Bursa Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi Yöneticisi Op. Dr. Oktay Çelik, "Kanser tedavisi aktif bir şekilde devam eden kişilerin hem kalori hem de sıvı ihtiyacını karşılamaları gerekiyor. Aynı zamanda hastalığın son evresinde olan, destek bakım ile takip edilen zayıf ve genel durumu kötü olan kişilerin de oruç tutması oldukça risk taşıyor" ifadelerini kullandı.
Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi Yöneticisi Op. Dr. Oktay Çelik'in, kanserli hastaların oruç tutmasına yönelik görüşlerine yer verildi.
Kanser ve açlık ilişkisinin sürekli konuşulan ve ramazan ayı nedeniyle de gündemde olan bir konu olduğunu belirten Çelik, Kemoterapi, radyoterapi gibi aktif tedavi alan ve yakın tarihte ameliyat olmuş hastalara hekimlerine danışmadan oruç tutmamalarını tavsiye eden Çelik, şunları kaydetti:
"Akut tedavi döneminde kemoterapi, radyoterapi, ameliyat olan hastaya ciddi bir yük bindirmekte, hastayı ciddi manada yoksunluk sendromuna, açlığa sürüklemekte. Hasta bu yaz döneminde aşırı sıcaklarda aç ve susuz kalırlarsa vücutlarındaki dengelerin bozulacağını biliyoruz. Uygulanan tedavinin; bulantı, kusma, halsizlik, iştahsızlık, ağrı, ishal veya kabızlık gibi pek çok yan etkisi olabiliyor. Söz konusu yan etkiler nedeniyle iştah azalıyor ve dolayısıyla vücuda kalori alımında da azalmalar oluyor. Aynı zamanda tedavi sırasında kişiyi birçok yönden etkileyen ilaçlar, vücuttan ancak böbrek ve karaciğer yoluyla atılıyor. Bu nedenle kemoterapi alan kişilerin sıvı ve gıda alımı hem tedavinin devam etmesi, hem de tedavinin yan etkilerinden korunması için oldukça önem taşıyor. Oruç sırasında beslenme ve uyku düzenindeki değişiklikler, vücudun dengesini etkileyebiliyor. Kabızlık, sıvı ve tuz kaybı bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve strese neden olabiliyor." ifadelerini kullandı.
Kanser tedavisi sırasında kişilere oruç tutmayı önermediklerini vurgulayan Çelik, şu tavsiyelerde bulundu:
Ancak kanser tedavisini tamamlamış ve takipte olan kişiler örneğin Meme Kanseri ameliyatı olmuş bir hasta aradan 5-6 ay bir süre geçmişse, aktif tedavisi bitmişse bu hastaların aynı yıl içinde oruç tutmalarına müsaade edebiliyoruz. Hastanın oruç tutabilmesi için gastrointestinal sistem dışında bir tümör ve hastanın tedavisinin de hastayı hırpalayacak bir düzeyde olması gerekiyor. Akut dönemde dediğimiz bizim kemotrapi, radyoterapi yoğun aldığı dönemde ise hiçbir şekilde oruç tutmalarını önermiyoruz. Özellikle yaz aylarında oruç tutarken, çünkü vücutlarında ciddi manada vitamin, gıda, su açısından eksikliğin oluşabileceği bir ortamda hekimlerine danışmadan herhangi bir şey yapmalarını önermiyoruz. Her koşulda kanser tedavisi gören kişilerin yaz aylarını vücutlarını zorlamadan, bol sıvı alarak, serin ve gölgede yerlerde istirahat ederek geçirmeleri öneriyoruz"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.