Hepimiz için yeni olan COVID-19 pandemisi, biz pediatristler ile birlikte özellikle çocuklar ve aileleri için de, yeni bir süreci başlatmış oldu. Bir yandan, yeni bir hastalık ve bunun doğal olarak getirdiği hızlı bilimsel güncellemeler, diğer taraftan da, gerçek bilgilerin yanında bilgi kirliliğinin de çok hızlı yayıldığı teknoloji çağında yaşıyor olmamız, bazı soru ve sorunları da beraberinde getirdi. Ailelerin de bazen çocukları hakkında endişeleri olabilmekte, pandemi döneminde ebeveyn olarak sağlık hizmetlerinden doğru şekilde nasıl yararlanacakları noktasında kafalarında soru işaretleri oluşabilmektedir.
Uzmanlık alanımızda olan çocukların sağlığı ve hastalıkları konusunda ailelerde kafa karışıklıklarına yol açan, kendi kliniğimizde de birçok hastamızın çeşitli iletişim yolları ile bizlere sormuş olduğu, bizim de çocuklarımızın sağlığı için önemli olduğunu düşündüğümüz bazı noktaları aydınlatmak, ailelere güncel bilimsel bilgiler ışığında önerilerde bulunmak istedik.
Çocuğum hasta, ancak COVID-19 vakaları nedeniyle çocuğumu hastaneye götürmek istemiyorum. Ne yapmalıyım?
Çocuğunuzun yaşına, şikayetlerin şiddetine göre hastaneye gidip gitmeme durumunuz değişmekle birlikte, çocuk acil ve polikliniklerinde hasta hizmetlerinin kesintiye uğramadan devam ettiğini bilmeniz gerekir. Ayrıca birçok hastanede triaj uygulaması olup, COVID-19 hastalarına normal hasta hizmetlerinin sunulduğu alanlar dışında belirlenmiş olan, ayrı birimlerde, hizmet verilmektedir. İrtibatta olduğunuz çocuk uzmanınız varsa çocuğunuzun durumunu hekiminizle görüşerek, hastaneye götürüp götürmeme noktasında ortak karar alabilirsiniz.
Görüntülü muayene hizmetinden faydalanabilirsiniz
Yurtdışında olduğu gibi ülkemizdeki birçok kurumun da hizmet vermeye başladığı, elektronik ortamda danışmanlık (online görüntülü muayene hizmeti) uygulamalarını, çocuğunuzun durumuna göre tercih edebilirsiniz. Ancak bu uygulamanın, gerçek bir muayene randevusu ile aynı olamayacağı, gerektiği durumlarda doktorunuzun hastayı görmek, bazı tetkikler yapmak isteyebileceği de akılda tutulmalıdır.
Bu şikayetler varsa vakit kaybetmeyin!
Bu imkanları olmayanlar için; özellikle çocuğun yaşı küçükse, yüksek ve dirençli ateşi varsa, beslenme bozukluğu ya da genel durumunda düşkünlük varsa, solunum sistemi ile ilgili sorunlar varsa, nörolojik anormallikler fark edilmiş ise, sıvı kaybına neden olacak şekilde yoğun kusması, ishali varsa ya da bunlar gibi çocuğunuzun rahatsızlığının önemli olduğunu düşündüren bulgu ve şüpheler var ise mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı önermekteyiz. Unutmayalım ki; çocukları en iyi tanıyanlar yine kendi aileleridir.
Çocuğunuz COVID-19 tanılı bir vakayla temas ettiyse bunları yapmalısınız!
