri var. İnternette yayınlanan görüntüler var. İzleyemiyoruz. Yüreğimiz yanıyor. Şimdi interneti yasaklamışlar, kimse görmesin o görüntüleri; kendi günahlarını, kendi ayıplarını kimse görmesin diye. Kendi sınırı koru, Türkiye'nin güvenliğini sağla. Ben sana demiyor muydum ey sarayda oturan vatandaş, Suriye'ye silah gönderme. Terör örgütlerine silah gönderme. Göndereceğin her silah, gelir bir gün seni vurur; dedik" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eskiden bir PKK belası vardı. Şimdi bir de IŞİD belası çıktı, El Nusra belası çıktı. Bu IŞİD belası Musul Konsolosluğumuzu bastı. 49 vatandaşımızı rehin aldı. Ağızlarını açıp, 'Bunlar terör örgütüdür' bile diyemediler. İdeolojik akrabalıkları var onların, ben gayet iyi biliyorum. Terör, ister PKK ister FETÖ ister DHKP-C ister IŞİD ister El Nusra; nereden gelirse gelsin hep birlikte karşı çıkacağız. Karşı çıkmayıp, bu ülkenin başına bela edenlerde de hesabını soracağız"
Türkiye'nin Ortadoğu politikasına yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Ne oldu? Emevi Camii'ne gidip, namaz kılacaklardı. Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırmak zorunda kaldılar. Diyorlardı ki 'Biz Ortadoğu'da oyun kurucuyuz'. 'Dünyaya nizam veriyoruz biz'. Büyük lokma yutabilirsin; ama büyük laf etmeyeceksin. Şimdi Ortadoğu'nun oyuncağı oldular. Her gelenin şamar vurduğu bir iktidar oldular. Türkiye böyle mi? Cumhuriyeti kuranlar bunun için mi kurdu? Bunun için mi Kurtuluş Savaşı'nda şehitlerimiz, gazilerimiz var?" dedi.
Terörün sorumlusunun hükümet olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "3 milyon Suriyeli Türkiye'de. Sorumlusu kim? Utanmasalar diyecekler ki 'Sorumlusu CHP'. Öyle ya yağmur yağsa, fırtına olsa sorumlusu CHP. Sanki 14 yıldır CHP iktidarda, onlar da muhalefette. 14 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Terörün sorumlusu sen değil misin? Bütün dünyayı bize düşman ettin, sorumlusu sen değil misin? Söylüyorum, şimdi Ortadoğu bataklığında çıkamayacaklar. Çıkamazlar da zaten; çünkü devleti yönetemiyorlar. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti yönetilmiyor. Kim yönetiyor Türkiye'yi? Türkiye ile ilgili kararları kim veriyor? Hükümet var mı bu ülkede, bakanlar var mı bu ülkede? Her şeyi allak bullak ettiler" diye konuştu.
Hükümetten Suriye politikasının hesabının sorulacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Görüntüler var. Askerlerimizin diri diri yakıldığı görüntüler var. Başlarına kurşun sıkıldığı görüntüleri var. Hükümetten cevap bekliyoruz. 'Olayı inceliyoruz' diyorlar, inceleyin; ama ben cevap bekliyorum. Suriye'yi başımıza bela ettin, hesabını da vereceksin" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.