CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İBB Başkanlığı seçimlerine müdahale ettiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Bir Cumhurbaşkanı günün 24 saati belediye başkanlığı seçimlerine müdahale eder mi?" diye sordu.
Son günlerde gazetecilere yönelik artan saldırılara tepki gösteren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Eğer haber yaptı diye bir gazeteciye şiddet uyguluyorsanız, şiddet uyguladıktan sonra bu gazeteciler 'korkarlar, yazamazlar' diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Hiçbir namuslu gazeteci dayak yedi diye bir adım geri atmaz" ifadelerini kullandı.
"Saldırganların ceza alması için bu gazetecilerin öldürülmesi mi gerekiyor? İstediğimiz tek şey adalet" diyen
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Gazetecilik bir kamu görevidir. Gazeteci doğru bildiğini araştırır, yoklar, sonra yazar. Antalya, Adana, Ankara'da gazeteciler saldırıya uğradı. Saldırganlar yakalandı, serbest bırakıldı. Eğer bir gazeteciye haber yaptı diye şiddet uygularsınız ve sanıkları serbest bırakıp, gazetecileri korkutacağınızı sanarsanız yanılırsınız. Bir tweet attı diye 6 ay içeride kalan var. Gazeteci yazdı diye saldırıya uğrayacak, saldırganlar yakalanıp serbest bırakılacak. Eline bari sertifika verin, 'adam dövmekte ustadır' diye."
'ANKARA'DA BİR GÜÇ ADALETİN ÖNÜNÜ TIKAMAYA ÇALIŞIYOR'
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Rabia Naz 11 yaşında, Eynesil'de İmam Hatip Ortaokulu’nda okuyor, hayat dolu bir kız. Öldürülmeden önce arkadaşlarıyla gidip dondurma almış, annesinin çalıştığı eczaneye gitmiş. Haber geliyor, Rabia Naz evin önünde sırt üstü yatıyor ve ağır yaralı. Babasına diyorlar ki intihar etti. 11 yaşındaki bir çocuk niye intihar etsin? Baba araştırıyor; doblo marka bir siyah aracın çarptığı iddia ediliyor, oradan alıp metruk bir eve götürüyorlar, sonra getirip evinin önüne sırt üstü yatırıyorlar intihar etti diye.
Baba bir türlü derdini anlatamıyor. Bir gazeteci arkadaşımız, Metin Cihan olayı takip ediyor. Gazeteciler bir haksızlığın üzerine gittiğinde, yola koyulduğunda şiddete uğruyor. Bu gazeteci arkadaşımız olayın ortaya çıkması için elinden geleni yapıyor. Bir çocuğun göz göre göre öldürülmesine tanıklık etmek değildir sizin göreviniz, bunu yapanları adalete teslim etmektir. Rabia Naz'ın ne günahı vardı? Ankara'da bir güç adaletin önünü tıkamaya çalışıyor. Bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız.
'CUMHURBAŞKANI DEVLETİ Mİ YÖNETECEK BELEDİYEYİ Mİ?'
AK Partili kardeşlerime seslenmek istiyorum. Madem ki beraber yaşıyoruz, görüşlerimiz farklı olabilir ama hepimiz huzur içinde yaşamak istiyoruz. Açlığın yoksulluğun olmadığı bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz. Bir Cumhurbaşkanı neden tarafsız olmalı? Çünkü devletin sigortasıdır. Devletin başı ise bir partinin başı olamaz. Devlet bütün vatandaşlarına hizmet eder.
Bir Cumhurbaşkanı günün 24 saati belediye başkanlığı seçimlerine müdahale eder mi? Bir tarafta partilerin belediye başkan adayları var, bir tarafta Erdoğan'ın fotoğrafı var. Bu normal bir şey mi? Bir Cumhurbaşkanı devleti mi yönetecek belediyeye mi yönetecek? Vicdan, ahlak sahibi herkese bu soruyu soruyorum.
Sayıştay raporlarına göre İBB'de 643 yönetici var, makam aracı sayısı ise 1717. AK Partili kardeşim bunu sorgulamak zorundadır. Yazlık, kışlık, uçan sarayları var. Bir yere giderken bir orduyla gidiyor. Ne oluyor savaşa mı gidiyoruz?
'KİBİRLİ İNSAN İYİ İNSANDIR DİYORSAN GİT OYUNU VER'
AK Parti’ye oy vermiş tüm vatandaşlarıma seslenmek istiyorum, ben illa gel bana oy ver demiyorum. Allah’ın verdiği en değerli şey akılsa aklımızı kullanacağız. Çocuk açlıktan ölecek, beyefendi 1100 yataklı yerde yaşayacak. Açlıktan ölen Kübra bebeği unutabilirler, ben unutmadım. Nedir bu israf? Nedir bu lüks?
Kibirli insan iyi insandır diyorsan git oyunu ver kardeşim. Ama yok kibir günahtır diyorsan, bunu düşün. Dünyanın hiçbir ülkesinde israf itibar görmez. Muaviye Şam'a saray yapınca Ebuzer 'Bu sarayı bütçeden yapıyorsan haramdır, kendi cebinden yapıyorsan israftır' der. Ebuzer mi haklı, Muaviye mi?
3 Bakan’ın tespit edilen yolsuzluk dosyaları Yüce Divan'a gönderilmedi. AK Partili kardeşim, 2002'den beri oy veriyorsun. Senin vicdanına sesleniyorum; yolsuzluk bitti mi, yoksulluk bitti mi? Bire bir tespit edilen 3 bakanın yolsuzluk dosyası Yüce Divan'a gönderilmedi. Kul hakkı yiyenleri Yüce Divan'a göndermemek ne demektir?
Devlet de borç batağında. İç borç 653 milyar lira, dış borç 557 milyar lira.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.