Ayrıca son 14 gün içerisinde aile bireyleri de dahil, çocuğunuzun temas ettiği kişilerden COVID-19 tanısı alanlar yada solunum yolu enfeksiyonu tanısı ile hastaneye yatırılanlar varsa; çocuğunuz da herhangi bir şikayet olmasa da Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi bünyesinde hizmet veren “Alo 184” korona danışma hattını arayınız veya çocuğunuza maske takarak, mümkün olan en az sayıdaki sağlıklı refakatçi eşliğinde çocuğunuzu bir sağlık kuruluşuna götürünüz. İki yaş altı çocuklara maske takılması, olası bazı boğulma gibi solunum problemlerini de beraberinde getirebileceğinden dolayı önerilmemektedir. Sağlık kurumuna başvurulduğunda giriş kısmındaki görevliye, mutlaka bu durumdan bahsederek ayrıntılı bilgi veriniz. Görevliler size gerekli yönlendirmeyi yapacaklardır.
Çocuğumun aşı zamanı geldi, ne yapmalıyım?
Pnömokok ve kızamık aşıları başta olmak üzere çocukluk çağı aşılarının, zamanında yapılmasını önermekteyiz. Aşı ile korunabilmek mümkündür ancak, diğer enfeksiyon etkenlerinin de; çocuğumuzda hastalıklar, hatta toplumda salgınlar yapabileceği gerçeği de akılda tutulmalıdır. Aşı ile korumanın mümkün olduğu diğer mikroorganizmaların da; çocuğunuzda hastalıklar, hatta toplumda salgınlar yapabileceği gerçeği de akılda tutulmalıdır.
Özel aşılar olarak bilinen, ulusal aşı takviminde bulunmayan aşıların da, gerekli tedbirler alınarak yapılması sağlanmalıdır. Özellikle; rotavirüs aşı dozlarında, diğer aşılarda bulunmayan üst zaman limiti olduğunu vurgulamalıyız. Çocuğunuz ilk doz rotavirüs aşısını; 15 haftalıktan önce, son dozunu da 35 haftalıktan (yaklaşık 8. ay) önce almalıdır. Bu haftalar geçirilirse; rotavirüs aşısı kaçırılmış olur, daha ileriki zamanlarda bu aşının yapılması önerilmez. Mümkünse aşıya gitmeden önce, aile hekiminiz veya çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanınız ile görüşerek, öneriler doğrultusunda randevu oluşturmanız daha sağlıklı olacaktır.
24-30 Nisan dünya aşı haftası olup, tüm dünyadaki insanların koronavirüs aşı çalışmalarını yakından takip ederek, sabırsızlıkla aşı beklediği bu pandemi günlerinde koruyucu sağlık hizmetlerinin temel unsurlarından olan aşının, enfeksiyon hastalıklarından korunmadaki kritik önemini bir kez daha anlamış oluyoruz.
Çocuğuma vitamin veya mineral desteği kullandırmalı mıyım?
Başta A, C ve D vitaminleri olmak üzere probiyotikler, selenyum, çinko ve multi vitamin-mineral takviyelerinin; enfeksiyonlara karşı yararını gösteren çalışmalar olsa da, etkisinin olmadığını gösteren çalışmalar da mevcuttur. Bu konuda uzmanlar arasında da, görüş birliği yoktur. Bu vitamin ve mineralleri, dengeli ve sağlıklı beslenme ile sağlamaya çalışmak en ideal olanıdır. Ancak; dengeli beslenmeyen, yemek seçen, meyve sebze tüketimi az olan, atıştırmalıklarla öğünlerini geçiren, güneşten yararlanmaları kısıtlı olan çocuklarda, vitamin mineral takviyelerinin başlanılması düşünülebilir. Bu takviyelerin çevreden duyularak, internetten bulunarak başlanılması yanlıştır. Yaş gruplarına göre önerilen dozlar farklı olup, uzmanlarca çocuğun durumu değerlendirilmeli ve uygun görülen doz ve içerikli takviyeler başlanılmalıdır.
Son bir öneri olarak;
Yaşadığımız COVID-19 sorunu hemen bitecekmiş gibi sosyal hayata, kademelide olsa bir süre daha devam edecekmiş gibi izole bir hayata; hazırlanmayı ve çocuklarımızı hazırlamayı önermekteyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.