Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, 5 yeni avukatın ruhsat töreninde, meslektaşları ve yakınlarına seslendi. Ülke olarak Anayasa değişikliği referandumuna kilitlendiğimizi, bu konuda Bursa Barosu'nun görüşlerinin her platformda dile getirildiğini söyleyen Altun, bakış açısını genişletmek gerektiğini ifade etti. 12 Ocak'ta başlayan Kıbrıs görüşmelerinde gelinen noktaya dikkat çeken Başkan Altun, uzlaşmaya varıldığı haliyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti toprağının yüzde 20'sinin Rumlar'a bırakılacağını, burada yaklaşık 100 bin Rum'un yaşayacağını belirten Altun şunları söyledi:
"Toplamda adanın yüzde 25'e yakını Türkler'de olacak. Bunun dışında Türklere kalan federatif bölgeye de 60 bin Rum'un yerleşme hakkı olacak. Güney kesimi tamamen Türklerden arındırılmış bir bölge olacak, Kuzey'de ise hem toprak kaybı yaşayacağız, hem de 60 bin Rum Kuzey Kıbrıs'a yerleşecek. Bununla da yetinilmeyecek. Yüzölçümü olarak küçük görünse de adanın Türkiye'ye uzanan ucu Karpaz, üzerindeki manastır ve kiliselerden ötürü kutsal bölge kabul edilerek Rumlar'a bırakılmak istenmektedir. 'Bu Kıbrıs Türkleri'nin işi. Bizi ilgilendirmez' diyemiyoruz. Çünkü, bizim uçak gemimiz, uzay gemimiz yok. Kıbrıs, Türkiye'nin Akdeniz'de sabit duran uçak gemisidir. Ülkemizin güneyden güvenliğini buradan sağlıyoruz. Kıbrıs'ın Girit gibi kontrolümüz dışına çıkması bizi yalnızlaştıracağı gibi ciddi güvenlik sorunları ortaya çıkarır."
"BUNUNLA DA SINIRLI DEĞİL"
Tehlikenin bununla da sınırlı olmadığının altını çizen Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, şöyle devam etti:
"Biliyorsunuz ki Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Rum Yönetimi Kıta Sahanlığı'nda doğalgaz ve petrol kaynakları var. Uluslararası şirketler burada geniş üretim sahaları elde ettiler. Lazkiye, Karpaz, Hatay üçgeninde yoğun rezerv olduğu biliniyor. Bu bölge Türkiye'nin kıta sahanlığındadır. Eğer Karpaz Rum'a verilirse yarımadanın 12 mil çevresi Rum devletine geçecek. Bize göre kıta sahanlığı 6 mildir. Rumlar ve Yunanlılar, 12 milde ısrar ediyorlar. Bunun en bariz örneğini birkaç gün önce Kardak'ta yaşadık. Bize göre Kardak bizim toprağımız, ancak Yunanlıların genelgeçer iddiasına göre de onların toprağı... Mesele Kardak'taki kayalık değildir. Kayalıkla başlayacak olan kıta sahanlığı meselesidir. Ege'yi iç deniz haline getirmek istedikleri gibi, aynı senaryoyu Akdeniz'de uygulamaya çabalamaktadırlar.
Ayrıca Suriye'de El Bab'dan Menbiç'e uzanan bir Kürt devleti planlanıyor. Adına da güvenli bölge diyorlar. Eğer o bölge de Lazkiye üzerinden Akdeniz'e inerse, anakaradan hesapladığınızda Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de kıta sahanlığı neredeyse kalmayacak. Hem güvenlik sorunu yaşayacağız, hem de oradaki doğal kaynaklar üzerinde tasarruf hakkımızı kaybedeceğiz."
Gürkan Altun, bu senaryonun sonunda, Kıbrıs'taki Türk nüfusun Türkiye'ye gönderilmesi pazarlık masasına geleceğini iddia etti. Altun, 12 Ocak'ta başlayıp belli bir noktaya gelen görüşmelere yaygın medyanın ilgi göstermemesinin de endişelerini artırdığını söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.